İçeriğe geç

Biden “Tanrı’yı Göstermeye” Gelmiş!..

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçen haftaki ziyaretiyle ilgili yazılmayan, söylenmeyen şey kalmadı.

İktidar “muhaliflerini” topladı…

Erdoğan’ın, “artık muhatap almam” dediği, HDP’lilerle AKP milletvekillerini aynı masada biraraya getirdi…

Ankara kulislerinde AKP’lilerin o toplantıya, “ne konuşulacak” merakıyla gönderildiği, Biden’ın buradaki mesajlarından da epey “ürküntü” duyulduğu anlatılıyor… Ama CHP’lilerin ne işi vardı, ne yazık ki hâlâ anlayamadık ve öğrenemedik…

Bu “Genel Vali” pozlarından sonra Davutoğlu ve Erdoğan’la biraraya gelen Biden’ın temaslarıyla ilgili olarak, “Can Dündar ve Erdem Gül bağlamında Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü, ‘çözüm süreci’, PKK-PYD denklemi, Suriye-IŞİD” bolca konuşuldu.

Bir konu ise adeta özenle “es” geçildi.

O konunun ne olduğunu belirtmeden önce Biden’ın ana misyonunu hatırlayalım:

Üç temel görevi var; İsrail’in güvenliği… Irak’ın üçe bölünmesi, yani Kürdistan’ın kurulması… Ve Kıbrıs’ta -onların anladığı dilde- çözüm…

Daha Biden gelmeden Erdoğan Suudi Arabistan’dan dönerken, “İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lâzım. Bu, bölgenin bir gerçeği. İsrail’e ihtiyacımız var” açıklamasını yaptığına;

Yine kısa bir süre önce Barzani cenahı, “Bağımsızlık ilânına Ankara karşı çıkmıyor” dediğine ve Ankara buna hiç itiraz etmediğine göre, Biden’ın İstanbul mesaisinin ana konusunun Kıbrıs olduğu gün gibi ortadaydı.

-Rus Uçağını Düşürmemiz Hangi “Tanrı”ya Yaradı?-

Biden geçen Kasım’da da İstanbul’daydı.

Gelmeden kısa bir süre önce ABD’deki Rumlarla yaptığı toplantıda ve bir üniversitedeki konuşmasında şu tabloyu çizdi:

“Bölgede olgular değişiyor. Türkiye daha çok yapıcı rol oynamalıdır, bu çıkarınadır. Güvenliği tehdit altındadır. Ruslardan dolayı Karadeniz’de, Suriye’nin çöküşünden dolayı Güney’de ve IŞİD’ten dolayı Doğuda…”

O sözlerin devamında şunlar vardı:

“Sağır vaatlerde bulunmak istemem, ilerlemenin herkesin çıkarına olduğu anlaşılmıştır. Bu, daha önce görmediğim bir şeydi. Sürekli bir çözüm dışarıdan, Biden veya Başkan Obama veya ABD veya başka biri tarafından dayatılmayacak. Çözüm içeriden olacak.”

Biden’ın diğer mesajları şunlardı:

“Komşularının tehdidi altında olan Türkiye’nin, fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını anlamaya başladığı kesindir… Erdoğan, özellikle başta doğalgaz olmak üzere, sadece Türkiye’yi değil, Yunanistan’ı da Rusya’nın enerjiyi bir silah gibi kullanmasından kurtarabilecek, Doğu Akdeniz’de ciddi boyuttaki doğal kaynakların avantajından yararlanmanın Türkiye için müthiş bir menfaat olduğunu anlamaya başladı.”

“Türk hükümetinin, Ada’daki fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını -soylu amaçlarla değil ama pratik nedenlerle- anlamaya başladığı kesindir.”

“İki yanlış arasında müzakere edebileceğiniz bir şey yoktur. Birincisi; Türk askerinin, hükümet çağırmadan Ada’ya ayak basmaması gerekirdi. İkincisi de Ada’da tek bir hükümet vardır. Bu benim, ABD’nin ve biri hariç dünyadaki bütün devletlerin hükümetlerinin tutumudur.”

“Saptanan doğal gaz yataklarıyla küçük Kıbrıs, büyüklüğüyle orantılı olmayan bir rol üstlendi.”

“Türk hükümetinde oluşmakta olan artmış farkındalık var. Türkiye, komşularının tehdidi altında olduğu için çözüm istiyor. Fiili durum Türkiye, Kıbrıslı Türkler, bölge için verimli değildir.”

Noktayı da şöyle koymuştu: “Erdoğan’la bitireceğiz!..”

Düşünün; O zaman daha Türkiye’de ne IŞİD saldırıları olmuş… Ne Ruslarla bir sorunumuz var…

Ama Biden 1 yıl önceden, “Güvenliğiniz tehlikede” diyor… Fiili durumun Türkiye’nin “çıkarına” olmadığını, Erdoğan’ın da bunu “anlamaya başladığını” söylüyor. Bunlar diplomatik dille “tehdit”ten başka bir şey değildi tabii ki!..

O ziyaretten hemen önce Biden bir şey daha yaptı; Rum Lider Anastasiadis’i arayıp, “Ankara’ya ne dememi istersiniz?” diye sordu.

Biden’ın İstanbul’da Erdoğan’la görüşmesi tam 4 saat sürdü ve görüşme sonrası bir açıklaması da oldu. Kıbrıs’ı konuştuklarını belirtip, “Bugün eğer siyasi irade varsa Türkiye de dahil, hem bölgede hem de adadaki tüm halkın çıkarına uygun olacak bir çözüm için bir potansiyel vardır. Bunun gerçekleşmesi için gerginliğin düşürülmesi ve müzakere masasına dönülmesine odaklanmak gerekmektedir” dedi.

Bu ziyaretinde Biden, İstanbul’daki enerji konferansına da katılmıştı. Burada hem enerji güvenliği için, hem Rusya’nın enerjiyi bir silah gibi kullanmasına karşı Doğu Akdeniz ittifakının önemini vurgulayıp, “İsrail, Türkiye, Mısır, Yunanistan, Kıbrıs ve Lübnan’ın birlikteliğinden” söz etti.

-“Erdoğan’la Bitireceğiz” Demişti… Kiminle Bitirdi?-

Biden’ın önceki ziyareti ile son ziyareti arasındaki benzerlik ve farklılıklara gelirsek;

İstanbul’a gelmeden önce yine Rum Lider Anastasiadis’le bu defa Davos’ta yüzyüze görüştü.

Erdoğan’la Kasım 2014’teki görüşme 4 saat sürmüş ve ortak açıklama yapılmışken, geçen haftaki 2.5 saatlik görüşmeden sonra ortak açıklama olmadı. İki tarafın kaynaklarınca verilen bilgide de Kıbrıs’ın adı dahi geçmedi.

Biden-Davutoğlu görüşmesinden sonra ise ortak açıklama yapıldı ve Biden Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yürütülen müzakerelere değinerek, Türkiye’nin yıllardır süren tıkanıklığı aşmak konusundaki çabalarına takdirlerini bildirip, Davutoğlu’na sorunun çözülmesi konusundaki güçlü desteği için teşekkür etti.

Sorunun çözümünün, Avrupa’nın enerji güvenliğini güçlendireceğini de belirten Biden, “Türkiye’nin anahtar olduğunu ve bölgeyi Azerbaycan, İsrail, Irak ve Avrupa’ya merkez yapma yolunda tarihi bir rol oynama potansiyelinin bulunduğunu” vurguladı.

Biden’ın çözüm konusundaki beklentisine dair ifadesi de çok ilginçti; “Belki, belki, Allah bilir”!..

-İsrail ve Rumlara Müjde mi Verdi?-

Türkiye’nin gündeminden kısa sürede düşen bu ziyaretten sonra Biden neler mi yaptı?

Beyaz Saray’ın açıklamasına göre, önce İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yla telefonla görüşüp, “Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesi için devam eden çabaları” ve dahi “Doğu Akdeniz’deki enerji işbirliğinin ilerletilmesini” konuştu.

Ardından Rum Lider Nikos Anastasiadis’e, Türk yetkililerle Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yaptığı “pozitif temaslar” hakkında bilgi verdi. Anastasiadis de Perşembe günü İsrail ve Yunan liderlerle gerçekleştirdiği bölgesel işbirliği ve güvenlik konusundaki görüşmeleri anlattı. Biden ve Anastasiades’in “Kıbrıs’ta çözüme ulaşmanın önemi üzerinde anlaştıkları ve Biden’ın iki tarafın başarılı bir anlaşmaya ulaşmasına yardımcı olmak için ABD desteğinin süreceğini söylediği” bildirildi.

-IŞİD Maymuncuğu Kıbrıs’ı da mı Halletti?-

Tüm bunlardan sonra Reuters’in ilginç haberine geçelim.

Biden Temsilciler Meclisi’ndeki kendi partisi üyesi milletvekillerine IŞİD’le mücadelede daha güçlü bir konuma gelindiğini anlatırken, Erdoğan’la ilgili şu sözleri sarfetmiş:

“Başkan sonunda daha çok şey yapmaları için Avrupalıların dikkatini çekti. Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fazla zaman harcadım, ama Erdoğan sonunda gerçeği anladı. Öz çıkarlar devreye girince işler değişiyor.” (Dikkat buyurun; 2014’te ‘gerçeği anlamaya başladı’ demişti… Şimdi ‘anladı’ diyor)

Biden, “Erdoğan sonunda gerçeği anladı” derken de İngilizce’de “Tanrı’yı görmek” anlamına gelen, “to see The Lord” deyimini kullanmış.

Erdoğan’la fazla zaman harcamak ne demek?.. Kimin ve neyin öz çıkarları?.. Buradaki Tanrı’dan kasıt kim veya ne?..

Hatırlayacaksınız; Biden 2014 ziyaretinden önce Suriye’de radikallerin silahlanması konusunda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bana ‘siz haklıydınız. Çok fazla insanın Suriye’ye geçişine izin verdik’ dedi. Şimdi sınırı kapatmaya çalışıyorlar” demiş, Erdoğan da, “Eğer Biden bu tür ifadeler kullandıysa, benim için tarih olur” şeklinde tepki göstermişti.

Biden’ın son ifşaatları doğruysa ve de bunlara ciddi bir tepki gösterilmezse; Çıkarılacak sonuç şudur:

Biden Türkiye misyonu büyük ölçüde tamamlamış ve maalesef “IŞİD maymuncuğuyla” Kıbrıs’ın kilidi de kırılmıştır!..

Müyesser YILDIZ

30 Ocak 2016

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/biden-icin-soylenmeyen-sey-kalmadi-diyorsaniz-cok-yanildiniz-3001161200.html

Kategori:Uncategorized