Güne 3 HDP’li Büyükşehir Belediye Başkanının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması kararıyla başladık.
Amaç, ülkenin hayati meselesi Suriye ve bu konuda ABD ile yapılan eleştirilerin odağındaki mutabakatla ilgili gündemi değiştirmek mi, yoksa AKP yetkililerinin 31 Mart seçimlerinden önceki “Uyarılarını” hayata geçirmek midir bilinmez, ancak İçişleri Bakanlığı açıklamasındaki bir madde dikkatimizi çekti.
Sözkonusu madde şöyle:
“Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının göreve gelir gelmez; Halkın oylarıyla Belediye Başkanı olarak seçildiklerini göz ardı ederek, bölücü terör örgütü yöneticilerinin talimatları doğrultusunda belediye mevzuatında dayanağı olmayan sözde ‘eş başkanlık’ uygulamaya ve mevcut belediye başkanının tüm yetkilerini sözde eş başkan sıfatı verilmiş kişilerle birlikte kullanmaya başladıkları, ne şekilde kim tarafından yetkilendirildiği ve seçildiği belli olmayan eş başkanlara yasadışı olarak fiilen belediye başkanlığı yaptırdıkları, belediyeleri ülkenin bütününden farklı bir idari yapıya dönüştürmeye çalıştıkları…”
Meseleyi bilmeyen, “Eş başkanlık” uygulamasının 31 Mart seçimlerinden sonra Diyarbakır, Mardin ve Van’da başlatıldığını sanır.
Ancak öyle olmadığını cümle alem, en önce de Erdoğan ve İktidar biliyor. Hem de 2004’ten beri.
-“Eş başkanlığın” Tarihçesi!..-
Biz, bilmeyenler için bu uygulamanın tarihçesini anlatalım.
Yıl 2004; PKK’nın o zamanki partisi DEHAP’ın kapatılması gündemdeydi. İmralı’daki teröristbaşı, bu partinin fesh edilip, yerine yeni bir parti kurulması talimatını verdi. İşte “Eş başkanlık” ilk kez o zaman gündeme geldi ve teröristbaşı, avukatlarına şunu söyledi:
“Kongra-Gel için önerdiğim tüzükle ilgili formülü Türkiye hukukuna uyarlayın. Eş başkanlık modelini doğru buluyorum. Sanırım Yeşiller’de de bir bayan bir erkek seçildi. Eşbaşkanlık için Pınar’ın (Selek) koşulları uygun olsaydı, olabilir miydi? Ona ‘Türkiye’nin Behice Boran’ı olmaya hazır mısın?’ dersiniz.”
Avukatların, “Çalıştığı alanda bazı zorlanmalar yaşadığını, bazı sorunların olduğunu belirtiyordu” cevabı üzerine teröristbaşı, “Zorlanıyor, öyle mi? O zaman, eşbaşkanlıkta Hatiple (Dicle) birlikte Türkiyeli başka bir kadın olabilir. Bağlar Belediye Başkanı (Yurdusev Özsökmenler) olabilir. Biri Çanakkale’den diğeri Diyarbakır’dan. Güzel olur. Hatip’e selamlarımı söyleyin. Hatip bu gibi önerileri tartışsın” dedi.
Peki bu uygulamanın belediyelerde hayata geçirilmesi ne zaman, nasıl ve kim tarafından gündeme getirildi?
Yıl 2010; Dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, “Silahlar miadını doldurdu” açıklamasından sonra yine İmralı’daki teröristbaşı, Baydemir’e şöyle tepki gösterdi:
“Bazıları çıkıp sorumsuzca, ‘Silahlı mücadele miadını doldurmuştur’ diyor. Buna kendileri nasıl karar verirler? Bu hakkı nasıl kendilerinde buluyorlar? Silahlı güçlerin pozisyonu ve geleceği hakkında Kandil bile tek başına karar veremezken, bunları nasıl söyleyebiliyorlar? Açık söylüyorum Kandil bile bu konuda tek başına yetkili değil. Bu sorunu Kandil bile çözemezken, onlar nasıl çözecekler? Herkes kendi işine bakmalı, herkes sorumlu olduğu konularla ilgilenmeli, kafa yormalı, söz söylemelidir. Bazıları bırakmış kendi asıl işlerini silahlı güçlerin durumunu konuşuyor, bu konu onlara düşmez.”
Hemen ardından Meclis üyesi Hafize İpek’in “Başkan vekili” olarak atanmasıyla, Diyarbakır Belediyesi’nde “Eş başkanlık” başlatıldı.
Gelişmeler üzerine uygulamanın Diyarbakır Belediyesi ve Baydemir’e özgü olmadığını belirten dönemin BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, şu açıklamayı yaptı:
“Bu sistem, birçok belediyede hayata geçilmeye başlanmıştır. Son tartışmalardan bağımsız, daha önce alınmış bir karardır. Uygulanması çok önceden başlamıştır. Dolayısıyla bu kesinlikle iddia edildiği şekilde belediye başkanımıza yönelik, partimizin bir yaptırımından öte ilkesel bir tutumumuz gereğidir. Kadın belediye başkanı olan yerlerde erkek, erkek belediye başkanı olan yerler de de kadın vekil sistemiyle eş başkanlık sistemini oturtuyoruz. Genel merkezimizde il ve ilçe teşkilatlarımızda her yerde eş başkanlık sistemini oturtuyoruz.”
Yıl 2013; Bir gelişme daha yaşandı. Terör örgütü PKK’nın da üstünde olan ve iddianamelerde “Gölge devlet” diye nitelendirilen KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği)’nın 5 Temmuz’da Kandil’de yapılan sözde 9’uncu genel kurulunda, yine İmralı’daki teröristbaşının talimatıyla eş başkanlık sistemine geçilmesi kararlaştırıldı. Teröristbaşı Öcalan yeniden KCK genel başkanlığına seçilirken, Cemil Bayık ve Bese Hozat “Yürütme Konseyi”nin, Remzi Kartal ve Hacer Zagros da “Kongra Gel”in eş başkanları oldu.
Aynı sistemin, yine teröristbaşının talimatıyla Suriye’de kurulan YPG/PYD’de uygulandığını, hatta PYD eşbaşkanı Salih Müslim’in Türkiye’de ağırlandığını da hatırlatalım.
-“Dayatma Değil Milletin Talebi” Dendi-
“Çözüm sürecinin” devam ettiği, “Demokratikleşme paketlerinin” birbirini izlediği günlere gelelim.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Eylül 2013’te açıkladığı yeni paketi şu sözlerle anlattı:
“Tarihi bir anı yaşarken, özellikle teşekkürü hak eden bir kesim var. Tarih sahnesine çıktığımız andan bugüne kadar hürriyet ve istiklâlimiz için sayısız şehitler verdik. Bugün biz bu paketi açıklarken, aslında tüm o şehitlerimizin de arzularını bir kez daha yerine getiriyoruz. İç barışımızı güçlendirecek, toplumsal birliğimizi geliştirecek her adım milletimizin en büyük temennisidir. Bu demokratikleşme paketiyle Türkiye’nin istiklâlini güçlendiriyor, özgürlük alanını genişletiyor ve umudunu çoğaltıyoruz… Açıklayacağımız paket Türkiye’yi bütün ağırlıklarından kurtaracak bir paket değildir, fakat bu hedef konusunda önemli bir aşamadır… Sadece siyaset muhalefet değil, anayasadan yasalara, medyada iş dünyasına, devletin koridorlarına sirayet etmiş çetelere kadar biz cesaretle reform süreçlerine sahip çıktık. Darbe senaryolarına rağmen vazgeçmedik. Partimizi kapatma tehditlerine rağmen yolumuzdan dönmedik. Tahriklere rağmen değişim iradesinden geri adım atmadık. Demokrasiye her türlü saldırıya rağmen sandıktan taviz vermedik… Çok açık söylüyorum, demokratikleşme paketi milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin ise uykusunu kaçırır. İleri demokrasiye doğru attığımız her adım mağdur mazlumları mutlu eder, yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Bu paketi en iyi yüreği yananlar, ocağına ateş düşenler bilir. Bu paket akan kanın durması, akan gözyaşlarının dinmesi noktasında son derece önemli bir adımdır. Bu paket bir istikamet çizmektedir, bir kapı aralamaktadır. Bu paket 11 yıl önce telaffuzu bile yasak olan talepleri gerçekleştiren bir pakettir… Bu paket birilerinin dediği gibi, dayatmanın, biir pazarlığın eseri asla değildir. Demokratik hak ve özgürlükler, dayatmaların pazarlığın konusu olamaz. Hiçbir reformu dayatmalarla, baskıyla, pazarlıkla açıklamadık. Millet ne dediyse biz onu yaptık.”
Erdoğan’ın, “Tarihi an… Şehitlerimizin arzusu… Türkiye’yi ağırlıklarından kurtaracak reform… İleri demokrasi… Milletin talebi” ifadeleriyle savunduğu pakette yer alan bir düzenlemeyi yine Erdoğan’ın ağzından aktaralım. Dedi ki;
“Siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. İlgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun 15. Maddesine ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemini getiriyoruz.”
30 Mart 2014’teki mahalli seçimlerden hemen önce 2 Mart’ta bu konuda adım atıldı ve Siyasi Partiler Yasası’na konan ek bir fıkra ile partilerde eş başkanlık sistemi yasalaştı.
-HDP Eş Başkanları da Görevden Alınacak mı?-
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına dönersek;
Görüldüğü üzere, “Eş başkanlık bölücü terör örgütü yöneticilerinin talimatları doğrultusunda” değil, sadece ve sadece İmralı’daki teröristbaşının talimatlarıyla, herkesin bilgisi dahilinde ve gözü önünde uygulamaya geçirilmiş bir sistem.
Hani İstanbul seçimleri öncesi mektubunu devletin Anadolu Ajansı’nın yayınladığı teröristbaşı!..
Evet, Bakanlığın vurguladığı gibi, “Eş başkanlığın belediye mevzuatında” dayanağı yok. İyi de 31 Mart seçimlerinden önce HDP eş başkanları tüm illerde “Eş başkan adaylarını” törenlerle açıklarken, “Eş başkanlar” ortak miting yaparken, yetkililer neredeydi?
Hukuksuzluğun, yanlışın neresinden dönülürse kârdır da; Bizzat AKP İktidarının getirdiği, siyasi partilerde “Eş başkanlık” düzenlemesi ne olacak?!.
Müyesser YILDIZ
19 Ağustos 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/akp-yaptigi-duzenlemeyi-hatirliyor-mu-19081930.html