Tüm ülke Koronavirüs belası yüzünden diken üstünde sağlık ve ekonomiye ilişkin radikal kararların alınmasını beklerken, gece yarısı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan adeta kapının önüne kondu.
“Kapının önüne kondu” diyoruz, çünkü günlerden Cumartesi olduğu halde Ulaştırma Bakanlığı internet sitesinden Turhan’la ilgili bilgiler sabahın erken saatlerinde çıkarılırken, Turhan’ın Twitter hesabındaki “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı” yazısı ancak öğleden sonra silindi. Muhtemeldir ki, görevden alındığını o da bizimle birlikte öğrendi!..
Kimdir Turhan, önce bunu hatırlatalım.
Mühendis olan Turhan, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çeşitli görevlerde bulundu. AKP iktidarı döneminde 2005’ten 2015 yılına kadar Karayolları Genel Müdürlüğü yaptı. Ağustos 2015’te bu görevden alındıktan sonra önce Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına, 2 ay sonra da Erdoğan tarafından Danıştay üyeliğine getirildi. 9 aylık Danıştay üyeliğinin ardından emekli oldu. Bir süre Kuzey Marmara Otoyolu inşaatını üstlenen konsorsiyumun CEO’luğunu yaptı. 10 Temmuz 2018’de de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak atandı.
Yani Erdoğan’ın vazgeçmediği isimlerden birisiydi.
Peki ne oldu da kolay kolay “Surda gedik açtırmayan” Erdoğan, onu gece yarısı, hem de ülke Koronavirüs derdindeyken görevden aldı?
Malûm Erdoğan’ın, “Benim projem, tabii ki, konuşacağım” dediği bir konu var; Kanal İstanbul.
Nitekim Cahit Turhan’ın da Temmuz 2018’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz, ilk talimatı Kanal İstanbul’a ilişkin oldu. Erdoğan’ın kendisine bakanlık görevini verirken, projelerin hız kesmemesini istediğini vurgulayan Turhan, proje ihalesini yıl sonuna kadar gerçekleştireceklerini söyledi.
Turhan, bu yılın Ocak başında da, “Kanalın yeri belirlendi, proje çalışmaları tamamlandı. Kanalın yapıldığı yerlerde önemli yollar, iletişim, enerji hatları var. Önümüzdeki günlerde ihale sürecini başlatacağız” dedi.
Ancak bilindiği gibi, Koronavirüs salgını patladı… Hayat durdu/durduruldu…
Durum bu iken, birkaç gün önce Bakanlık, ellerde eldiven, yüzlerde maskeyle Kanal İstanbul projesinin ilk ihalesini yaptı.
Haliyle sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve muhalefetin değil, milletin de büyük tepkisine yol açtı. Çünkü, “Koyun can, kasap et derdinde” gibi bir tabloydu!..
Bakanlık oralı olmadığı gibi, tepkilere üst perdeden şu cevabı verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti, salgın ile mücadele ederken, üretim ve yatırımları da yapabilecek güçtedir. Kanal İstanbul projesi ile ilgili çalışmalar da elbette devam etmekte olup, bugün proje ihalesi yapılan iki tarihi köprünün taşınması veya yerinde korunması işi de önceden belirlenmiş bir sürecin bir parçasıdır. Ülkemizin salgınla mücadele ettiği bu dönemde yatırım ve üretimin durdurulmasının istenmesi, yapılan bir proje ihalesi üzerinden siyasi fırsatçılık yapmak, milletimize Koronavirüsten daha çok zarar vermektedir.”
İhale yapıldı… Tepkiler böyle püskürtüldü… Ama yine de Cahit Turhan gönderildi.
Acaba neden?
İki görüş var.
İlki; Turhan’ın, Koronavirüs’e rağmen ihaleyi ertelememesinin Saray ve AKP’de de rahatsızlık yarattığı yönünde. Öyleyse öncelikle ihalenin iptal edilmesi yoluna gidilmez miydi?
Diğerinde; Turhan’ın ihalenin ertelenmesini istediği, ama Saray’ın kabul etmediği savunuluyor. Bu durumda da eğer Turhan’ın farklı bir “Tavrı” varsa, ihaleden önce görevden affını istemesi gerekmez miydi?
AKP kulislerinde konuşulan ise bunlardan farklı; “İhaleyi yaptığı için değil, Kanal İstanbul Projesini geciktirdiği için alındı. Yavaş hareket etti” deniliyor.
Yerine Hazine Bakanı Berat Albayrak’a Turhan’dan daha yakın olan ve dahi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı eski Genel Sekreteri Adil Karaismaioğlu’nun getirilmesi de bu durumun göstergesi olarak değerlendiriliyor.
-Aynı Saatlerde Trump Ne Diyordu?-
Turhan’ın gece yarısı görevden alınmasıyla Kanal İstanbul yeniden gündemimize girerken, aynı saatlerde ABD Başkanı Trump neler yaptı?
Kendisine özel sektörün üretimini yönlendirme hakkı veren “Savunma Üretim Yasası”nın kullanılması konusunda Beyaz Saray Ticaret Danışmanlığına Peter Navarro’yu atadığını açıkladı.
Sağlık elemanı ihtiyacını karşılamak için Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarına rezerv askerleri göreve çağırma yetkisi verdi.
“Benim önceliklerim belli. Önce insanların hayatı ve güvenliği, sonra ekonomi” dedi.
Bir de Koronavirüs tedavisinde kullanılacak ventilatör ile tıbbi ekipmanların üretimini geciktirdikleri için Ford, General Motors ve Tesla’ya tepki gösterip, “Hadi, hızlı bir şekilde üretime başlayın” uyarısında bulundu.
Ankara neyle meşgûl? Kanal İstanbul ve bu projenin hızlanması için bakan değiştirmekle!..
Allah sonumuzu hayreylesin!..
Silivri’deki Barış’lar, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
28 Mart 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ulastirma-bakani-neden-gorevden-alindi-28032008.html