“Abdullah Gül İle 12 Yıl” kitabında şöyle yazıyor:
“Abdullah Gül, Başbakanlığından başlayarak Dışişleri Bakanlığı ve nihayet Cumhurbaşkanlığı döneminde, üç sorunu Türkiye’nin büyümesinin ve güçlenmesinin önündeki en büyük engel olarak gördü: Kürt, Ermeni ve Kıbrıs sorunu. Bu üç sorunda da inkârcı, kalıplaşmış ve kendinde hiç hata görmeyen, her yanlışı başkalarında arayan yaklaşımların hiçbir sonuç vermediğini, tam aksine bu tür yaklaşımların sorunu daha da kangrenleştirerek çözümü daha da zorlaştırdığını düşünüyordu… Bu üç sorunun çözülmesi halinde Türkiye’nin önünün açılacağına inanıyordu… İşte bu anlayışla, 12 yıl boyunca üç sorunda da ezberlerin dışına çıkarak cesur çıkışlar yaptı.”
Aynen öyle oldu, Gül ezberleri bozdu. Sonuç ortada; Türkiye’nin önü değil, arkası açıldı!..
AKP’nin tek başına iktidar olduğu 2002 seçimlerinden bir hafta önce dönemin İngiliz Büyükelçisi Sir Peter Westmacott, Erdoğan’ın yasaklı olması sebebiyle Başbakanlık koltuğuna oturması beklenen Gül’ü ziyaret etti. AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ve 1 saatten fazla süren görüşmede, İngiliz Büyükelçi’nin Gül’e, “AKP iktidarının AB süreci ile Kuzey Irak operasyonu başta olmak üzere dış politika ve ekonomiye ilişkin yaklaşımlarını” sorduğu açıklandı. Ama kulislerde, “Kürt, Ermeni ve Kıbrıs sorunları konusunda mutabakat sağlandığı” iddiası konuşuldu.
İngiltere Kraliçesi Westmacott’a 2003’te, Gül’e de 2008’de “şövalye” unvanı verdi.
Aralık 2013’te “ABD’de siyasal çevrelerinde fazla tanınmayan, önyargılarla bilinen CHP’yi anlatmak üzere” Washington’a giden Kılıçdaroğlu’nun, burada Erdoğan’ı daha 1996’da liderliğe hazırlayan ünlü CIA’cı, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz’in yanısıra, 2002’de Gül’le görüşen Sir Peter Westmacott’la (Halen İngiltere’nin Washington Büyükelçisi) buluştuğunu hatırlattıktan sonra bugüne gelelim.
Geçen hafta İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren görüşmede, “Suriye, Ortadoğu’daki gelişmeler, Kıbrıs ve AB konularının” gündeme geldiği, Moore’un olası bir koalisyonda CHP’nin izleyeceği dış politikaya ilişkin görüşlerini sorduğu bildirildi.
Bu tablo haliyle ve haklı olarak tepkilere yol açtı. Büyükelçi Moore Twitter hesabından, “Bu, tüm partilerle yaptığımız programlı, rutin görüşmelerden biriydi. Türkiye ve bölgesindeki mevcut gelişmeleri değerlendirdik. Koalisyon oluşumu hakkında herhangi bir görüş beyan etmedim. Bu tamamen Türk siyasetçilerin karar vereceği bir konu. Birleşik Krallık, kurulacak herhangi bir hükümetle çalışmaya ve Türkiye ile mükemmel işbirliğine devam edecektir” şeklinde mesajlar vermek zorunda kaldı.
“Evet, Kılıçdaroğlu’nu ölçtük, biçtik, tarttık” diyecek hali yoktu ya!..
Kılıçdaroğlu-Moore görüşmesine, AKP’nin Kamu Güvenliği Müsteşarı iken “Kürt açılımında” aktif rol alan ve geçenlerde de HDP’ye oy verdiğini itiraf eden CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik’in olması çok şeyi anlatmıyor mu?
Madem ki, yabancılar sorabiliyor, biz de soralım:
“CHP Kürdistan, Ermeni ve Kıbrıs sorunları hakkında ne düşünüyor? Olası bir AKP-CHP koalisyonunda onlar da Gül gibi ezberlerin dışına çıkıp, cesur çıkışlar mı yapacak?”
Bu da naçizane uyarımız olsun:
İngiliz ipine sarılan iflâh olmaz… Bu konularda verilen tavizleri sürdürecek bir CHP’nin ömrü 13 yıl değil, 13 ay bile sürmez…
Müyesser YILDIZ
29 Haziran 2015