İçeriğe geç

Yeni Türkiye’ye Yeni PKK

Oslo’dan beri İmralı, Kandil ve Avrupa’daki PKK ile kolkola girerek “Yeni Türkiye”nin anayasasını yapıyorlar.

Sıra Suriye’nin PKK’sı PYD’ye geldi. Teröristbaşından, önce: “Esad’a da muhaliflerine de destek vermeyin, bağımsız bir güç olun.” mesajı götürüldü. Şimdi başka bir aşamaya geçilmiş. Dün iktidara çok yakın Yeni Şafak Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi şunları yazdı:

“Öcalan hem hükümete gönderdiği mesajlarda hem de İmralı’yı ziyaretleri sırasında Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata’ya, çok iyi tanıdığı Beşşar Esed hakkında eleştiriler yönelttikten sonra PKK-PYD’ye: ‘Enerjinizi Araplarla işbirliğine ve Türkiye ile dayanışmaya verin.’ diyor. Hatta bir adım ileri gidip PYD’nin gerekirse şiddeti kullanmak suretiyle Esed yönetiminin yanında yer alan unsurları bastırmasını istiyor.”

Selvi’nin yazdığına göre, “zaten yeni sürecin tek bir şifresi var”mış, o da “Öcalan’ın, Suriye dahil olmak üzere bölgede güçbirliği yapılmasını önermesi, kendisinin PKK-PYD üzerinden bunu sağlayabileceğini söylemesi” imiş. Selvi satırlarını şöyle bitirdi:

“Öncelikle Ortadoğu’da, tarihi bir yanlışlıkla Kürt varlığını kendisine tehdit olarak gören bir Türkiye gidecek, bölgede Kürtlerin hamisi olan bir Türkiye ortaya çıkacak. Biz buna, ‘Yeni Türkiye’ diyoruz. Sultan Alparslan’ın torunları ile Selahattin Eyyubi’nin torunlarının güç birliği yapması demek bu.”

– İran’ın PKK’sını da Kucaklarız –

Biliyorsunuz PKK’nın bir de İran kolu PJAK var. Onlar da Kandil’de ikâmet ediyor. Şu anda Türkiye’nin kol kola girdiği PKK ve Kongra-Gel’i terör örgütleri listesine alan ABD-AB, PJAK’ı ise resmen müttefiki yaptı.

Dünyanın terör örgütü listesindekileri muhatap alan, hatta onları “tek lider, tek çatı” altında toplayan AKP iktidarı, ağa babaların terör örgütü saymadığı PJAK’a mesafe koyar veya koyabilir mi? Günü geldiğinde -yani İran karıştırıldığında- herhalde Öcalan’dan PJAK’a da “güçbirliği” mesajı götürülecektir.

Ve ondan sonra kimbilir PKK’nın daha önce Bekaa veya Kandil’de yapılan kongrelerinin bilmem kaçıncısı “Yeni Türkiye”de yaptırılır. Herhalde ismi de törenle yenilenir!..

Abartmıyorum, işte delili: Ocak ayı ortasında El Cezire’nin düşünce kuruluşu tarafından Katar’da “Maşrık’ta Kürt Meselesi” toplantısı yapıldı. Cengiz Çandar, AKP Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt, AKP’nin dostu Hamas Lideri Halid Meşal, Suriyeli muhalifler (O günlerde Öcalan’ın mesajı henüz gitmemiş olmalı ki PYD çağrılmamış), Müslüman Kardeşler, Erbil temsilcileri, İran Kürtleri ve en önemlisi PJAK’ın dış ilişkiler temsilcisi de oradaydı. Onun için Çandar: “Kandil’de ikâmet eden bir PJAK’lının itibarlı bir uluslararası toplantıya gelip gitmesi, başlıbaşına dikkate değer.” diyordu. Çandar’ın bu toplantıyla ilgili vardığı sonuç şu:

“İmralı sürecinin değerini bir kez daha ve kuvvetle anlamaya vesile oldu.”

Selvi’nin yazdığı üzere “bölgede Kürtlerin hamisi olan yeni Türkiye’nin ortaya çıkması” gibi ulvi(!) bir hedefe varılırken emperyalizmin, “dünyanın devletsiz tek milleti” dediği 4 parçadaki Kürtleri birleştirip “Büyük Kürdistan” hayalini gerçeğe çevirmenin ne önemi olabilir değil mi?!..

– Öcalan, Hristofyas, Erdoğan Yan Yana –

Milletin başı “İmralı süreci” ile döndürülürken bilmem dışarıda yürütülen faaliyetlerden haberiniz oluyor mu ve bilmem ilginizi çeker mi?

Avrupa Parlamentosu dahil, dört bir yanda PKK-Kongra-Gel’in terör örgütleri listesinden çıkartılması için imza toplanıyor. Sadece o değil, teröristbaşının “özgürleştirilmesi” kampanyaları yapılıyor.

Bakın Avrupa’daki Kürt Dernekleri Federasyonu Kon-Kurd’un Başkanı İsmet Kem ve adamları geçenlerde kimden “Öcalan’a özgürlük” imzası aldılar: Rum kesimi Cumhurbaşkanı Hristofyas’tan. Hristofyas imza vermekle kalmadı, “İmralı sürecini desteklediğini, Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu’ya barış getireceğini” söyledi. Eminim yakalandığında Öcalan’ın Rum pasaportu taşıdığını hatırlıyorsunuzdur!

İmza veren sadece Hristofyas değil; Parlamento Başkanı Omirou, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, Sosyalist Enternasyonal’in Onursal Başkanı Lissarides, Enerji Bakanı Siliçodis ve tüm Rum parti liderlerinden de destek aldılar.

Kampanyada tam tamına 5 milyon imza toplanması hedefleniyor ve merkez üssü Almanya.

Almanya demişken;

ABD-AB-OECD 3 yıllık uğraştan sonra ve tüm kesimlerin tepkisine rağmen Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Kanunu’nu TBMM’de çıkarttırdı. Aynı günlerde Almanya, Türkiye’nin 15 yıllık diplomasi çabası sonucunda kabul ettirdiği kara para konusundaki işbirliği anlaşmasını imzalamaktan son anda vazgeçti. Malum, PKK’nın en fazla kaynak ve eleman temin ettiği ülke Almanya.

PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkartılması yönündeki hazırlıkların ciddiyeti sanırım daha iyi anlaşılmıştır. ABD-AB’nin İran’daki Halkın Mücahitleri Örgütü’nü terör örgütleri listesinden çıkarması muhtemelen PKK’ya model yapılacaktır!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan ve Mamak’a kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

13 Şubat 2013

Kategori:Uncategorized