Tam 23 gün önce “kuruların yanında yaşların da yanmamasına” dikkat çekmek için “darbecilikten” tutuklanan bir teğmeni yazdık. Adını da “yaş” koyduk.
Harp Okulu’nda şok mangalarında neler yaşadığını, okuldan nasıl zorlukla mezun olduğunu, bunları aştıktan sonra MİT’in Genelkurmay’a gönderdiği “Ergenekon benzeri illegal yapılanmada bulunduğu” öne sürülen bin 426 kişilik listede adının olması “engeliyle” karşılaştığını, nihayet bunu da bertaraf edip teğmen olabildiğini anlattık.
O artık Jandarma subayıydı. Tuzla Piyade Sınıf Okulu’nda 3 ay kaldıktan sonra Ankara Beytepe’deki Jandarma Subay Sınıf Okuluna gönderilmişti.
15 Temmuz darbe gecesi “gece eğitimi” için okula çağrıldığında bir komutan elindeki listelerden bazı isimleri okumuş, ismi okunanlar silah ve mühimmat verilerek, dışarı çıkartılırken, ismi okunmayan 56 teğmen amfide gözetim altında tutulmuştu. Amfide tutulanlardan biri de bu teğmendi.
Ne olup bittiğini sabah serbest bırakıldıklarında öğrenmiş, ama “darbecilikten” tutuklanmıştı. Mahkemedeki ifadesinde, “Bu adamlardan en fazla çile çeken kişi benim. Bunlarla birlikte olmak çok ağırıma gidiyor. Jandarma Okullar Komutanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı’ndan o gece kimlerin amfide tutulduğunu sorun” demesine rağmen.
Bu teğmenin bir başka özelliği daha vardı. Babası da jandarma subayıydı. Üstelik Güneydoğu gazisiydi. Kolundaki platin yüzünden Sincan Cezaevi’ndeki ilk ziyaretinde duyarlı kapıdan geçemediği için oğluyla görüşememişti.
Yazımızı, teğmenin annesinin şu çığlıyla bitirmiştik:
“Sesimizi duyan var mı?”
Seslerini ilk duyan CHP oldu. Darbe mağdurlarını araştırmak üzere kurulan komisyonun üyesi, CHP İstanbul eski Milletvekili, Parti Meclisi üyesi ve eski savcı Ali Özgündüz, bu teğmenin durumuyla ilgilendi.
Ardından devlet de duymuş olmalı ki, Jandarma Okulu’nda o gecenin görüntüleri izlendi ve dün gece bu teğmenle birlikte 32 teğmenin tahliyesine karar verildi.
Tahliyeler dün geceden itibaren ikişerli ikişerli yapıldı. O teğmen 56 günlük tutukluluktan sonra bu sabah tahliye oldu. Topluca bir yerde kahvaltı yaptılar.
“Sesimizi duyan var mı?” çığlığı atan annesi mi?
“Sesimiz duyuldu. Herkese teşekkür ediyorum” demekle yetindi.
Darısı tüm “yaşların” başına.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html