Bu haftaki Sessiz Çığlık eyleminde bir başka hüzün vardı.
Balyoz yargılamaları yeniden başlamış, dönemin komutanları Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman, “Görmedik, duymadık, bilmiyoruz” demişti.
Bitmişti her şey, ama iki kişi bittiğini görememişti.
Kartal Adliyesi’ndeki duruşmada merhum Albay Murat Özenalp yoktu. Onun yerine sanık sandalyesine eşi Sema Özenalp oturmuştu.
Adalet şehidi Ali Tatar ve onun sandalyesine oturan da yoktu. Ama ağabeyi Ahmet Tatar Ankara’dan kağıda döktüğü duygularıyla Kartal’a söyleyeceğini söylemişti.
“Ali’dir o. Yalnız bırakır mı dostlarını? Çağırılmasa da gelmiştir. Kartal adliyesinin camına sıçrayan bir damla kandır işareti. İyi bakın, candan bakın göreceksiniz” diyerek, Ali’nin de orada olduğunu haber vermişti.
İşte bu mektup, bugün Sessiz Çığlık eyleminde Ali Tatar’ın ablası Hürriyet Ünver’in gözünde yaş, yüreğinde oluk oluk acı olup aktı.
Önce sol gözünden bir damla indi usul usul, dudaklarına, oradan boynuna… Sonra sağ gözü isyan etti… Ya o titreme!.. Titreyen ses değildi de zangır zangır sallanan bir yürekti sanki…
Bugün herkes Murat’a, Ali’ye ağladı… Herkes onlara yandı…
Kim silebilir ki bu yaşları?.. Kim söndürebilir ki yüreklerdeki bu volkanı?..
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html