İçeriğe geç

BOP Devam Ediyor

Büyük Ortadoğu Projesi’ni, yani BOP’u hatırlıyorsunuz değil mi? Türkiye “eşbaşkanlığını” üstlenmişti.

Tam açılımı, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek bir Gelecek ve İlerleme için Ortaklık’tı. Demem o ki, sadece Ortadoğu değil, Kuzey Afrika da hedefe oturtulmuştu.

“Genişleme, müşterek gelecek ve ilerleme”nin ne olduğunu önce Irak’ta sonra Suriye’de gördük. Her iki ülke de üçe parçalandı; kan gözyaşı, kaos devam ediyor.

Peki, Türkiye başta olmak üzere BOP kapsamında sayılan ülkeler hangileriyd? Şunlar: Moritanya, Fas, Cezayir, Tunus, Sudan, Mısır, Lübnan, Filistin, Ürdün, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, İran, Pakistan, Afganistan.

Bu ülkelerin büyük bölümü “Arap Baharı” adı altında alt üst edildi. Son olarak Sudan ikiye bölündü. Zenginliklere emperyalistler kondu, yoksulluk Sudanlılara kaldı.

BOP listesindeki bir ülkeyi özellikle ayırdım: Libya. Takip ediyorsanız, buranın da bölünmesi konuşuluyor.

Son olarak denkleme Mısır da katıldı. Trump’ın 23 Mayıs 2017’de, ilk yurtdışı gezisini yaptığı Suudi Arabistan’da bir kürenin etrafındaki pozunu hatırlayın; hemen yanında darbeci Sisi vardı.

ABD ve bazı ülkeler, Libya’da darbeci Hafter’e destek konusunda frene basmış gözükse de Mısır Hafter’i destekliyor; dahası, açıktan Türkiye’yi tehdit ediyor.

ABD’nin Libya Taktiği

ABD’nin Hafter konusunda frene basmış gözüktüğünü belirttik. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde ABD’de düzenlenen bir panelde, videokonferans yöntemiyle yaptığı konuşmada Erdoğan ve Trump arasında Libya konusunda olumlu bir yaklaşım olduğunu ve ortak çalışma için talimat aldıklarını açıkladı. Çavuşoğlu, ABD ve Türkiye arasında Washington’ın PKK/YPG’ye destek vermesinden kaynaklanan görüş ayrılıkları bulunduğunu, ancak bu durumun diğer bölgesel konularda sözkonusu olmadığını, iki ülke arasında kurulacak diyalog ve işbirliğiyle tüm sorunların aşılabileceğini de kaydetti.

İki soru:

1) ABD Kıbrıs, Yunanistan, Karadeniz gibi diğer çok önemli konularda kimlerle beraber duruyor?

2) “Stratejik müttefikimiz”in yıllardır her konuda Ankara’yı oyalayıp kandırdığını anlamak için daha ne yaşanması gerekiyor?

Devam edelim. Libya’da ortak çalışacakmışız! ABD ve NATO’nun, S-400 füzelerini “çürütmeye” razı etmek ve Türkiye’nin Rusya ile arasını iyice açmak için “taktiksel” davrandığını ben Sincan Cezaevi’nden bile görüyorum. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “NATO üyeleri, Rusya’nın Libya’da artan mevcudiyetinden endişe duyulması gerektiği konusunda hemfikir.” demedi mi?

NATO üyesi olduğuna göre demek ki Türkiye de hemfikir. Durum böyleyse S-400 ve İdlib’de Rusya ile ortaklığımız nihayetinde acaba nereye evrilir?

Suriye ve Irak’taki Hatalar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da basın açıklamaları oldu.

“Libya’nın toprak bütünlüğünü önceleyen bir siyasi çözümü destekliyoruz.” dedi.

Irak ve Suriye’de de “toprak bütünlüğünü” destekleyegeldik, değil mi? Barzani, bırakın Irak’ın kuzeyindeki “devletçiğini”, Suriye’nin kuzeyindeki teröristlerle birleşme aşamasına geçti.

Ankara’dan bir ses var mı?

Yine İbrahim Kalın, NATO’nun da Libya’da birlik halinde rol oynaması gerektiğini söyledi.

“Bu bir haçlı seferidir.” diyen Fransa’nın öncülüğünde Libya’yı bombalayıp paramparça eden NATO’nun, şimdi nasıl bir rol oynaması bekleniyor veya planlanıyor acaba?

Kalın son olarak şu ifadeleri kullandı: “Libya krizi 9 yıldır sürüyor… Suriye’deki hataların Libya’da yapılmasını istemiyoruz… ABD, Rusya, İran gibi ülkeler Suriye’ye bütünsel yaklaşmıyor, kendi bölgesel çıkarlarını önceliyor. Irak’ta yapılan hatalar tekrar ediliyor… Ne Suriye’de ne Doğu Akdeniz’de ne de NATO’nun güney kanadı olan Kuzey Afrika’da, yahut Akdeniz’in kuzey bölgelerinde Türkiye’siz bir oyun kuramazsınız.”

Demek hem Irak hem Suriye’de hatalar yapıldı. Peki, bu noktaya gelinmesinde Türkiye’nin hata payı yüzdesi kaçtı?

Tüm bu bölgelerde Türkiye’siz oyun kurulamaz, doğru; da maalesef Irak’ta ve Suriye’de gözümüzün içine baka baka kanla BOP oyunlarını hayata geçirmediler mi? Şimdi de sıranın Libya’ya geldiği anlaşılıyor.

Ne diyelim, inşallah Ankara’nın Irak ve Suriye’deki “hataları” burada da tekrarlanmaz.

Sincan’dan Silivri’deki Barış Pehlivan’a, Hülya Kılınç’a, Murat Ağırel’e ve açık cezaevindeki tüm dostlara kucak dolusu sevgiler…

Müyesser Yıldız

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

G4 Blok

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/benim-cezaevinden-gordugumu-hukumet-gormuyor-mu-07072055.html

Kategori:Uncategorized