İçeriğe geç

Karadeniz… Hedefteki 100 Bin Kişi

Milli Mücadele’de en güçlü milis örgütlenmesi Karadeniz hattında kuruldu.

Karadeniz onun için mi hedefte?!..

Sevr’de “Büyük Ermenistan”ın denize çıkış kapısı Trabzon olarak belirlendi.

Sevr’in diğer ayağı Barzanistan’ın Akdeniz’e çıkışı sağlandı. Sıra Karadeniz çıkışında mı?!..

PKK-ASALA-Ermeni ortaklığı tartışmasız bir gerçek. En kozmik cinayetler Karadeniz merkezli işlendi, Türk milliyetçiliği sanık sandalyesine oturtulurken, “hepimiz Ermeniyiz” açılımı geldi. Acaba PKK-BDP’nin Karadeniz çıkartması hangi “açılımı” getirecek?

O açılım gecikmeden geldi; Malum parmaklar anında, “Gladyo, kontrgerillar, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın sivil uzantılarını” gösterdi.

Karadeniz vukuatından önce, uzun süredir Özel Kuvvetler üzerinde planlı bir kampanya yürütülüyordu. Öyle ki, Genelkurmay Başkanlığı geçen hafta, “ÖKK suç örgütü gibi gösterilemez” diye açıklama yaparak, bir anlamda Meclis’i tekzip etti. 3 gün sonra PKK-BDP’nin Karadeniz provokasyonu yaşandı. Yapılan yorumlarla adeta Genelkurmay’ın tekzibi tekzip edildi.

Neler olduğunu anlamak için galiba Genelkurmay’ın “kozmik odası”na girmemiz gerekiyor. Bugün o odada olanlar, hatta olmayanlar tabir-i caizse işportada.

Kozmik odaya ilk kez 2009 sonunda Bülent Arınç’a suikast yapılacağı iddiasıyla girildi. Herkes giriş iznini veren, bugün Silivri’de tutuklu dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u suçlayıp, “sokmamalıydı” diyor. Başbuğ’un bu konudaki düşüncelerini, “Kozmik Oda’ya İzin Vermeseydim” başlıklı yazıda paylaşmıştım. İzin emrini veren doğrudan Başbakan Erdoğan’dı. Başbuğ araştırma ve incelemenin suikast ihbarıyla sınırlı kalmasını sağladığı gibi, dışarı evrak çıkışını önledi.

O operasyon yapıldığında, “Acaba suikast iddialarının değil de ülkenin işgâli halinde göreve çağrılacak seferberlik kuvvetlerin listesinin peşinde olanlar mı var?” diye yazmıştım.

Neticede Başbuğ dönemindeki aramada, suikast iddialarının araştırılmasından öteye gidilemediği, bundan da bir şeyin çıkmadığı anlaşıldı.

– Kozmik Oda’nın İşportaya Düşüşü –

Ama ne zaman ki Meclis’te Darbeleri Araştırma Komisyonu kuruldu ve bu komisyon tüm kurumlardan tüm gizli bilgi-belgeleri istedi, işte Kozmik Oda ondan sonra işportaya düştü.

Buyurun Zaman Gazetesi’nde 2 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan, “Kim Bu Siviller?” başlıklı haber. Devamındaki, “Özel Harp’in sivil kolları her yerde. Kapı komşunuz, kasabınız Özel Harp’çi olabilir” cümlesi, “Gölge Ordu veya gizli şebeke” benzetmesi ve “Sivil uzantılar kim? Hangi askeri organın uzantılarıydılar? Neden Türkiye’nin her yerindeler?” şeklinde sorular. Haberde şu detaylar vardı:

“Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun raporuna göre Türkiye’deki rakam 100 binlerle ifade ediliyor. Normal zamanlarda kendi işinde gücünde, zamanı geldiğinde uyandırılarak, ‘tesbih taneleri gibi ipe dizilmeyi bekleyen’ bu unsurlar, halk arasında sıradan insanlar gibi görünüyordu. Çeşitli kamplarda özel harp eğitimlerinden geçirilen bu kişiler mahallede bakkal, kasap, köyde çiftçi, dairede memur, okulda öğretmen, üniversitede öğretim üyesi, Meclis’te milletvekili, işadamı, gazeteci, hukukçu ya da üst düzey bir bakan olabilirdi.”

Bu da Takvim Gazetesi’nin 29 Aralık 2012 tarihli manşeti; “Kozmik Darbe… 100 bin kişi listede”. Özetle şunlar anlatılıyordu:

“Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu, Genelkurmay’dan Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki belgeleri istedi. Genelkurmay Başkanlığı da geçmişte bu yapılaşmada görev alan tam 100 bin kişinin ismini, tek tek listeledi. Ve bu dosyayı, 2007’ye kadar olan süreci inceleyen Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdi… Ankara’daki Seferlerlik Tetkik Kurulu’ndaki yapılanma bugüne dek hep bir sır olarak gizlendi. Ancak tarihler, 25 Aralık 2009’u gösterdiğinde Hakim Kadir Kayan, Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki kozmik odaya girdi. Yanında 5 savcı da vardı. Tam 26 gün boyunca odadaki belgeleri tek tek inceledi. Ama somut bilgiler ortaya dökülmedi. İşte bu incelemeden sonra listenin değiştirildiği, yeni listenin ise gizliliğini koruduğu kaydedildi.”

– Arınç Savcı mı ki sunum yapılıyor? –

Komisyon çalışmaları vesilesiyle sızanlar bunlardan ibaret değildi. Meclis kaynaklı, MİT’ten geldiği öne sürülen isimsiz, imzasız “vatansever subay” mektupları sayesinde Özel Kuvvetler Komutanlığı, Genelkurmay’ın ifadesiyle eni konu bir “suç örgütü” gibi sunulmaya başlandı. Eş zamanlı İzmir’de yürütülen “Casusluk Davası” kapsamında ele geçirildiği iddiasıyla bir yığın bilgi-belge ortalığa saçıldı. Malatya Zirve Cinayeti, hemen ardından da Hrant Dink’in öldürülmesinde Özel Kuvvetler ile sivil unsurların parmağı olduğu ima edildi. Tam o günlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Bursa’da katıldığı bir tv programında yaptığı açıklamalar sanki 2009’da başlayan süreci özetliyordu. Arınç şunları anlattı:

“19 Aralık 2009’da evimin çevresinde gözetleme yapan sivil kıyafetli albay ve yarbaydı zannediyorum. İki kişinin yakalanmasıyla başladı. Evin çevresinde 8-10 gün gözetleme yapmışlar. Ellerinde benim adresim çıktı. Bunu ben bir kağıt parçası olarak gördüm. Sonra tahkikatlar yapıldı, ama sonuçlanmadı. Tahkikatlar sırasında savcı ve hakim arama kararı almak suretiyle önce özel harp komutanlığında arama yapmışlar. Sonra da kozmik oda diye herkesin bildiği askerlerin özellikle en gizli sırlarının olduğu, ülkede olup bitenler konusunda hemen hemen her projenin, planın saklandığı yere girdiler. Bulabildikleri dosyalar üzerinde inceleme yaptılar. Şu ana kadar da bu konu üzerinde açılan bir dava da yok. Benimle ilgili açılan bir dava yok, ama kozmik odadaki bilgilerden hareketle başka davaların açıldığı söyleniyor. En son da İzmir’de bir askeri casusluk soruşturması ki, 2010 yılının Temmuz ayından itibaren başladı. O konuyla ilgili olarak da Emniyet’ten aldığım bilgiler ve ortada bir iddianame var. Maalesef İzmir’de Emniyet Müdürlüğü’ne fuhuş iddiasıyla bir ihbarda bulunuluyor. Bu ihbardan yola çıkıldığında aysbergin yüzü tamamen ortaya çıkıyor. 80 kişi tutuklu. Tam bir felaket. Bir saatlik bir sunum yaptılar. Yüzüm kızardı, utandım. Gizli bilgilerin bir kısmı planlar, programlardır. Cephaneliklerin nerede olduğundan, hangi kıyıda çıkarma yapılacağından, tatbikatlardan bahseden bir takım belgeler…”

– ÖKK Ne İş Yapar? –

Malum medya ve iktidarın bir kanadı Kozmik Oda’ya, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na böyle bakarken, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın 17 Eylül 2012’de TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği “gizli” ibareli notu dikkate dahi alınmaz. Bakan Yılmaz, ÖKK içinde kontrgerilla yapılanması olmadığını belirtirken, ÖKK’nın görevleri hakkında şu bilgileri verir:

Harekât ortamında müstakil, müşterek ve birleşik Özel Kuvvetler Harekâtı icra etmek.Yurtiçi ve yurtdışında icra edilecek terörle mücadele harekatına destek vermek.Emirle Gayri Nizami Harp harekatını planlamak ve icra etmek.Seferde, düşman derinliklerinde bilgi toplamak, hedef tarifi yapmak, tatkik akın/pusu icrat etmek ve düşman işgâline uğramış bölgelerde mukavemet harekatını başlatmak.Dost ve müttefik ülkelerin özel kuvvetleriyle, bilgi alışverişi, teknik malzeme temini ve eğitim konularında işbirliği yapmak.Doğal Afet Arama Kurtarma Tabur Komutanlığı’nın imkân ve kabiliyetleri kapsamında, yurtiçi ve yurtdışında meydana gelebilecek doğal afetlerde arama ve kurtarma faaliyeti icra etmek.TSK Spor Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nın imkân ve kabiliyetleri kapsamında, silahlı kuvvetler personelinin en üst fiziki kondisyona erişmesine yardımcı olmak.

– Balbay’ın Sözü, Hakimin Cevabı, Ergin’in Müjdesi! –

Aralık ayındaki duruşmada Gazeteci-Yazar ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay, “Artık 100 bin kişilik saraylar yapmanız lâzım” deyince, Mahkeme Başkanı, “100 bin kişiyi yargılamak istediğimizi nereden çıkarıyorsunuz? Bizim davanın iddiannamesi sanıklarla sınırlı, 100 bini nereden çıkarıyorsunuz?”cevabını vermişti.

Aralık sonunda CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın soru önergesini cevaplayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den şu müjde(!) geldi:

“Halen 41 cezaevinin yapımı sürüyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 153 cezaevinin yapımı planlanıyor. Böylece 106 bin 831 kişilik ek kapasite elde edilecek.”

Kozmik oda, Özel Kuvvetler Komutanlığı, 100 bin kişilik sivil ordu listesi, 106 bin kişilik yeni cezaevleri ve Karadeniz’de “kontrgerilla” açılımı!.. Tesadüf diyebilir miyiz?

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

21 Şubat 2013

Kategori:Uncategorized