“FETÖ” operasyonları ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü kapsamında binlerce insan tutuklandı. Bir o kadar insan işten atıldı. Tutuklama ve atmalar hız kesmeden sürüyor.
Suçun şahsiliği ilkesi bir yana bırakıldı, eşler, çocuklar, kardeşler, kaynanalar, baldızlar da ya tutuklandı, ya işsiz kaldı.
Tutuklanmayıp, dışarıda kalanlar… Özgürler, ama muayene-tedavi için hastaneye dahi giremiyorlar.
İçeridekiler… OHAL nedeniyle tüm hakları askıya alındı. Avukat, aile görüşü kısıtlandı. Havalandırma alanın üstü örtülerek, güneşi görmeleri bile yasaklandı. Yargılanmalarına henüz başlandı, başlanıyor. Lâkin hepsi hakkında hüküm çoktan verilmiş gibi.
Duruşmaları izliyorum. Sanıklar ve avukatları, tahliye talebinden önce mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istiyorlar… “Eş ve çocuklar aç” diyerek…
Bir bakan 8-9 ay önce darbeciler için şu ifadeleri kullanmıştı:
“Onlar köpek bile olamaz… Bunlara öyle bir cezalandıracağız ki, ‘Keşke gebersek de kurtulsak’ diye yalvaracaklar. Bunları yalvartacağız. Bunları öyle deliklere tıkacağız ki, öyle deliklerde cezasını çekecekler ki, bunlar bir daha o Allah’ın güneşini nefes aldıkça görmeyecekler. Güneş yüzü görmeyecekler. Bir daha insan sesi duymayacaklar. Gebertin bizi diye yalvaracaklar. Gebertin bizi diye.”
O yüzden yaşananlara şaşılmıyor. Uygulamaların, hukuk devleti ve hayati önemde olan bu davaların akıbetine olası maliyeti sorgulanmıyor.
Şuraya geleceğim;
Son haftalarda iki gelişme oldu.
İlki; Sincan Cezaevinde F tipinde tutulan sanıklar L tipine aktarıldı. Yeni operasyonların habercisi olduğu belliydi. Demek, yeni tutuklanan ya da tutuklanacak olanlar darbecilerden daha önemli ve tehlikeli!.. Kimler ola ki?!.
İkincisi; Darbeciler bir yandan L tipine aktarılırken, öte yandan bunlara ceket-kravat yasağı kondu. Cezaevine takım elbise alınmıyor, içeride elbiseleri varsa da bunlarla duruşmalara gitmelerine izin verilmiyor.
Bu ilginç yasakla ilgili rivayet muhtelif… Başka bir ildeki duruşmada bir şehit yakınının, “Bunlara takım elbise giydirmeyin, kravat taktırmayın. Adam gibi görünmelerine izin vermeyin” demesinin, sözkonusu kararın alınmasına yol açtığı anlatılıyor. Avukatlar ise sanıkların “iyi hal indiriminden” yararlanmaması için bunun yapıldığı görüşünde.
Öyle ki, Ankara’daki son duruşmaların birinde konuyu gündeme getiren bir sanık avukatı müvekkilinin kıyafetinden dolayı heyetten özür diledikten sonra, uygulamanın iyi hal indiriminden yararlanmamaları için mi yapıldığını sordu.
Mahkeme Başkanı da, “Bizim için kıyafet sorunu yok. Karar, Savcılık veya cezaevi yönetimiyle ilgilidir” demekle yetindi.
Hukuk ve adalet adına her şey tamam, tek eksik kalan fıstık yeşilini konuşuyormuşuz gibi olsa da soralım:
Bu yasağın mucidi kim? Mantığı ne?
İktidar medyasının birkaç ay önce gündeme getirdiği, “Darbecilere tek tip elbise giydirilsin” kampanyasını hayata geçirmenin hazırlığı mı?
Müyesser YILDIZ
28 Nisan 2017
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/darbe-saniklarina-tek-tip-elbise-hazirligi-mi-2804171200.html