Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un “terör örgütü kurucu ve yöneticisi” ilan edilmesinin sözde sebepleri: bir-iki internet sitesi, birkaç basın toplantısı, gazetecilere verdiği demeç ve tutuklanan askerlerin hak-hukukuna sahip çıkması.
19 Mart akşamı Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’si nde Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer ile Gazeteci-Hukukçu Faruk Mercan’ı izleyince Başbuğ’un iddianamesinin ne kadar “kalitesiz” (savcılar umarım iddianameyi itibarsızlaştırdığımı söylemez; z ira “kalitesiz” ifadesi bizzat Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e aittir. Bakan Bey, iddianamelerin kalitesinin yükseltilmesi için çalışma yaptıklarını söylemiştir) olduğu görüldü.
İşte ondan sonra bir kez daha Başbuğ’un neden tutuklanıp “Ergenekoncu” ilan edildiğini enine-boyuna sorguladım. Mesela, muhtıracı, açık açık AKP karşıtı Yaşar Büyükanıt değil de etliye-sütlüye karışmayan Başbuğ’un seçilmesi başlı başına tuhaf değil miydi?
“Ergenekon” denilen operasyonun ABD-NATO işi olduğunu, TSK’daki Avrasyacı askerlerle, emperyalizmin Türkiye planlarına karşı çıkanları bertaraf etmenin amaçlandığını “yandaşlar” bile söylüyor…
ABD-NATO’nun Montrö Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmak istediği, İran planları başta olmak üzere Avrasya hedefleri ile Rusya’yı çevrelemede Karadeniz’i ele geçirmeye and içtiği malum…
“Ergenekon” sürecinde en çok Deniz Kuvvetleri’nin vurulduğu, gemilerimizin adeta Hasdal’a demirlendiği de ortada…
Israrla geçiştirilen bu husus, ki ABD’liler de bunun böyle olduğunu itiraf ediyor; Menderes ne zaman ABD emperyalizmini görüp Rusya’ya yanaştı, ipi çekildi…
Bunları sıraladıktan sonra İlker Başbuğ’un en sert açıklamayı Trabzon’da, yani Karadeniz’de ve bir gemide yaptığını düşününce fotoğraf eni-konu netleşiyor…
Emperyalizm, “Kürdistan”ı yeni Türkiye’nin yöneticilerine ve derin sessizliğine bakarak, Türk Milleti’ne kabul ettirdiğini sanıyor olmalı.
Olmalı ki, Afganistan’a muharip güç göndermemiz (12 şehidimizi unutmayın); ısınan, yaklaşan İran projesi için acilen Karadeniz’e yerleşmesini sağlamamız bekleniyor gibi.
Tüm bunlarla Başbuğ’un ilgisine gelince, Mehmet Ali Güller’in Kasım 2010’da yayınlanan ABD’nin Neo-Osmanlı Projesi Büyük Kürdistan adlı kitabına müracaat etmek gerekiyor. Türkiye’nin 2001’den beri Karadeniz için nasıl mücadele verip burayı NATO’ya kapattığını anlatan Güller, Rus Naşa Verisya Gazetesi’nde Georgiy Filin imzalı, “Rusya, Ukrayna ve Türkiye Karadeniz Savunma Anlaşması mı imzalıyor?” başlıklı habere atıf yaparak şu bilgileri aktarıyor:
“Haberde, üç ülkenin savunma bakanlarının (Karadeniz Savunma Anlaşması) adı altında yeni bir ittifakın kurulmasına yönelik planlama yaptığı duyuruldu. Habere göre, aslında çalışmalar çok önce başlamış, hatta belgelerin taslakları 2003 yılında hazırlanmış; ancak ABD’nin Ukrayna’daki (Turuncu) devrimi bu çalışmayı uzunca bir süre erteletmişti.”
Gelelim Başbuğ kısmına. Güller şunu söylüyor:
“Habere göre, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Temmuz 2010’da Moskova’yı ziyaret edecek ve ayrıntıları neticelendirecekti. Ardından üç ülkenin savunma bakanları Ağustos ayında anlaşma imzalayacaklardı. Ancak Org. İlker Başbuğ’un bu ziyareti gerçekleşmedi. Org. Başbuğ, görev süresinin son iki ayını bu anlaşma yerine Ergenekon soruşturmaları, Balyoz iddiaları ve YAŞ sorunlarıyla geçirdi. Org. Başbuğ Rusya’ya gidemedi; ama Rusya’dan bir ziyaretçi geldi. 20-23 Temmuz 2010 arasında Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vladimir Sergeyeviç Visotskiy, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in resmi konuğu olarak Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Rus Savunma Bakanlığı ziyaretin nedenini: ‘Rusya ve Türkiye Karadeniz’de güvenliğin artırılması, mevcut işbirliğinin ileriye taşınması için fikir alış verişinde bulunacak.’ diye ilan etti. Oramiral Yiğit ise konuğun ziyareti ile ilgili olarak: ‘Karadeniz barış, istikrar ve dostluk denizine dönüşmüştür. Bu güven ortamının devamı için gayret göstereceğiz.’ dedi…”
Hani birileri: “Farkında olmadan Ergenekon’a üye olabilirsiniz.” demişti ya; acaba Başbuğ da onlardan biri mi?
Geçenlerde CIA Başkanı Ankara’ya gelip Başbakan Erdoğan’la baş başa görüştü. Aynı günlerde Rusya Kara Kuvvetleri Komutanı Türkiye’ye sürpriz bir ziyaret yaptı. İzleyebildiğim kadarıyla bu ziyaretin anlam ve önemine ilişkin hiçbir açıklama olmadı.
İster misiniz, yakın zamanda Kara Kuvvetleri Komutanı Kıvrıkoğlu da farkında olmadan “Ergenekon’a hizmet etmişler” safına katılsın!..
Silivri’den kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
20 Mart 2012