İçeriğe geç

Adalet Tanrıçasının Değil, Milletin Gözü Kapatılsın!..

HSYK seçimlerine 3 gün kala 9 Ekim sabahı Yargıtay’daydım. Gözlerimin önünde bir “mezbaha”da toplu kesime uğramışçasına boynu düşmüş ana-baba, eş ve çocukların görüntüleri, kulaklarımda canıraş çığlıkları, sessizce dua ettim.

9 Ekim benim için adaletin toprağa verilişinin birinci yıldönümüydü. 1 yıl önce o gün 237 subayın infazı gerçekleşmişti. Tamam 8 ay sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla “yeniden yargılanmak” üzere özgürlüklerine, ailelerine kavuştular, ama;

Acaba kaç kişi 9 Ekim’i, ertesi günkü “zafer” manşetlerini, o kararları veren hâkimlere yapılan büyük övgüleri hatırladı?

Daha önemlisi acaba kaç kişi bu kadar subayın Türkiye bugünleri yaşasın, sahipsiz ve savunmasız kalsın diye diri diri mezara gömüldüğünü anladı?

O kararı veren heyet anlayışlı, güler yüzlüydü. Savunmaları dikkatle dinliyor, not alıyordu. Avukatlara ve sanık yakınlarına ilgileri de takdire şayandı!.. Birkaç avukat ve sanık yakını o kadar umutlandı ki!.. Nasıl umutlanmasın, son kapıydı!..

Sonuç; Oy birliğiyle onama!..

Ve yıkım!..

Yakın zamanda bir AKP milletvekili anlattı, hem de iki defa. O kararı veren hâkimlerden birisiyle şakalaşmalarını!..

“İnsanlar görüntüne, ilgine bakıp umutlanmış. Sonra 5-0. Ayıp, yazık değil mi, niye umut verdin” demiş.

Karşılıklı gülüşmüşler!..

Bunu niye mi anlattım?

HSYK seçimlerinde ne konuşuldu; Kim AKP’li, kim Cemaatçi, kim sosyal demokrat, kim Alevi, kim milliyetçi!..

Adayların özellikleri bunlardı. Tv’ler, gazeteler günlerce bunların altını çizdi.

Seçim sonuçlandı. “Zafer” iktidarın olmuş… “Cemaat” hezimete uğramış… Kimlerin kazandığı da yazıldı, yazılıyor; Şu kadar milliyetçi, şu kadar sosyal demokrat, şu kadar Cemaatçi vs.

Aralarında sadece hâkim, sadece Cumhuriyet Savcısı var mı; meçhûl?.. Soran da yok zaten!..

Şimdi bu heyetin belirleyeceği hâkim, savcıların huzuruna sanık, tanık veya şikâyetçi olarak çıkacağız.

Peki artık sadece ve sadece ne düşüneceğiz? Adaleti-hukuku mu, karşımızdaki heyetin “siyasi” kimliğini mi?

Araştırıp, soruşturup öyle gideceğiz mahkemeye… Kılığından, kıyafetinden, bıyığından, yüzüğünden “şifresini” çözüp, adaleti bekleyeceğiz… Öyle değil mi?

Hani adalet tanrıçasının gözleri açık mı, kapalı mı olmalı tartışmaları yapılıyor ya; Bence bu tartışma artık sonlanmalı. Adalet çırılçıplak ortada… Bundan sonra mahkemeye yolu düşenlerin gözleri bağlansın en iyisi!..

Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

14 Ekim 2014

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ayip-yazik-degil-mi-niye-umut-verdin–1410141200.html

Kategori:Uncategorized