Koronavirüs salgınından 15 gün kadar önce, “FETÖ”cülere yönelik operasyonlarda önemli delil haline gelen ankesör kayıtlarının incelenmesine ilişkin bir haber yapmıştım.
Ankesör suçlamasıyla TSK’dan ihraç edilen ve yargılanan bir eski binbaşının HTS kayıtlarını incelemek üzere Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi, karmakarışık bir rapor vermişti.
Ancak işin can alıcı kısmı başkaydı.
Bu kayıtları inceleyen bilirkişi, bilgisayar uzmanı veya teknik konularda çalışan bir akademisyen değil, asıl mesleği UYAP kayıtlarını metin haline dönüştürmek olan bir zabıt katibiydi. Yani Adalet Bakanlığı emrinde çalışan bir memurdu.
Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre ise “bilirkişinin tarafsız ve bağımsız olması”; özetle, dosyanın tarafı kurumla herhangi bir bağının bulunmaması gerekiyor.
-Barış’ın Bilirkişisi Kim?-
Bu konunun, Libya’da şehit edilen MİT personelinin cenaze haberini yayınladığı için tutuklanan Barış Pehlivan’ın, Silivri Cezaevi’nde görevli bir gardiyan tarafından darp edilmesiyle ne ilgisi mi var?
Bilindiği gibi, Pehlivan’ın darp edildiği duyulduğunda Silivri, Bakırköy ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları, bu olayı yalanladı.
Dahası Odatv iddianamesinde, “Soruşturmaya başlanıldıktan sonra yürütülen dezenformasyon faaliyetleri” başlığı altında şunlar yazıldı:
“MİT’in görev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklayan, yayınlayan, yayan ve MİT mensuplarını açık kimlik, görev ve ünvanlarıyla birlikte ifşa eden şüphelilere yönelik soruşturma başlatılmasının ardından, soruşturmayı itibarsızlaştırmak amacıyla bir çok dezenformasyon faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda; Şüpheli Barış Pehlivan’ın tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 06.03.2020 tarihinde darp edildiğine ilişkin 07.03.2020 tarihinde gerçek dışı haberler yapılmıştır. Haberler üzerine Silivri ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli araştırma ve idari soruşturmalar yapılmış, tüm kamera kayıtları incelenmiş ve haberlerin gerçek dışı olduğu anlaşılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07.03.2020 tarihinde konuyla ilgili basın açıklaması yapılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.03.2020 ve Cumhuriyet Başsavcılığımızın 09.03.2020 tarihli basın açıklamaları sonrasında Barış Pehlivan vekilinin 09.03.2020 tarihli dilekçesi ile ‘müvekkilinin cezaevinde darp edildiğine’ dair şikayeti üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucu ‘müştekinin darp edildiğine ilişkin soyut iddiadan başka herhangi bir delil bulunmadığı gibi adli hekim raporları, kamera görüntüleri ve tanık beyanlarına göre müştekinin darp edilmediğinin sabit olduğu’ gerekçesiyle 23.03.2020 tarih ve 2020/2160 karar numaralı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği anlaşılmıştır.”
Kovuşturmaya yer yok kararının, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verildiğinin altını çizip, devam edelim.
Bilindiği gibi, geçtiğimiz günlerde kamera kayıtlarına ulaşıldı ve Barış Pehlivan’ın darp edildiğini tüm Türkiye’ye gözleriyle gördü.
Bugün Barış Pehlivan’ın avukatları Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel “Kovuşturmaya yer yok” kararına itiraz etti.
İtiraz dilekçesinde, Savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişi Emrah Çavdarcı’nın kamera kayıtlarıyla ilgili olarak “gerçeğe aykırı şekilde” rapor hazırladığı belirtildi.
20 Mart 2020 tarihli bu bilirkişi raporunda şöyle denilmişti:
“… İnfaz koruma memurunun oturan şahsın arkasından şahsa doğru eğilerek bir şeyler söylemeye başladığı ve aralarındaki 10 saniyelik bir diyalogun geçtiği, kameralarda ses kaydı olmadığından konuşmaların tespit edilemediği, bu esnada aralarında herhangi bir darp ya da itişmenin olmadığı…”
İşte itiraz dilekçesindeki bu bilgilerden sonra bilirkişinin kim olduğunu araştırdım.
İstanbul Ceza Bilirkişi Listesinde uzmanlık alanının, “CD inceleme ve çözümleme” olduğu yazılmış, ama mesleği belirtilmemişti.
Biraz daha araştırınca, şu bilgilere ulaştım.
Tüm Türkiye’nin gördüğü kayıtlara rağmen “darp olmadığı” yönünde rapor veren Çavdarcı, 28 Kasım-3 Aralık 2015 tarihleri arasında bilirkişilik eğitimi görmüş.
Asıl mesleği mi? Zabıt katibi.
Nerede mi çalışıyor? Silivri Adliyesi’nde.
Yani Barış Pehlivan’ın darp olayında “Kovuşturmaya yer yok” kararını veren merciin emrinde.
Ceza Muhakemeleri Kanunu ne diyordu? “Bilirkişi tarafsız ve bağımsız olmalı”.
Pehlivan’ın Avukatları, o görüntüleri bir de Adli Bilişim Uzmanı Koray Peksayar’a inceletti. Bilişim uzmanı olan Peksayar ise şu tespitlerde bulundu:
“Bu görevli Barış Pehlivan’a doğru eğilip bir şeyler söylerken, sol kolunu kaldırıp, elini yumruk yapıyor. Sonrasında yumruğunu Barış Pehlivan’ın sırtına vuruyor. Barış Pehlivan bu hareket karşısında aniden geri çekiliyor. Görevli tekrar eğilerek bir şeyler söylemeye devam ediyor…”
Evet, bir yanda Silivri Adliyesi emrinde çalışan bir memurun raporu… Diğer yanda tarafsız ve bağımsız bir bilişim uzmanının raporu…
Erdoğan daha dün hakim ve savcılara, “Fırat’ın kıyısında gezen kuzuların sorumluluğunu üzerinde hisseden yöneticilere ve bunun hakkıyla yapılıp yapılmadığını gözetecek adalet sistemine sahip olduğumuz sürece geleceğimize hep güvenle bakabiliriz” diye seslenmişti, değil mi?
Silivri’deki Barış’lara, Hülya Kılınç’a ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler.
Müyesser YILDIZ
21 Mayıs 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/baris-pehlivanin-cezaevinde-darp-edilmesi-olayinda-buyuk-skandal-21052029.html