“Kumpas” sürecinde tutuklanacaklarını bile bile tüm komutanlarını teslim etti… “Sarı öküz” Teğmen Mehmet Ali Çelebi’den, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a kadar…
“Hukuka, hukukun üstünlüğüne, adil yargılamaya inandıkları” için…
Bir şube müdürünü Savcıya göndermeyen, üstelik “ne hakla” diye soran İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadar olamadı…
Gün geldi, devran döndü. Kendi askerlerine, profesörlere değil Başbakan’ın Başdanışmanına inanıp, “Bu davalarda kumpas var” diye suç duyurusunda bulundu…
O suç duyurusu dost atışı mı, düşman atışı mı neydi ki, aylardır Yargıtay’da bekleyen dosyalar aynı gün Silivri Mahkemesi’ne gönderilip, işleme kondu…
Erdoğan-Cemaat savaşı kızıştı, “devlet krizi” çıktı; Yine dost atışı mı, düşman atışı mıydı, Genelkurmay, “Günlük siyasi tartışmalarda yokuz” dedi…
Özel savcılar, Genelkurmay’ı atlayıp, doğrudan cezaevi yönetimlerine faksla tebligatta bulunup, emekli olmuş olmamış tüm tutuklu askerlerin derhal askeri cezaevlerinden, F-Tipi’ne naklini emretti…
Genelkurmay, “durdurun, durduruyoruz, çalışıyoruz” haberleri saldı, ama anlaşılan kendi savcı ve hukukçularını bile aşamadı ki, sonuç değişmemişe benziyor….
Kimi askeri cezaevlerinden nakillerin Salı günü yapılacağı, kiminden nakillerin ayın 20’sine kadar ertelendiği haberleri geliyor. Ha 3, ha 9 gün sonra, ne farkedecekse?!.
Ankara tepişirken, zindanlardaki bir deriden daha kaç post çıkarılacaksa?!..
Bu teslimat üzerine henüz emekliliğine hak kazanamayan, Jandarma Binbaşı Özgür Ecevit Taşçı’dan sıcağı sıcağına bir mektup geldi.
Yorum yapacak takatim kalmadığından, olduğu gibi paylaşıyorum.
HASDAL’A ELVEDA
Kumpasın son halkası; henüz Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç işlemleri tamamlanmayan ve askeri personel statüsü devam sanıkların Hasdal Askeri Cezaevinden, Silivri Cezaevine nakledilmesine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu’nun talimatıdır. Askeri Ceza Kanunu’nun 39/2’nci maddesi bir yıldan fazla hapis cezası alan askeri personelin cezalarının Adalet Bakanlığı’na bağlı sivil cezaevlerinde infaz edileceğini hükme bağlamaktadır. Bu madde zımni olarak bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm edilenlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilmesi gerektiğini düzenleyen diğer ilgili mevzuata işaret etmektedir. Bu nedenle hâlihazırda bir yıldan fazla hapis cezası alan ve cezaları Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi kararıyla kesinleşen sanıkların önce Milli Savunma/İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanacak kararnameyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilmesi; ihraç işleminin tamamlanmasını müteakip sivil cezaevine nakledilmesini gerektirmektedir.
Hasdal Cezaevinde bulunan sanıklar haksız ve hukuksuz olarak cezalandırıldıkları Balyoz Komplosu sürecine duyarsız kalan özellikle Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanacak ihraç kararnamesini ve bu kararnamenin yayımlanacağı Resmi Gazeteyi şeref ve onur belgesi olarak hayatları boyunca taşıyacaklarını daha önce beyan etmişlerdir. Sırf bu nedenle emeklilik hakkı kazanan birçok sanık emekli olmamış, önemli ekonomik kayıplara rağmen bazı sanıklar istifa etmemiş ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik kumpasın tescil edileceği ihraç kararnamesinde adlarının yazılacak olmasını şeref kabul etmişlerdir.
Sanıklar açısından Hasdal, Mamak, Hadımköy, Şirinyer, Maltepe Askeri Cezaevi ile Silivri, Sincan, Kandıra Cezaevinde bulunmak arasında fark yoktur. Hepsi zindan, hepsi Esir Toplama Kampı, hepsi zulmün kalesidir ve tarihte de bu şekilde anılacaktır. Sanıklar açısından önemli olan Askeri Cezaevinde iken ihraç edilmek, kendisine sahip çıkmayan Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensubiyetini ve askerlik anılarını Hasdal zindanlarında bırakarak, onur ve şerefle sürdürülecek Silivri nöbetine halkın gönlündeki ordusunun sivil neferleri olarak katılmaktır.
Bu haklı talep tahmin edileceği üzere sanıkların arkasında olduğunu sürekli beyan eden, liğme liğme dökülen hukuka inanma azmini hiç yitirmeyen Genelkurmay Başkanlığı tarafından uygun görülmemiş; İstanbul C. Başsavcılığının talimatının yerine getirileceği tarafımıza bildirilmiş; yaşam destek ünitesine bağlı hastaya “Eninde sonunda öleceksin, git mezarlıkta bekle” denilmiştir.
Uzun sözün kısası; biz Balyoz sanıkları Binbaşı, Yarbay, Albay, General/Amiral rütbelerimiz ve devletin bize halen vermeye devam ettiği kesintili maaşlarımızı almaya devam ederek, hukuk devletinin yeni bir garabetinin sonucu olarak yaklaşık on gün içerisinde Silivri Cezaevine naklediliyoruz. Nakil öncesi tek beklentimiz yargıda çete var diyen Sayın Başbakan ve okyanus ötelerine elçi göndermekle meşgul Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu on günlük süre içerisinde, maruz kaldığımız kumpası son onay makamı olarak tescil ederek bizleri onurlandırmaları, ihraç kararnamelerimizin bizlere tebliğ edilmesi ve gönül rahatlığıyla Silivri Cezaevine gönderilmekten ibarettir.
MENSUBİYETİNİ KAYBETMEKLE MUTLU OLACAĞIM TSK…
Bu duygu ve düşüncelerle; Hasdal Cezaevinde bulunduğum süre içerisinde mektup yazarak ve ziyaret ederek beni ve diğer sanıkları yalnız bırakmayan yurtseverlere, cesur silah arkadaşlarım ve emekli komutanlarıma en içten sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Hasdal Askeri Cezaevi’ne 5-10 dk. mesafede bulunan askeri birliklerde görevli Kara Harp Okulu’ndan devre arkadaşlarım ve en son görev yaptığım İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli komutan ve silah arkadaşı olarak tanıma yanılgısına düştüğüm Post-TSK mensupları dahi geçmiş olsun ziyaretinde bulunabilme cesaretini gösteremezken dünyanın dört bir yanından destek mektubu yollayan yurttaşlara ve özellikle Washington D.C., Virginia ve Pensilvanya’da (Sayın Hocaefendi lütfen üzerinize alınmayın, mektup arkadaşlarım olan diğer Türk vatandaşlarını kastediyorum) ikamet eden; Beyaz Saray önünde “Sessiz Çığlıklarını” dünyaya duyuran; tutsaklık döneminde kız kardeş ve akraba olduğumuz yurttaşlara sonsuz şükran, saygı ve sevgiler.
Bağdat Caddesi ve Adnan Kahveci Platformları; esaretimiz bittiğinde özgür günlerde görüşmek dileğiyle hoşça kalın. Silivri Nöbet Çadırı’na bekleriz.
Kısa süre içerisinde mensubiyetini kaybetmekle hayatımın en mutlu gününü yaşayacağım Türk Silahlı Kuvvetlerine de elveda. Yolunuz ve bahtınız açık; komplocu personelinizle başarılarınız daim olsun.
Sevgili Müyesser YILDIZ; sana da binlerce defa selâm olsun. Fırsat olursa Silivri Esir Toplama Kampına bekleriz.
Özgür Ecevit TAŞCI
Esir Jandarma Binbaşı
Hasdal/11 Ocak 2014”
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html