Atatürk ve arkadaşlarının yırtıp attıkları Sevr’den yarım kalan “Kürdistan” projesinin iki engeli vardı; TSK ve CHP, bilhassa Deniz Baykal…
Hepsi halloldu, Habur ve Oslo’nun altında kalan AKP iktidarı, MGK’dan sonra taşın altına CHP’nin de elini koydurdu.
Başbakan Erdoğan daha düne kadar son genel seçimde CHP’nin Hakkari’de BDP ile anlaşma yaptığını anlatıp, “1 tane Türk bayrağını o gün meydana çıkaramadılar. Ulus’ta Türk bayrağıyla dolaşmak kolay, Hakkari’de niye dolaşamadın Türk bayrağıyla, niye dolaşamadın?” diye hesap soruyor, “ruh ikizi” benzetmesi yapıyordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni İmralı müzakereleri için, “Biz geçmişteki bütün hatalara karşın olarak Adalet Kalkınma Partisi’ne yeni bir kredi açıyoruz” dedi.
Böylece “geçmişteki bütün hataları” akladığı gibi, İmralı, Kandil, Brüksel, AKP’yle birlikte “ruh dördüzü” olmayı kabul etti. Kemal Bey şunu da vurguladı:
“10 yılda bu hükümetin terör konusunda kararlı ve tutarlı bir politika izlemediğini herkes biliyor. Mısır’daki sağır sultan da biliyor.”
10 yıldır “Kürt sorunu” adı altında Türkiye üzerinde nasıl bir ameliyat yapıldığını da herkes biliyor. Mısır’daki sağır sultan da dahil!..
Tüm plan ve projeler bir yana, İmralı’ya BDP’nin sivil anayasa komisyonundaki temsilcisi Ayla Akat Ata’nın gönderilmiş olması bile herşeyi açıklamaya yetmiyor mu?
* * *
Ülkede ondan habersiz kuş uçmuyor, kaç çocuk doğuracağımıza da o karar veriyor, hangi filmi izleyeceğimize de. Meclis, ana muhalefet, muhalefet, yargı hak getire… Çünkü “devlet benim” diyor. Ama ne tuhaftır iş terörle mücadeleye gelince “devletlû”luğunu unutuyor. Ekim ayında partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı şu konuşma mı acaba Kemal Bey’i etkiledi?
“Biz Türkiye’yi bu terör belasından kurtarmak için hem kişisel, hem siyasi olarak her türlü riski sonuna kadar alırken, maalesef ana muhalefet partisi hala bu mesele üzerinden bizi köşeye sıkıştırmanın gayreti içerisinde. Ana muhalefet partisi bugüne kadar izlediği politikayla, ortaya koyduğu tavırla terör sorununun çözümünün önündeki engellerden biri haline dönüştüğü intibaını vermiştir, vermeye de devam ediyor. Halbuki terör meselesi, bizim şahsi meselemiz değil. Partimizin kurumsal sorunu da değil. Terör, bu ülkenin ortak meselesidir arkadaşlar. Bu meselenin çözümüne katkı sağlamak, destek vermek, ülkedeki her kuruluşun, her kişinin, en başta da ana muhalefet partisinin ve diğer muhalefet partilerinin asli görevidir, sorumluluğudur.”
Kemal Bey, Başbakan Erdoğan’a “hain” dedi, tazminata mahkum edildi. Erdoğan, şunları söyledi:
“Kimse bu ülkenin başbakanına ‘hain’ diyemez. Bununla mı biz terörle mücadele edeceğiz? Çok yanlış oynuyor, yanlış gidiyor. Böyle siyaset yapacaksa millet bunları hiçbir zaman iktidar yapmaz. Millet bizim arkamızdadır. Biz ne ABD’ye, ne Rusya’ya bu milletin değerlerini hiçbir menfaat karşısında değişmeyiz.”
İşte Kemal Bey verdiği “yeni kredi”yle, CHP’yi de ABD-AKP projelerinin arkasına koydu!..
Ne değişti de bu oldu?
CHP, Meclis açıldığında Silivri’deki milletvekilleri çıkmadan yemin etmeme kararı aldı. Sonra vazgeçti, yemin etti. Başbakan Erdoğan, “Kuzu kuzu gelip diz de çöktüler, tükürdüklerini de yaladılar” dedi.
Galiba CHP asıl bu defa “diz çöktü”!..
Kemal Bey, Çarşamba akşamı CNN Türk’te Enver Aysever’in hazırlayıp, sunduğu Aykırı Sorular programında şöyle konuştu:
“Atatürk’e karşı çıkmak vatan hainliğidir. Ben böyle biliyorum. Böyle öğrendim, böyle okudum. Her insanın eleştirilecek yönleri olur. Benim düşüncelerim çok açık ve nettir. Bu ülke için Atatürk bütün malvarlığını bu ülkeye bağışlamıştır. Bu benim yıllardır söylediğim. ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen kişidir.”
Perşembe günü İmralı’da masa kurulduğu resmen açıklandı. Cuma günü nelerin pazarlığının yapıldığı ortaya döküldü. Masada, Atatürk ve Atatürk’ün partisi CHP’nin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş esasları var. Daha ikinci günde, “Türkiye’nin yeni bir kuruluş sözleşmesine” kavuşturulması konuşulmaya başlandı.
Yeni CHP, bunlara rağmen bugün AKP’ye “yeni kredi” açtı. Bundan sonra kim tutar Tayyip Bey’i?!..
Atatürk’e karşı çıkmak “vatan hainliği” ise, onun en büyük eserinin yıkımına yol vermek, göz yummak nedir?
Rica etsek, bilen birisi bize “vatan hainliğinin” ne olduğunu anlatabilir mi?
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
5 Ocak 2013