İçeriğe geç

TSK’dan Çok Garip Bir “FETÖ’yle Mücadele” Kararı!..

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra “FETÖ’cü ve darbeci” olduğu belirlenenlerden tutuklananlar tutuklandı. Soruşturma veya kovuşturmalar sonucunda kiminin tahliyesine, kiminin beraatine, kiminin de mahkumîyetine karar verildi. Yine bu süreçte hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan binlerce kişi TSK’dan ihraç edildi, lojmandan çıkarıldı, mal varlıklarına tedbir konuldu vs.

“FETÖ üyeliği veya darbe teşebbüsünden” tutuksuz yargılananlar arasında halen TSK’da görevine devam edenler de bulunduğunu belirtip, Milli Savunma Bakanlığı’nın “FETÖ’yle mücadele” için Mayıs ayında aldığı dikkat çekici bir karardan söz edelim.

-İddianamenin Kabulü Yeterliyse-

Bilindiği gibi tüm kamu kuruluşlarında lojman uygulaması var. Lojmandan yararlanma şartları veya hangi durumlarda bu hakkın kaybolacağı da Kamu Konutları Yasası ve buna dayalı olarak çıkarılan yönetmelikte yazıyor. 1983’ten beri yürürlükte olan bu düzenleme ufak tefek değişikliklerle halen devam ediyor.

TSK’nın özelliği nedeniyle lojmanlarla ilgili ayrıca bir de “Konut Yönergesi” mevcut.

İşte Kamu Konutları Yasa ve Yönetmeliği’nin hemen hemen tekrarı niteliğinde olan bu Yönergenin, “Konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesi başlıklı” maddesinde Mayıs ayında ilginç iki değişiklik yapıldı.

Sözkonusu maddenin önceki hali şöyleydi:

“Konut tahsis edilenlerden; Özel tahsisli, görev tahsisli ve hizmet tahsisli konutlarda oturanlar, tahsise esas görevin son bulduğu tarihten itibaren 2 ay içinde, sıra tahsisli konutlarda oturanlar 5 yıllık yasal oturma süresinin bitiminden itibaren 15 gün içinde, şartlı oturanlar çıkması için yapılan tebligat tarihinden itibaren 1 ay içinde, emeklilik, istifa, başka bir yere atama ve her ne şekilde olursa olsun memuriyet sıfatı kalkanlar, ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren 2 ay içinde konutları boşaltarak ilgili mal sorumlusuna teslim etmek zorundadır.”

Bu maddede yapılan değişikliğe gelince, denildi ki;

“Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile Türk Ceza Kanunu’nun 221’inci maddesinden faydalanmak için başvuranlar kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren bulundukları konutu 15 gün içerisinde tahliye eder.”

Ne Kamu Konutları Yasası ne de Yönetmeliğinde böyle şartların bulunmadığını vurgulayıp, TSK Yönergesi ile hayata geçirilen düzenlemenin ilk cümlesini masaya yatıralım.

Milli Savunma Bakanlığı’nın, iddianamenin kabulünü lojmandan çıkarmak için yeterli saydığı anlaşılıyor.

İyi de bu yargılamalarının hükmünü yitirmesi, masumiyet karinesinin ihlali ve mahkeme kararı beklenmeksizin kişinin peşinen “suçlu” ilân edilmesi anlamına gelmez mi?

-İtirafçıları da Cezalandırma-

Daha büyük garabet ise “Türk Ceza Kanunu’nun 221’inci maddesinden faydalanmak için başvuranlar” cümlesinde.

TCK’nın 221’inci maddesi neyi düzenliyor; Etkin pişmanlığı…

O maddeyi de aktaralım.

“1-Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz. 2-Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. 3-Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. 4-Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. 5-Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir” deniliyor.

TCK bile etkin pişmanlıktan yararlanıp, itirafçı olanların cezalandırılmamasını veya ceza indirimini öngörürken, TSK bir yönerge ile ne yapıyor?

İtirafçıların lojmandan çıkarılmasını kararlaştırıyor.

Güvenlik güçleri, savcı ve hakimler, itirafçılığı “FETÖ’yle mücadelede” en önemli mekanizma sayarken, bu karar “Ne diye itirafçı oldun?” dercesine bir cezalandırma ve itirafçılığa darbe vurma sayılmaz mı?

Müyesser YILDIZ

1 Ağustos 2019

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/tskdan-cok-garip-bir-fetoyle-mucadele-karari-01081950.html

Kategori:Uncategorized