PKK’nın emriyle cezaevlerinde ölüm orucu ve açlık grevi başlatanların üç talebi var: ana dilde eğitim-öğretim, ana dilde savunma ve Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılıp İmralı’dan çıkartılması.
Bakın 1 haftada neler oldu:
Başbakan Erdoğan Almanya’da: “Türkiye’de ölüm orucunda olan sadece bir kişi var. Şu anda açlık grevi ve saire, böyle bir şey yok. Bu da tamamen şovdur” dedi.
Yardımcısı Bülent Arınç dünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açlık grevindeki tutuklu veya hükümlülerin 54. günde olduklarını belirtip eylemi sona erdirmelerini rica etti.
Başbakan Erdoğan hafta sonu partisinin Kızılcahamam Kampında, Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle ilgili, “Açık, net söylüyorum: ailesi ve yakınları görüşmek istediği sürece görüşmeye devam edebilirler, herhangi bir engel yoktur. Ama avukatlar noktasında onu bir kenara koyun.” dedi.
Yardımcısı Bülent Arınç yine dünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmelerinin iki sebepten kesildiğini; bunlardan bir tanesinin avukatlarının bir kısmının başka davalar sebebiyle tutuklu veya hükümlü bulunması, ikincisinin kendi sözlerinin dışarıya yanlış aksettirdiği iddiasıyla bizzat kendisi tarafından avukatlarıyla görüşmemek isteği olduğunu ve kesinlikle bir tecrit uygulanmadığını anlatıp ekledi: “Abdullah Öcalan herhangi bir konuda avukatlarıyla görüşmeyi arzu ederse bu imkanın Adalet Bakanlığı tarafından sağlanması mümkün olabilir”.
Başbakan Erdoğan Kızılcahamam Kampı’nda: “Açlık grevini bize şantaja dönüştürmeyin.” dedi.
Yardımcısı Arınç, Bakanlar Kurulu’nun ardından Başbakan Erdoğan’ın “anadilde savunma yapma” konusunda gerekli çalışmanın yapılması için Adalet Bakanına talimat verdiğini açıkladı.
Geriye kaldı mı Öcalan’ın İmralı’dan çıkartılması?
Başbakan Erdoğan, “Biz sizin söylemenizle, bu tür eylemi yapmanızla terörist başını oradan çıkartıp evine göndermeyiz. Yok böyle bir şey.” demişti.
Yardımcısı Arınç Bakanlar Kurulu sonrasında: “Üç hususu da kapsayan talepler ister demokratik olsun ister olmasın, ister haklı olsun ister haksız olsun, ister makul olsun isterse çok yanlış olsun… Bir hükümete düşen görev bütün bunları dinlemek, anlamak ve bu konuda anayasal boyutu içinde yapılabilecek ne varsa bunu yerine getirmektir… Konuştuğunuz bütün konuları ve bundan daha fazlasını, bugün dile getirdiklerinizi, bundan sonra dile getireceklerinizi, hem milli iradenin temsil edildiği Meclis’te konuşma imkanımız var hem de bizim tartışma imkanımız var.” gibi bir açık çek verdi.
Bu tabloya göre kim şov yapmış, kim kimi teslim almış oldu acaba?!..
Müyesser Yıldız
www.facebook.com/MuyesserYildiz
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html