Darbe davalarında devletin en “muteber” gizli tanığı kod adı Abdullah ve verdiği ifadelerden çokça söz ettik. Hatta bu yüzden eski Genelkurmay Başkanı, yeni Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 250 bin liralık tazminat davasının yanısıra ceza davası için suç duyurusuna maruz kaldık.
Kod adı Abdullah kendi ifadesine göre, uzun yıllar “FETÖ”nün içinde yer almış, hatta eşiyle birlikte Pensilvanya’ya gidip, 1 hafta kalmış, ancak 2012’den sonra yapının bir casusluk örgütü olduğunu anlayınca darbeden aylar önce İzmir Cumhuriyet Savcısı Okan Bato’ya giderek, bildiklerini anlatıp, TSK’daki “FETÖ”cü subayların ismini veren kişi.
Abdullah’ın Savcılık safahatından öncesi de var. 2015’ten itibaren Saray’la bağlantı kurup, en üst düzeydeki yetkililere TSK’daki “FETÖ”cüleri bildirdi. Saray’ın emri ile bir AKP milletvekilli başkanlığında kurulan “FETÖ’cü subaylarla” ilgili çalışma grubunda da yer aldı. En son Haziran 2016’da hazırladıkları listeyi Saray’a takdim ettiğini biliyoruz.
Nereden biliyoruz? Kendi ifadelerinden, ama daha önemlisi Genelkurmay’daki YAŞ hazırlıkları ilgili dosyalarda MİT ve Emniyet dışından bilgi alınan “Hassas kaynaklar” arasında Abdullah’ın gerçek adıyla yer almasından.
Abdullah birçok davada gizli tanık olarak dinlendi, önemli davaların bir bölümü onun verdiği ifadelerle şekillendi.
-Necdet Özel ve Hulusi Akar Aleyhinde de Konuştu-
Son olarak Nisan ayında Kara Havacılık Komutanlığı davasında tanık olarak dinlenen Abdullah, ilk kez Genelkurmay eski Başkanları Hulusi Akar ve Necdet Özel’in de “FETÖ”cü olduğunu ima etti.
Akar da “Yalan haber yaptığımız ve iftira attığımız” iddiasıyla, hakkımızda 250 bin liralık tazminat davası açtı. Ardından suç duyurusunda bulundu.
Oysa Abdullah’ın tüm beyanları Mahkeme tutanaklarına satır satır geçmişti.
Akar’ın dava dilekçesinde Abdullah için, “Fetö’cü gizli tanık” denildiğine dikkat çekip, meselenin bam teline geçelim.
İki Genelkurmay Başkanı hakkında o ifadeleri veren Abdullah, muvazzaf bir subaydı.
Yani Genelkurmay Başkanı’nın iddiasıyla hem “FETÖ”cüydü hem de TSK’da göreve devam ediyordu!..
Sonrasındaki gelişmeleri geçen ayki bir yazımızda aktardık; “Abdullah’ın tayini Ankara’dan Isparta’ya çıktı… Ankesörlü telefon soruşturmalarında şüphelilere Abdullah’ın da adı sorulmaya başlandı” diye.
Teyidi mümkün olmadığı için yazmadığımız bir iddia daha vardı; Abdullah’ın KHK ile TSK’dan ihracının gündeme geldiği, ama son anda vazgeçildiği öne sürülmüştü.
-YAŞ’ın Sürprizi Oldu-
Abdullah’la ilgili yeni ve sürpriz bir gelişme yaşandı. 2 Ağustos’ta yapılan YAŞ toplantısında emekliye sevkedilen isimler arasında onun da yer aldığı bildirildi.
Bu gelişmeyle ilgili çarpıcı iddiaya gelince; Genelkurmay’ın hazırladığı YAŞ dosyasında Abdullah’ın adı yokmuş, son anda eklenmiş!..
TSK’daki “FETÖ”cü subayları tespit heyetinde yer almış… Devlet kademlerinde görüşmediği hemen hiçbir yetkili ve savcı kalmamış… En “muteber” gizli tanık olmuş… Birçok davanın akıbetini belirlemiş… Ve bu kadar “çaba”dan sonra kendi isteği dışında emekliye sevk edilmiş…
Akar’ın dediği gibi, onun da mı “FETÖ”cü olduğu tespit edildi bilemeyiz, ama bu gelişmeden sonra “FETÖ’yle mücadelenin” daha bir tartışılıp, sorgulanacağı açık!..
Müyesser YILDIZ
10 Ağustos 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/hulusi-akarin-ve-necdet-ozelin-fetocu-oldugunu-ima-eden-subay-emekli-edildi-10081827.html