Dün, geçen hafta yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, bazı ABD’li senatörler ve Trump’ın hem IŞİD’le Mücadele hem de Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’den önce “Barzanistan”ın Güvenlik Konseyi Müsteşarı, geleceğin “Barzanistan Başbakanı” Mesrur Barzani ile görüştüğünü aktardık.
“Kürdistan Güvenlik Konseyi Müsteşarlığı”ndan yapılan açıklamaya göre, Akar-Barzani görüşmesinin bir bölümünde, “Bölgedeki son gelişmeler ve mevcut sorunlar değerlendirilmişti”.
Bu ilginç buluşmadan sonraki gelişmelere de bakalım.
-Barzani ABD’li Generalle Ne Görüştü?-
Münih Konferansı’ndan sadece 3 gün sonra ayın 20’sinde Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in “ABD’ye çok kritik Suriye ziyareti” yapıp, Savunma Bakan Vekili Shanahan ve Genelkurmay Başkanı Dunford’la görüşeceği açıklanırken, Mesrur Barzani’nin Erbil’de bir konuğu vardı.
Barzani’nin konuğu, IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon’un Irak ve Suriye Güçleri Komutanı General Paul LaCamera’ydı.
Mesrur Barzani’nin resmi sayfasından, “Görüşmede, bölgedeki gelişmeler ve değişimler, ilgili taraflar arasındaki koordinasyon için geliştirilmesi gereken mekanizma ve terörle mücadele konularının ele alındığı” duyuruldu.
Açıklamada başka önemli ayrıntılar da vardı. Şöyle ki;
“Başta Fırat’ın doğusu olmak üzere, Suriye’deki durum ve gelişmelerin de değerlendirildiği görüşmede Mesrur Barzani, söz konusu bölgelerdeki gelişmelerden duyduğu endişeleri dile getirip, sorunların siyasi çerçevede, diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini belirterek, ‘Suriye’deki Kürt halkının güvenliği ve hakları sağlanmalıdır’” demişti.
Keza Barzani, “Peşmerge güçlerinin daha fazla desteklenmesi gerektiğini” vurgulamış, General LaCamera da, “Uluslararası Koalisyon’un Peşmerge güçleri ile Iraklı güçleri eğitip, desteklemeye devam edeceğini” söylemişti.
-Baba Barzani’nin Jeffrey’le Görüşmesi-
Mesrur Barzani-Paul LaCamera görüşmesinden sadece bir gün sonra ise Baba Barzani, Selahaddin’deki konutunda Trump’ın IŞİD’le Mücadele ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey başkanlığındaki ABD heyetini kabul etti.
Bu görüşmeyle ilgili olarak Mesut Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamada da, “Bölge ve Irak’ın siyasi durumu ile Suriye’deki son gelişmelerin ele alındığı”, Jeffrey’nin, “Suriye’nin kuzeydoğusuna operasyon kötü fikir” dediği bildirildi.
-Akar ABD’deyken Diyarbakır’da Ne Oldu?-
Akar ve Güler’in, ABD’deki görüşmelerine gelince; Akar, Fırat’ın Doğusu için düşünülen güvenli bölge hakkında özetle şunları söyledi:
“Bu konuda hem onların görüşlerini dinledik, hem de kendi görüşlerimizi ifade ettik. Burada bir güvenli bölge oluşturulmasının, özellikle PKK/YPG’li teröristlerin bu güvenli bölgeden çıkarılmasının, burada kontrolün Türkiye tarafından sağlanmasının, oluşacak güven ortamı içinde hala Türkiye’de misafir ettiğimiz Kürt, Arap, Asuri, Keldanilerin de bulunduğu Suriyelilerin bir an önce topraklarına, evlerine dönmelerinin sağlanmasının gerektiğinin altını çizdik. Bizim Kürt kardeşlerimizle, Suriye’deki Arap kardeşlerimizle ve diğer etnik ve dini gruplarla hiçbir sorunumuz yok. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir, DEAŞ’tır, PKK/YPG’dir. Bazıları PKK’yı Kürtler olarak nitelendiriyor. Bu, son derece yanlıştır. Nasıl DEAŞ Müslümanları temsil etmiyorsa, terör örgütü PKK/YPG de Kürtleri temsil etmemektedir. Unutulmamalıdır ki, PKK, PYD, YPG aynı terör örgütüdür.”
Ancak ABD, daha heyetimiz oradayken 200 askerin bölgede bırakılacağını duyurdu.
Dahası ismini açıklamayan bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, “Türkiye ve SDG güçleri bu bölgeye girmeyecek” dedi. Yani Türkiye ile “SDG” kılıfındaki YPG/PYD’yi aynı kefeye koydu.
Bu arada önemli bir gelişme daha oldu; Washington’un, ABD askerlerinin yerine Fransız, İngiliz ve Alman birliklerinin görev alması planı, sözkonusu ülkelerin, “ABD yoksa, biz de yokuz” cevabıyla suya düştü!..
Washington’dan Diyarbakır’a geçelim. Akar ve Güler ABD’deyken, HDP eş başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, Barzani’nin sözde bayrağı altında, Barzani’nin partisi KDP-T ile ittifak protokolü imzalıyordu.
Erdoğan meydanlarda, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin HDP ile ittifak yaptığını haykırdığı için olsa gerek, bu gelişme birkaç medya dışında kimsenin dikkatini çekmedi!..
-ABD’nin 2 Ay Önceki Planı Neydi?-
Akar-Mesrur Barzani görüşmesinde; Bölgedeki son gelişmelerin değerlendirilmesi…
Mesrur Barzani’nin, ABD’li General Paul LaCamera’dan “Peşmerge güçlerinin daha fazla desteklenmesini” istemesi…
Mesut Barzani ve James Jeffrey’nin, “Suriye’nin kuzeydoğusuna operasyonun kötü fikir” olduğunda anlaşması…
ABD’nin, güvenli bölge planlarının bir bir “iflas” etmesi…
HDP’nin, Barzani’nin partisiyle ittifak protokolü imzalaması…
Tüm bunların anlamı mı?
“Roj peşmergelerini” hatırlıyor musunuz?
Hani, Suriye’deki iç savaştan kaçıp, Barzani’ye sığınan, ABD ve Peşmerge Bakanlığı’nca eğitilip-donatılan, ENKS (Suriye Kürt Ulusal Konseyi) olarak bilinen silahlı güç…
Hani, 29 Ekim 2014’te Kobani’yi IŞİD’den kurtarmak üzere Türkiye’ye topraklarından, “Biji Obama” sloganları atarak, geçenler…
ENKS’nin Aralık 2012’deki toplantısına, Türkiye’den Leyla Zana ve dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in katıldığını,
Mesrur Barzani’nin daha o vakitler dönemin ABD Başkanı Obama’ya, “PYD yerine Peşmerge ile çalışarak, Türkiye’yle aradaki sorunu ortadan kaldırabilirsiniz” teklifinde bulunduğunu,
Keza, geçtiğimiz Aralık ayında Trump’ın ABD askerlerinin Suriye’den çekileceğini açıklamasından sadece birkaç gün önce Mesut Barzani’ye yakın haber sitesine konuşan ismi açıklanmayan bir kaynağın, “ABD, YPG/PKK yerine Fırat’ın doğusundaki bölgelere 2012 yılından beri eğitilen, yaklaşık 8 bin Suriyeli Peşmergeleri sevk etmeyi planlıyor” dediğini de kaydedelim.
Ve dün;
Anadolu Ajansı’na konuşan ENKS’nın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Temsilcisi Nuri Brimo, şunu söyledi:
“Roj (Suriyeli) Peşmergelerin, Suriye’de oluşturulacak güvenlik bölgede konuşlanmaya hazır olduğunu ABD’li yetkililere ilettik.”
2 yıl önceki bir yazımızda, “Türkiye’ye Irak’ta PKK’yı gösterip, Barzani’yi kabul ettirenler, şimdi de Suriye’de PYD’yi gösterip, yine Barzani’yi kabul ettiriyorlar” yorumunu yapmış,
Birçok yazımızda ise yetkililerin, “Terör koridoruna izin vermeyeceğiz” sözlerine atıfla, “Ya Barzani-İsrail koridoruna?” diye sormuştuk.
Son gelişmeler üzerine bunu bir kez daha sormak, yanlış olur mu?
Müyesser YILDIZ
25 Şubat 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/akar-abddeyken-diyarbakirde-ne-oldu-25021950.html