Kamuoyu “kumpas” davalardan cezaevine konulup, sağlığını yitirenlerden çok azından haberdar. Oysa onlarca asker, aydın ağır hastalıklarla mücadele ediyor. Kanser, parkinson, kalp rahatsızlığı, beyin tümörü… MS hastası olan bile var.
Şimdiye kadar Adli Tıp, “Bakımı ve kontrolü yapılırsa, cezaevinde kalabilir” buyururken, özel mahkemeler de Nuh dedi, Peygamber demedi.
İktidarın, tutuklu ve hükümlülerin rahatsızlıklarıyla ilgili raporları veren Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nda değişik yapmayı planladığı öne sürülüyor.
Hasta tutuklu ve hükümlülerin durumu, Anayasa Mahkemesi ile Cumhurbaşkanı Gül’ün de gündeminde.
Şu ana kadar Anayasa Mahkemesi’nde bir gelişme olmadı. Bu yüzden CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri özellikle Prof. Fatih Hilmioğlu için Köşk’e çıkmaya hazırlanıyor.
Balyoz davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 3 yıldır cezaevinde olan emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy da Cumhurbaşkanı Gül’e bir dilekçe göndererek, cezaevinde kanser olduğunu, bir böbreğinin alındığını anlatıp, yardım talep etti.
Şunu söyleyeyim; Liste kaç kişilik, sadece kamuoyu gündeminde olan isimler mi var, yoksa tümü mü tespit edemedim, ama Cumhurbaşkanı Gül’e resmi makamlardan, gayrı resmi yoldan gönderilen bir listenin varlığından söz ediliyor.
İnşallah Gül’ün affına gerek kalmaksızın hepsi hakları olan özgürlüğe ve yaşam hakkına bir an önce kavuşur.
SAVCIDAN YAŞAM HAKKI UYARISI
Bu arada cezaevinde ölümcül uyku apnesi hastalığına yakalan emekli Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’le ilgili de sürpriz bir gelişme oldu.
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin raporuna rağmen, Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Dava artık bizden çıktı” diyerek, Öztürk’ün tahliye talebini reddetmişti.
Mahkemenin bu kararına ilişkin 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz üzerine Savcı Zafer Koç’un Serdar Öztürk için tahliye istediği ortaya çıktı. Savcı Koç’un mütaalasında şu ilginç ifadeler yer aldı:
“Sanık hakkında Silivri Devlet Hastanesince düzenlenmiş 11.11.2011 ve Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesince düzenlenmiş 12.09.2013 tarihli sağlık raporları ile;
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşmenin Yaşam Hakkı başlıklı 2. maddesi ve buna ilişkin Anayasamızın 17. maddesinde yer verilen düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde;
İç hukukumuz ve evrensel hukukun koruduğu en önemli değer olarak kişilerin Yaşam Hakkının olduğunun tartışmasız olduğu;
Bu hakka ilişkin ihlâlin telafisinin olamayacağı, sanık hakkında Adli Kontrol hükümlerinin uygulanmasına da yasal bir engel bulunmadığı nazara alınarak;
Vaki itirazın kabulüne dair karar verilmesi, kamu adına talep ve mütaala olunur.”
Savcı Zafer Koç, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un da tahliyesini talep eden isimdi. Ancak 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başbuğ’da olduğu gibi, Öztürk’le ilgili talebi de reddetti. Mahkeme, Savcı Koç’un “yaşam hakkına” dair tespit ve uyarılarına hiç değinmeden, “13. Ağır Ceza Mahkemesi kararının usül ve yasaya uygun olduğunu, herhangi bir isabetsizlik görülmediğini” bildirdi.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html