Ülkemizde de giderek yaygınlaşan Koronavirüs sebebiyle sokağa çıkma yasağı konup, konmayacağı tartışılıyor.
Konu ilk kez, ilk vakanın 11 Mart’ta resmi olarak duyurulmasından 1 hafta sonra gündeme geldi. Önce o günden bugüne hangi noktaya gelindiğine bakalım.
17 Mart : Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Koronavirüs konusunun ülkemizin gündeminde üst sıralara çıktığı ilk günden bu yana özellikle kısıtlayıcı bazı tedbirlerin alınacağı söylentilerinin gerek sosyal, gerekse konvansiyonel medyada kasıtlı olarak ön planda tutulmaya çalışıldığını gözlemlemekteyiz. Özellikle Olağanüstü Hal ilan edileceği, sokağa çıkma yasağı uygulanacağı ya da seyahat kısıtlamalarının getirileceği yönündeki söylentilerin gerçeği yansıtmadığını, bu tür kapsamlı kısıtlayıcı adımların gündemimizde olmadığını altını çizerek ifade etmek isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz bu mücadelede, vatandaşlarımızın sağlığı ve güvenliğinin yanında özgürlüklerini de koruma sorumluluğumuzun bulunduğu bilinciyle, resmi kaynaklar tarafından teyit edilmemiş hiçbir habere, bilgiye, duyuma ya da söylentiye itibar edilmemesini istirham ederiz” açıklamasını yaptı.
19 Mart : İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bunlar, ABD, Almanya mahreçli FETÖ’cülerin hesapları. Sosyal medyada infial yaratmaya çalışıyorlar. Vatandaşlarımız bunları paylaşmasın” dedi… Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sokağa çıkma yasağının “Şu an gündemlerinde olmadığını” söyledi.
20 Mart : Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” önerisinde bulundu.
23 Mart : İçişleri Bakanı Soylu, “Sokağa çıkma yasağı ilan edilecek mi?” sorusuna, “Dinamik bir süreç. Süreci takip ediyoruz. Şimdiye kadar attığımız adımların, aldığımız kararların sonucunu takip ediyoruz. Bu işin başından itibaren hareketliliği azaltmaya, sosyal mesafeyi arttırmaya çalışıyoruz. Minimum mobilizasyon ve sosyalizasyon. Hedefimiz budur. Şu ana kadar da bu hedefi tutturduğumuzu düşünüyoruz” karşılığını verdi.
25 Mart : Bakan Soylu, “Elimizde sokağa çıkma yasağından önce alınabilecek tedbirler var. Herkes kendi olağanüstü sürecini ilan ederse bu konuda daha üst bir tedbir almaya gerek olmayacak. Süreç hızlı yayılır, başka bir noktaya giderse, farklı tedbirler almak gündemdedir” dedi.
Ve bugün: Bakan Soylu, “Tam sosyal izolasyon her zaman gündemimizde. Bugünkü tedbirlerle karşılayamazsak, tedbirleri artırabiliriz. Eğer tedbirlerle salgının önüne geçemeyeceğimizi düşünürsek, alabileceğimiz en yüksek tedbiri alabiliriz” diye konuştu.
9 günde nereden nereye, değil mi?
-Hangi Tedbirler Alındı?-
Peki, 11 Mart’tan bu yana hangi tedbirler alındı?
12 Mart’ta; okullarda eğitime 1 hafta ara verildi. Üniversiteler 3 hafta tatil edildi. Spor müsabakalarının Nisan sonuna kadar seyircisiz oynanması kararlaştırıldı. Kamu personelinin yurt dışına çıkışları izne bağlandı.
16-21 Mart arasında; camilerde Cuma ve vakit namazlarının kılınmaması kararı alındı. Tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser/düğün salonu, lokanta/kafe, birahane, kahvehane, kafe, çay bahçesi, spor alanı vb. yerler kapatıldı. Her türlü toplantı ve faaliyet yasaklandı.
19 Mart’ta; tüm spor müsabakaları durduruldu.
21 Mart’ta; 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma yasağı getirildi.
22 Mart’ta; berber, kuaför ve güzellik salonları kapatıldı.
23 Mart’ta; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, stokçuluk yapan üreticileri “Allah şahit, 10-12 saat daha süreleri var; yarın fabrikalarına el koyarız. Hiç bundan da çekinmeyiz ve böyle bir yetkimiz var” diye uyardı.
25 Mart’ta; adli konulara ilişkin bütün süreler 30 Nisan’a kadar durduruldu. Ülke genelinde duruşmaların ertelenmesi gibi tedbirler konusunda HSK’ya yetki verildi.
-OHAL İlan Edilseydi Neler Olacaktı?-
Daha önce de yazdık; Türkiye’de “OHAL” ve “Sıkıyönetim” olarak iki anayasal uygulama vardı. Başkanlık sistemi için yapılan Anayasa değişikliği ile “Sıkıyönetim” kaldırıldı; ancak burada öngörülen birçok husus OHAL kapsamına alındı.
Şimdi de OHAL Kanunu’na bakalım.
“Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım”ın yanısıra “Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması” durumlarında Cumhurbaşkanı tarafından “Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde 6 ayı geçmemek üzere” ilan edilmesi ve TBMM’nin onayına sunulması öngörülen OHAL’de alınacak tedbirler şöyle sıralanıyor:
– Bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi yasaklamak, belirli yerleşim yerlerine girişi ve buralardan çıkışı sınırlamak, belli yerleşim yerlerini boşaltmak veya başka yerlere nakletmek.
– Resmi ve özel her derecedeki öğretim ve eğitim kurumlarında öğrenime ara vermek ve öğrenci yurtlarını süreli veya süresiz olarak kapatmak ve benzeri eğlence yerleri ile kulüp vesair oyun salonlarını, otel, motel, kamping, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerini denetlemek ve bunların açılma ve kapanma zamanını tayin etmek, sınırlamak, gerektiğinde kapatmak ve bu yerleri olağanüstü halin icaplarına göre kullanmak.
– Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak.
– Bölge sınırları içerisindeki tüm haberleşme araç ve gereçlerinden yararlanmak ve gerektiğinde bu amaçla geçici olarak bunlara elkoymak.
– Gerekli görülen zaruri ihtiyaç maddelerinin dağıtımını düzenlemek.
– Halkın beslenmesi, ısınması, temizliği ve aydınlanması için gerekli gıda madde ve eşyalarla her türlü yakıtın, sağlığın korunmasında, tedavide ve tıpta kullanılan ilaç, kimyevi madde, alet ve diğer şeylerin, inşaat, sanayi, ulaşım ve tarımda kullanılan eşya ve maddelerin, kamu için gerekli diğer mal, eşya, araç, gereç ve her türlü maddelerin imali, satımı, dağıtımı, depolanması ve ticareti konularında gerekli tedbirleri almak, bu yerlere gerektiğinde elkoymak, kontrol etmek ve bu malları satıştan kaçınan, saklayan, kaçıran, fazla fiyatla satan, imalatını durduran veya yavaşlatanlar hakkında fiilin işleniş şekli veya niteliği de nazara alınarak işyeri bulunduğu mahal için hayati önem taşımadığı takdirde işyerini kapatmak.
– Kara, deniz ve hava trafik düzenine ilişkin tedbirleri almak, ulaştırma araçlarının bölgeye giriş ve çıkışlarını kayıtlamak veya yasaklamak.
OHAL Kanunu’nun, “Şiddet hareketlerinde alınacak tedbirler” başlığı altında da, “Sokağa çıkmayı sınırlama veya yasaklama” yetkisi yer alıyor.
Görüldüğü üzere aslında 15 gündür kademe kademe OHAL uygulanıyor, ama adı konmuyor ve resmen ilan edilmiyor!.. Acaba neden?..
Birinci sebebi tahmin edebiliyoruz: zaten sıkıntıda olan ekonomiye büyük bir yük getirmesinden korkuluyor…
İyi de insanlarımızın sağlığı, her şeyden önemli ve öncelikli, değil mi?
İkincisi; tüm ülkede sokağa çıkma yasağı konduğunda, yani resmi OHAL ilanında askerler de devreye gireceği için acaba bu tedbirlerin adının konmamasında birilerinin “asker” alerjisinin de etkisi olabilir mi?
Baksanıza; hemen birisi, “Virüsü fırsat bilip, darbe planı yapanlar var” iddiasında bulundu…
Bir diğeri, “Darbe gecesi FETÖ de sokağa çıkma yasağı uygulamak istemişti” diye buyurdu…
Bu zorlu savaşta, insan sağlığının her şeyin önünde tutulması ve de akıl ile bilimin galip gelmesi dileğiyle!..
Silivri’deki Barış’lara, Hülya Kılınç’a ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
26 Mart 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ohal-ilan-edilince-neler-olacak-26032054.html