Ergenekon ve Balyoz davalarında kilit rol oynayan bilirkişiler TÜBİTAK’tan atıldı. Atılma kararı noter tebligatıyla bildirilen bilirkişilerin dava açıp, kuruma geri dönmelerini önlemek için yüklü miktarda tazminat ödendiği de öğrenildi.
“Paralel devlet” savaşının başlamasının ardından 2 ay kadar önce TÜBİTAK’taki yönetim görevlerinden alınan, geçen hafta da işlerine son verilen bilirkişiler “kumpas” davalarda şöyle rol oynadı:
Hayrettin Bahşi : TÜBİTAK’ta baş uzmandı. Danıştay cinayeti, Ergenekon’da Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay’ın bilgisayarı ve Balyoz’da 5 nolu hard diskle ilgili raporu o verdi. Başsavcı tarafından ismen seçildiği, TÜBiTAK’a görevlendirmesinin yapılması için yazı yazıldığı gün, yani yazının cevabı beklenmeden hard disk ve CD’ler teslim edildiği, yemin etmeden bilirkişiliğe atandığı ortaya çıktı. Bir süre sonra da TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü oldu. Balyoz sanıkları Bahşi hakkında dava açtı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 13 Mart 2013’te takipsizlik kararı verdi. Ancak “paralel devlet” iddialarının ardından Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Şubat 2014’te takipsizlik kararını oybirliğiyle kaldırıp, Bahşi’nin yargılanmasının önünü açtı.
Tahsin Türköz : Hayrettin Bahşi imzalı tüm raporların altında onun da imzası vardı. O da bu süreçte Siber Güvenlik Enstitüsü Müdür Yardımcısı yapıldı.
Bilge Karabacak : Raporlarda imzası olmasa bile Hayrettin Bahşi ekibinden olduğu ve perde arkasındaki isim olduğu öne sürülüyordu. O da bu süreçte önce Bilişim Sistemleri Güvenliği bölümü yöneticisi, ardından Siber Güvenlik Enstitüsü Müdür Yardımcısı oldu.
-En Kilit İsim-
Mehmet Uğur Doğan : TÜBİTAK’ın ses uzmanı olarak biliniyor. Baş uzmanken Hrant Dink cinayetinde el konulan kamera görüntülerine ait hard diski inceledi. Raporu uzun süre göndermedi. Ancak Mahkemenin ikinci uyarı yazısı üzerine gönderdiği raporda da çelişkili ifadeler yer aldı. Bunun üzerine dava avukatları, TÜBİTAK’tan yeni bir rapor alınmasını istedi.
Bu raporun ardından BİLGEM Bilişim Teknolojileri Enstitüsü Anayurt Güvenliği Müdür Yardımcılığına terfi etti.
Hayrettin Bahşi ile hem sınıf, hem lojman arkadaşı olduğu belirtilen Mehmet Uğur Doğan’la ilgili başka iddialar da var:
Daha davanın adı “Ergenekon” diye bilinmezken Ümraniye’deki gecekonduda silahların bulunması olayında polislerin, “Sözkonusu Ergenekonsa…” şeklindeki küfürlü konuşmalarının ses kayıtlarını inceleyen ve “Ergenekon ifadesi geçmiyor” raporu veren ismin Doğan olduğu bildiriliyor.
Balyoz davasında Hayrettin Bahşi’nin bilirkişi seçilmesini sağlayan, hatta Bahşi’yi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat götüren kişinin de Mehmet Uğur Doğan olduğu öne sürülüyor.
“Kumpas” davalardaki rolleri ve bağlantıları yoruma gerek bırakmayacak kadar açık olan bu isimler TÜBİTAK’tan atıldığına göre;
Belli ki, “bilirkişiler” bilirkişi değilmiş…
Belli ki, “paralel devletin” elemanlarıymış…
Madem böyle, onların hazırladığı raporlarla mahkûm edilen askerler niye hâlâ hapiste?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak, Şirinyer ve Eskişehir’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
5 Haziran 2014