İçeriğe geç

“Silivri Dinleniyor” Diyenler Bu Manşetleri Hatırlıyor musunuz?

Cemaat medyası birkaç gündür ayakta. Silivri Cezaevi’ndeki polisler ve Gazeteci Hidayet Karaca’nın yakınlarıyla yaptıkları görüşmelerin usulsüz şekilde dinlendiği iddia ediliyor.

Hukukçulardan ve siyasilerden görüşler alınıp; “Cezaevindeki görüşmelerin kayıt altına alınmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’mıza aykırı olduğu” anlatılıyor.

Yüzlerce insanın “usulsüz dinlemeler, montajlar” ve bunların gazete manşetlerine çekilmesiyle yıllarca hapislerde çürütüldüğü gerçeğini unutmuşa benziyorlar.

Dönemin “en kahraman savcılarının” Silivri’deki Ergenekon sanıklarının hücrelerinde kendi aralarında yaptığı konuşmaları dinletip, “delil” olarak kullanmaya yeltendiğini de.

İyi de bire bir aynı olan, çok değil sadece 3 yıl öncesine ait manşetlerini ne çabuk unuttular?

Tarih 17 Ocak 2012 Zaman Gazetesi’nin manşeti, “Cezaevinden Herşeyi İdare Ediyoruz”… Bugün’ün manşeti ise “Dişlerini Sökeceğiz”…

Olay ne? Koramiral Kadir Sağdıç’ın Hasdal Askeri cezaevinden ailesiyle yaptığı telefon görüşmesi kaydedilmiş ve internet ortamında yayınlanmış.

Onlar da hiç, “AİHM, Anayasa, usulsüz dinleme” demeden, manşete çekmiş.

-Usulsüz Dinlemeye Teşekkür-

Şimdilerde cephe değiştirip, “paralel yapıyla” en ön safta savaşan Hüseyin Gülerce ise 18 Ocak’ta “Teşekkürler Amiral Sağdıç” başlıklı yazısında, iddianamede Sağdıç’ın neyle suçlandığını, ardından cezaevinde “eşi, kızı ve oğluyla yaptığı görüşmede” söylediklerini özetledikten sonra şunları döşenmiş:

“Amiral Sağdıç’a gerçekten teşekkür ediyoruz. Darbe iddiaları davaları için gevşeyen herkesin gözünü açacak şeyler söylüyor. İçlerindeki kin, nefret ve intikam duygularının nasıl kuvvetli olduğunu herkese bir daha hatırlatıyor… Ergenekon davalarının önemini bir defa daha kör gözlere soktuğu için teşekkür ediyoruz. Silahlı Kuvvetler bünyesinde, hâlâ bir zihniyet değişimi olmadığını, sağır sultanlara kadar duyurduğu için teşekkür ediyoruz. Büyüklerimizin, yargıya müdahale eden söz ve tavırlarının, adaletin tecellisini nasıl tehdit ettiğini, herkesin görmesini sağlayacağı için teşekkür ediyoruz. Ayrıca eşi ve kızı yanında ettiği küfürler ile Silahlı Kuvvetlerimiz adına bizi çok utandırdığını da belirtmek zorundayız…”

-Cezaevinde Ortam Dinlemesi-

Tutukluların sadece aileleriyle yaptığı telefon görüşmesi dinlenmedi. Ortam dinlemesi yapıldı, yani cezaevlerinin içi de dinlendi.

Mayıs-Haziran 2012’de şimdilerde yoğun bakımda Azrail’le boğuşan Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ile Tuğamiral Fatih İlgar’a ait olduğu ve cezaevinde yapıldığı iddia edilen konuşmaların ses kayıtları yayınlandı.

Bunun üzerine koğuşlarda ve ortak yaşam alanlarında “böcek” arandı. Tabii ki, bir şey bulunamadı. Çünkü dinlemeler, cezaevi dışında bekleyen, gelen gidenlerin gördüğü “siyah araçtan” yapılıyordu. İş bitti, o araç gitti. Ama bu dinlemeler de gazete manşetlerini süsledi!..

Dahası, bu usulsüz dinlemeler duruşmalarda “delil” olarak gösterildi, adı geçen askerler hakkında hem sivil, hem askeri savcılıklar tarafından ayrıca dava açıldı.

Yanlış anlaşılmasın, bu bir “Men dakka dukka- Eden bulur” yazısı değil, uyarı amaçlıdır.

Dünün mağrurlarına, “Hâlâ mı en ufak bir özeleştiri yapmayacaksınız?” sorusudur.

Bugünün mağrurlarına da, “Aynı yol ve yöntemleri kullanarak, hiç hak etmedikleri halde ileride birilerine ‘mağdur’ sıfatının verilmesinin yolunu döşediğiniz farkında mısınız?” hatırlatmasıdır.

Müyesser YILDIZ

21 Haziran 2015

Kategori:Uncategorized