İçeriğe geç

32 Yıllık Ameliyatın Kader Anı

Bugün 12 Eylül. Türkiye 12 Eylül 1980’den bu yana açık ameliyatta. Birileri sona gelindiğini sanıyor; ama fena halde yanılıyorlar.

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey hafta sonu Ankara’ya geliyor. 12 Eylül’ün yıldönümünde şereflendirse daha anlamlı olmaz mıydı? Bu önemli konuğu beklerken bir kronoloji çıkartalım mı?

7 Mayıs’ta Başbakan Erdoğan İtalyan Corriere della Serra gazetesi aracılığıyla: “NATO’dan Suriye’ye askeri müdahale istemeye hazırım.” mesajı verdi.

Tam o günlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Erdoğan’la yaptığı 3 saatlik bir görüşmenin ardından sessiz sedasız ABD’ye gitti. Martin Dempsey’nin konuğu olan Özel, çok ‘özel’ bir programla ağırlandı. Suriye’den Afganistan’a ve Kürecik’teki ABD üssüne bir dizi konunun görüşüleceği söylendi. Özel sadece Dempsey ile değil, diğer kuvvet komutanları ve ABD Savunma Bakanı Leon Panetta’yla da biraraya geldi. Dempsey, Türk komutan onuruna evinde bir akşam yemeği verdi. Pentagon’un The Tank adı verilen kozmik brifing odasına giren Özel, Savunma Bakanı Panetta ile görüşmesinden çıkarken: “Karar verici değilim, konuları değerlendirdik.” demekle yetindi.

Yine tam o günlerde ABD’nin üst düzey subaylarının eğitildiği Joint Forces Staff Collage adlı askeri okulda verilen bir seçmeli derste İslam’a karşı topyekûn savaş verilmesi, gerekirse “Hiroşima taktiklerinin uygulanıp” Mekke ve Medine kentlerine nükleer saldırı düzenlemesi ve sivil halkın yeryüzünden kazınmasının önerildiği, İslâm için “sapkın din” denildiği ortaya çıktı. Ama Türkiye’de yaprak kımıldamadı.

Mayıs sonunda Şikago’da NATO zirvesi yapılacak ve aylardır yasadışı faaliyet gösteren Kürecik’teki ABD üssünün NATO’ya devri konuşulacaktı. Birkaç ay önce Obama Erdoğan’ı davet ettiği halde zirveye Cumhurbaşkanı Gül gitti ve Kürecik meselesi tereyağından kıl çeker gibi halledildi.

Mayıs’tan bu yana Afganistan’da helikopterimiz düştü. 12 askerimizin şehit olduğu “kaza”nın sebebi anlaşılamadı…

Uludere faciası yaşandı; 32 kaçakçı öldü. Pentagon gizemli açıklamalar yaptı; ama yine ne olduğu anlaşılamadı…

Suriye’de jetimiz düştü/düşürüldü. Hala ne olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz…

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey 30 ağustos’ta Londra’da, Türkiye’nin Suriye’ye müdahale konusunda NATO’dan yardım istediğini açıkladı. Ayrıca Türk generallerin Suriye’de tampon bölge kurulması görevini NATO’nun üstlenmesini istediğini, ancak bunun mümkün olmadığını söyledi. O arada CIA Başkanı Türkiye’ye gelip gizli temaslarda bulundu.

Ve tüm bunların üstüne Afyonkarahisar’daki “kaza”ya 25 askerimizi kurban verdik…

Böylece Mayıs’tan bu yana verdiğimiz şehitlerin toplamı yüzleri aştı…

İşte bu Dempsey Pazar günü, Necdet Özel’e iade-i ziyarette bulunacak. Özel’in göreve başladıktan sonraki ilk konuğu İngiliz Genelkurmay Başkanı olmuştu.

Türk ve ABD Genelkurmay Başkanları’nın “Suriye’deki durum, Türkiye-Suriye sınırında olası bir tampon bölge oluşturulması ile özerk bir Kürdistan yapılanmasının önüne geçilmesi, Suriye Hava Kuvvetleri’ne uçuş yasağı getirilmesi ile Türkiye’nin İran, Irak ve İsrail’le yaşadığı sorunları” ele alması bekleniyormuş. Biz bu listeye Afganistan’ı da ekleyelim. Malum ABD oradan çekilmeye de hazırlanıyor.

Böylesi hacimli bir paket önümüze konmuşken ABD’nin Ankara Büyükelçisi Rikardone’nin Mart ayı sonunda yaptığı açıklamalara değinmemek olmaz.

“Türkiye’nin İran’dan petrol alımını azaltmasını umut ediyoruz.” dedi. Oldu!

“Suriye halkına yardım etmek istiyoruz. Birçok siyasi ve dini görüş burada bir araya gelecek. Yıllardır özgür bir ortamda konuşamayan bu gruplar Türkiye’ye gelecek ve konuşacak. Ben bir Türk olsam bundan gurur duyardım.” dedi. Türkiye sadece siyasi değil, silahlı Suriye muhalefetinin de merkezi oldu!

Rikardone’nin o gün söyledikleri içinde olmayan tek şey kaldı; Afganistan’a savaşacak asker göndermemiz. Mesajı da öylesine arif olan anlar tadındaydı ki!.. İşte o sözleri:

“İç savaş, Rusya işgali ve gerçek cehennemi yaşamalarına rağmen özellikle Afgan kadınları çok cesur. İmparatorluk yıkıldıktan sonra ülkeler işgal ettiği için Türkiye bu durumu anlayabilir. Türkiye, ABD ve diğer ISAF üyeleri için tam bir cehennem. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sırasında, henüz zafer ilan edilmeden önce Fevzi Çakmak’a dönüp: ‘En iyi askerleri Afganistan’a gönder ve onları düşmandan koruyun.’ dediğini öğrendim. Türk askerleri savaşmıyor; ama Afgan güvenliğine malzeme ve eğitim veriyor. Afgan polisini eğitiyor.”

Türkiye, birilerinin kendisine 12 Eylül 1980’den bu yana çizmek istediği kara ‘kader’e karşı “karar” anına geldi. Genelkurmay Başkanı Özel Pentagon çıkışında: ” Karar verici değilim.” demişti. Evet, bir tek “karar verici” var, o da Türk Milleti’dir.

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

12 Eylül 2012

Kategori:Uncategorized