Kaç günlerdir cenaze kaldırıyoruz… Teröristlerin katlettiği gençler, polisler, askerler… Onlardan farklı bir cenaze daha kalktı bugün Ankara’dan, henüz 45 yaşında olan Kara Pilot Albay Fahri Aydın’ın cenazesi… Onu da teröristler katletti, ama silahla değil, kumpasla… Canına değil, onuruna kastederek…
54 gündür GATA’da yoğun bakımdayken sahip çıkılmasa da cenazesine sahip çıktı TSK; Ankara’dan Al Bayrağa sarılarak, uğurladı Albay Fahri Aydın’ı. Önce GATA’da tören yapıldı, ardından Kara Havacılık Komutanlığı’nda, son olarak da Kocatepe Camii’nde.
Fahri Albayı son yolculuğuna sadece Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı, Kara Havacılık Komutanı, Harita Genel Komutan Vekili ve tören mangası uğurladı. Bir de bir avuç gerçek silah arkadaşı. Son kumpas şehidi olduğu halde medyadan kimse yoktu; Ben, Yeniçağ Gazetesi’nden Yavuz Selim Demirağ, Genelkurmay’ın kamera ve fotosunu da sayarsak, hepsi bu.
O ZAMAN ÖĞRENDİM ASIL DRAMINI
Nerede defnedileceğini sorduğumda öğrendim Fahri Albay’ın asıl dramını. Aslen Eskişehirli. Anası-babası orada yaşıyor. 80’li yaşlardalar. Yoğun bakımdayken gelip, son kez oğullarını görmüşler.
Ama Fahri Albay yarın öğlen namazından sonra Bilecik’in Pazaryeri İlçesi’nde toprağa verilecek.
Neden mi? Onu yetiştiren, babası bildiği dayısı orada yaşadığı, anne bildiği yengesinin mezarı orada olduğu için.
Acı hikâyesi şöyle; 4 çocuk annesi, erkek kardeşinin çocuğunun olmaması üzerine 6 yaşındayken Fahri’yi dayısına evlatlık vermiş. Dayısını baba, yengesini anne bilmiş; Onlar bakıp, büyütüp, okutmuş.
Onurunu, canına tercih eden Fahri Albay geride sadece genç bir kadın, iki genç kız değil, bir de kız çocuğu bıraktı.
En büyük kızı İzem Tıp Fakültesi öğrencisi…
Ortanca kızı Yağmur lisede…
Minik Alisa ise sadece 4 yaşında. Babasızlığın ne olduğunu anlayamayacak kadar küçük. O yüzden en güzel elbisesini giyip geldiği Kocatepe Camii’nde koşturdu, oynadı durdu. Minik kuzeni Poyraz ikindi ezanı okunurken, elllerini dua edermiş gibi açtığında, namaz kılıyormuş gibi rükûya eğildiğinde şaşıp, kaldı.
EŞİ HAYKIRDI: “SENİ SEVİYORUM FAHRİ…”
Alisa ağladı, hatta kıyameti kopardı… Garip tesadüf; Babasının naaşı top arabasına doğru yol alırken, protokolde durmak zorunda kaldığı ve su bardağını düşürdüğü için… Annesi, ablaları bir yandan Alisa’yı sakinleştirmek için çırpınırken, bir yandan Fahri Albay’a veda etmeye çalıştı.
Eşi Necla Aydın’ın sesi yankılandı, o koca boşlukta:
“Seni seviyorum Fahri… Aşkım… Seni Allah’a emanet ediyorum… Bekle geleceğim… Çok iyi bir eş oldun, hakkını helâl et!..”
Bu şehit cenazesinde, seyrek kalabalık içinde sadece üç genç kadını ve Alisa’yı gördüm…
Bir de kardeşinin hesabını sormaya kararlı, onu ebedi yolculuğuna uğurladıktan sonra kumpası tüm detaylarıyla açıklayacak olan ağabeyi Hüseyin Aydın’ı… Kumpas şehidi herşeyi bir tek ona anlatmış…
Güle güle Fahri Albay, mekânın cennet olsun.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html