15 Temmuz gününden bir görüntüyü hepiniz hatırlayacaksınız.
Darbeyi haber vermek üzere Genelkurmay Başkanlığı’na giden MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı karşılayan ve uğurlayan kadın subayı.
Adı Kübra Yavuz’du. Üsteğmendi. Genelkurmay Protokol Şube’de çalışıyordu.
15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra gözaltına alındı.
Zira Genelkurmay Başkanlığı’nda 2 Ağustos’ta verdiği ifadede, “Ablaları, sohbetlere katıldığını” itiraf etmişti.
Tutuklanmadı.
Hakkında “Örgüt üyeliğinden” iddianame hazırlandı ve Genelkurmay Çatı Davasının tek kadın sanığı oldu.
Kendisi tutuklanmadı, ama Kara Harp Okulu’nda İngilizce Öğretmeni olan eşi Üsteğmen Yunus Emre Yavuz tutuklandı.
Çünkü Kübra Yavuz Genelkurmay’daki ifadesinde, kocası ile “FETÖ” tarafından tanıştırılarak evlendirildiğini, hatta örgüt içindeki adının “Yasin” olduğunu ve örgütten nasıl talimat aldıklarını da anlatmıştı.
Kübra Yavuz, Savcılık’ta verdiği ikinci ifadesinde ise Genelkurmay’da baskı altında ifade verdiğini, anlattıklarının tamamının kurmaca, isimlerin uydurma olduğunu belirtip, “2 Ağustos günü Genelkurmay Başkanlığı’na normal mesai için gittiğimde Genel Sekreterin odasına alındım. Burada Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı ile 3 personeli vardı. Aksakallı, ‘Görüntülerin elimde, bağlantılarını anlat. Bu olaylara karışmışsın’ diyerek, beni sıkıştırmaya başladı. ‘Ya idam edileceksin ya da serbest kalacaksın’ diyerek beni tehdit etti. Genelkurmay Başkanlığı içindeki ifademi ölüm tehdidi altında verdim” iddiasında bulunmuştu.
Kübra Yavuz Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanıyor. Geçen ay mütalaasını açıklayan Savcı, Yavuz hakkında örgüt üyeliğinden ceza istedi.
Eşi Yunus Emre Yavuz da 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Kara Harp Okulu davasının sanığı ve yaklaşık 2 yıldır tutuklu.
Geçen 22 Kasım’da duruşmaları denk geldi ve şu ilginç sahne yaşandı.
Kübra Yavuz 17. Ağır Ceza Mahkemesi salonundayken, 24. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda olan Yunus Emre Yavuz’a Mahkeme Başkanı, eşinin kendisi hakkındaki “Kocam FETÖ’cüdür” şeklindeki ifadesini sordu. Bu ifadenin eşinin ilk savcılık ifadesi olduğunu hatırlatan Yavuz, “Eşim daha sonra savcılığa bu sözleri ölüm tehdidi altında söylediğini ifade etmiştir” dedi.
-Kocasının Davasında Tanık Olarak Dinlendi-
Nihayetinde eşinin talebi üzerine, Kübra Yavuz’un Kara Harp Okulu davasında tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Kübra Yavuz 19 Nisan’da dinlendi. Tesadüfen oradaydım. Özetle şunları söyledi:
“Bir bayan olarak ölüm tehdidi atlattım. 10 gün sonra Genelkurmay Karargâhı içinde Zekai Aksakallı ve İrfan Özsert tarafından ölüm tehdidi altında ifadem alındı. Genelkurmay poligonunda 2 gün ölüm tehdidi ve şiddete maruz kaldım. Çok ciddi travmalar yaşadım. Merkez Komutanlığı’ndan Spor salonuna teslim ettiklerinde küfre maruz kaldık, ama Genelkurmay’daki işkence ortamı olmadan ifade verdim.”
Araya giren Mahkeme Başkanı, Genelkurmay’daki Bilgi Alma Tutanağının nerede hazırlandığını sordu.
2 Ağustos’ta Genelkurmay’da hazırlandığını belirten Yavuz, şöyle devam etti:
“15 Temmuz’da Protokol Şube Müdürlüğü’nde nöbetçiydim. 20.30’da MİT Müsteşarını uğurladıktan sonra odama geçtim. 16 Temmuz’a kadar dışarı çıkmadık, kendimizi odaya kapattık. İki defa idari tahkikattan geçtik. Genelkurmay poligonu içinde ellerimiz, gözlerimiz bağlı elektrik verilerek, dövülerek, 2 gün aç bırakılarak verilen ifadedir.”
Mahkeme Başkanı bu defa, “Bunları Savcıya neden anlatmadın?” sorusunu yöneltti.
Kübra Yavuz, “Bir şey sorulmadı. Sadece, ‘Poliste verdiğin ifadene katılıyor musun?’ dendi. ‘Evet’ dedim” karşılığını verdi.
Mahkeme Başkanı, “Bu ayrıntılı ifadeyi uydurdun mu?” deyince de Kübra Yavuz şöyle konuştu:
“Özel Kuvvetler Komutanı beni odaya çekerek, bir şeyler sordu. Oradan sağ çıkabileceğimi düşünmedim. Genel Sekreterin değişmesiyle işkenceye maruz kaldık. Zekai Aksakallı şunu söyledi; ‘Bu fotoğraflarda kimler varsa hepsi suçludur, hepsini alın’ dedi. Bir Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, ‘Ben 300 kişinin ifadesini işkenceyle aldım’ dedi ve onun yönlendirmesiyle yazıldı. Tamamen afaki şeyler anlatabilirdim. Evet, birkaç afaki şey söyledim. Ellerim, gözlerim bağlı. Tuvalete giderken erkek personel kapıyı açık tutup, nezaret ediyordu. 2 saatte bir alınıp, ‘Bu yetersiz biraz daha bir şeyler söyle’ dediler. Gidip gelirken, işkence görenleri görüyordum. İfademi alanların üstünde kan vardı. Bu şartlarda ifade verdim.”
Kübra Yavuz’un ifadesi bittikten sonra Mahkeme Başkanı, Yunus Emre Yavuz’a sorusu olup olmadığını sordu.
Yunus Emre Yavuz, “Kızmazsanız bir şey sormak istiyorum” dedi.
Başkan, “Kızacağım bir şey sorma o zaman” karşılığını verdi.
Yunus Emre Yavuz, eşinin kendisini sevip sevmediğini sormak istediğini bildirdi.
Başkanın tepkisi, “Burası romantik bir mahkeme salonu değil” oldu.
Yunus Emre Yavuz’un bu sorusunun sebebi; Ailesinin, oğulları 2 yıldır onun ifadesi yüzünden tutuklu olduğu için Kübra Yavuz’dan ayrılmasını istemesi, kendisinin de ayrılmamak için direnmesiydi!..
– “İşkence” İddiasını Kabul mü?-
Neticeye gelelim.
Daha önce birçok davada gündeme gelen “İşkence” iddialarıyla ilgili olarak Mahkemeler, “Davamızın konusu değil. Ayrıca suç duyurusunda bulunabilirsiniz” demişken;
Kübra Yavuz’un bu iddiaları mahkeme tutanaklarına geçti. Mahkeme de ifadede ismi geçenlerin adreslerinin bildirilmesi için Genelkurmay Başkanlığı’na yazı yazılması yönünde ara karar aldı.
Ve 26 Nisan’da Genelkurmay’a yazı yazılıp, Kübra Yavuz’un, “Bana işkence yaptılar” dediği kişilerin adresleri soruldu.
Genelkurmay bu yazıyı, Karargâh ve Destek Kıtaları Grup Komutanlığına havale etti.
Gup Komutanı imzasıyla da 29 Mayıs’ta Genelkurmay Hukuk Hizmetleri Başkanlığına (Bu vesileyle Adli Müşavirliğin adının değiştiğini öğrenmiş olduk) şu cevap verildi:
“T.C. Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tanık Kübra Yavuz’a ait bilgi alma tutanağının kimler tarafından alındığı ve açık adresleri ilgi yazı ile talep edilmiştir. Yapılan incelemede, 15 Temmuz 2016 menfur girişimin hemen sonrasındaki karmaşık ortamda terör örgütü üyelerinin belirlenmesi için kolluk kuvvetlerine destek olmak maksadıyla benzer ifadelerin alındığı bilinmekle birlikte, ifadelerin kimler tarafından alındığı tespit edilememiş ve konu ile ilgili herhangi bir bilgi belge bulunamamıştır. T.C. Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne istenilen bilgi ve belgelerin bulunamadığının bildirilmesini arz ederim.”
Bu cevap ise Hukuk Hizmetleri Başkanı imzasıyla 31 Mayıs’ta 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Sözkonusu karar ve yazışmalardan; İlk kez bir Mahkemenin, suçlananların isimlerini değil doğrudan adreslerini sorarak, bir anlamda “işkence” iddialarını ciddiye aldığı, buna karşılık Genelkurmay’ın, “Kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak maksadıyla” Karargâh’ta ifade alındığını doğrulamakla birlikte, bu ifadeleri alanların isimleri ve adreslerini vermekten kaçındığı sonucu çıkmaz mı?
Görüldüğü üzere 15 Temmuz ihaneti yüzünden Türk Ordusu’na maalesef böyle bir zillet de de yaşatılmış oldu!..
Müyesser YILDIZ
22 Haziran 2016
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/mahkeme-genelkurmaydan-iskencecilerin-adresini-istedi-22061818.html