“FETÖ” davaları öyle “Çifte standartlarla” götürülüyor ki!..
Neredeyse Bank Asya’nın önünden geçen hakkında soruşturma açılırken, yıllarca burada yöneticilik yapmış biri SPK’nın başına getirilebiliyor…
Keza “FETÖ” soruşturmalarında milat; Kimileri için 2000, kimileri için 2013 yılı kabul edilirken, kimileri için bugün bile irtibatı tespit edilse görmezden gelinebiliyor.
Veya “FETÖ”den bir isimle tek bir telefon görüşmesi olan ya da ankesörlü telefondan sıfır saniye aranan tutuklanırken, “FETÖ”nün beyin takımından birisiyle onlarca görüşmesi tespit edilen koltuğunda oturabiliyor.
Anlatacağımız olay, son “Standarda” ilişkin çok çarpıcı bir örnek.
Bilindiği gibi, sivil “FETÖ çatı” davası kapsamında örgütün üst düzey yöneticisi olarak 75 isim tespit edildi. Ancak 68’i firari. Büyük kısmı daha soruşturma sürerken kaçtı. Elde topu topu 7 sanık kaldı. Bunlardan 4’ü; Hidayet Karaca,Alaaddin Kaya, İlhan İşbilen ve Kazım Avcı geçen hafta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 3 sanık; Av. Abdülkadir Aksoy, Av. Ali Çelik ve Dilaver Azim’e ise örgüt üyeliğinden 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
-Bank Asya’nın Sahibi Nasıl Firar Etti?-
Öncelikle şu detayı vurgulayalım.
“FETÖ” işinde iki tane Ali Çelik var. Birisi tutuklu Avukat Ali Çelik.
Diğeri ise firari, örgütün “Finans ayağı” olduğu belirtilen, “Bank Asya’nın gerçek sahibi” denilen ve “Siyaseti yönlendirdiği” söylenen Ali Çelik.
Devlet de Ali Çelik’leri karıştırdı.
Şöyle ki; 10 Aralık 2015’te Av. Ali Çelik, “Terör örgütü üyeliğinden” gözaltına alınır. 4 günlük gözaltı süresinden sonraki sorgusunda ise “Anayasayı ihlale teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, T. C. Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüsle” suçlanır. Tutuklanmak üzere mahkemeye sevkedilir. Sevk belgesinde, “1957 Erzurum doğumlu, Mehmet ve Zaile’den olma Ali Çelik”, yani diğer Ali Çelik yazmaktadır. Sulh Ceza Hakimliği, bu hatalı sevki anlar ve tutuklama talebini reddeder. Av. Ali Çelik için yeni bir sevk yazısı hazırlanır. Sorgulanır ve adli kontrolle serbest bırakılır.
“FETÖ Çatı İddianamesi” mahkemeye sunulduğunda da Av. Çelik hakkında yakalama veya tutuklama talebi yoktur. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra hakkında yakalama kararı çıktığını UYAP’tan görünce, hemen mahkemeye gider. Özel kalem, “Ne aceleniz var? Daha müzekkere yazmadık” der. Neticede tutuklanır, yargılanır, mahkemede tanıklık yapan Kemalettin Özdemir, Latif Erdoğan gibi “FETÖ”nün eski önemli isimlerinin, “Tanımıyoruz” şeklindeki ifadesine rağmen cezaya çarptırılır.
Konumuz bu Ali Çelik değil, diğeri.
Önce diğer Ali Çelik’in nasıl firar ettiğini hatırlatalım. Geçen Eylül’de Yeni Şafak Gazetesi’nden Cihan Arpacık, polis tutanaklarına dayanarak yazdı.
Buna göre, Ali Çelik hakkında 31 Temmuz 215 günü teknik ve fiziki takip kararı alınmış ve polis tarafından adım adım izlenmiş. Taa ki, 20 Ağustos 2015’e kadar. 21-22-23-24 Ağustos günlerinde teknik takibi yapılmayan Çelik, 25 Ağustos’ta da firar etmiş.
– 2010-2015 Arasında Kimlerle Görüşmemiş ki-
Ali Çelik’in telefon görüşme kayıtları ise firarından sonra istenmiş. Nereden anlıyoruz; Yazışma tarihlerinden ve hakkında İstanbul’da açılan bir başka dava dosyasına giren dökümlerden.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ekim 2015’te Ali Çelik’in telefon görüşmelerinin kaydını istemiş.
Milat olarak da nedense 2013 değil, 2010 yılı belirlenmiş ve TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı)’den 1 Ocak 2010-8 Ekim 2015 tarihleri arasındaki kayıtlar talep edilmiş.
Tam 257 sayfadan oluşan, toplam 4 bin 331 HTS kaydı çıkmış. Bunların dökümü de polisler tarafından 3 Mart 2016’da yapılıp, tutanak altına alınmış.
TBMM, Emniyet Genel Müdürlüğü, bazı savcılar ve savcılıklar, onlarca bakanlığın özel kalem müdürlükleri gibi kamu kurumlarının yanısıra kimlerle görüşmeler yok ki!..
Şimdilik sadece birisine dikkat çekmek istiyoruz.
“FETÖ”nün bu en önemli isminin görüşme listesinde, adıyla sanıyla Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de yer alıyor.
Ali Çelik, “FETÖ Çatı Davasında” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan AKP eski Milletvekili İlhan İşbilen’i dahi sadece 4 kez aramışken, Cirit’in cep telefonuyla tam 93 HTS kaydı var.
Ayrıca dökümler gün gün olmadığından, 10 Şubat 2015’te Yargıtay Başkanı olan Cirit’in dönemine mi ait bilemiyoruz, ama Çelik’in 8 kez de “Yargıtay 1. Başkanlık adına kayıtlı” sabit hatlarla görüştüğü gözüküyor.
2000 yılında dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından Fetullah Gülen hakkında açılan “Terör örgütü üyeliği” davası 2008’de Yargıtay’da beraatle sonuçlandığında, Gülen lehine oy kullanan isimlerden birisinin Cirit olduğunu da kaydedelim.
“FETÖ’nün finans ayağı” Ali Çelik’in telefon kayıtlarından son bir not daha; “TSK imamı” olduğu belirtilen, 15 Temmuz’da gözaltına alınıp, bırakıldıktan sonra sırra kadem basan Adil Öksüz’le de görüşmüş. Ama sadece 2 kez.
Yargıtay Başkanı ile 93, Adil Öksüz’le 2 görüşme!..
Bu yoğun muhabbetin sebebi ne ola ki?!.
Müyesser YILDIZ
11 Haziran 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/fetonun-en-onemli-isminin-kiminle-tam-93-gorusme-kaydi-var-11061856.html