Lozan Antlaşması’na göre “Azınlık” statüsünde olan Batı Trakya’daki soydaşlarımızın sorunları dağ gibi.
Yunanistan, soydaşlarımızın seçtiği müftüleri tanımıyor… “Türk” adını kullanmalarına izin vermiyor… Okullarını kapatıyor… Vakıflarına ve mülklerine el koyuyor…
Şöyle bir tören hayal edin.
Yunanistan böyle bir makam olmasına izin vermedi; ama diyelim ki, Gümülcine’de bir Başmüftü var. İskeçe Müftüsü de vefat etmiş veya görevden alınmış. Başmüftü ve heyeti, Türkiye’den veya bir başka Müslüman ülkeden bir müftü getirip, İskeçe’ye atıyor. Atamayla eş zamanlı olarak da bu isim hemen Yunan vatandaşlığına geçiriliyor.
Sonra kendisi için Müftülükte veya camide “görkemli” bir göreve başlama töreni düzenleniyor.
Törene, dünyanın dört bir yanındaki Başmüftüler ve önemli müftülerin yanısıra Yunanlı yetkililer, Türkiye’den bir Bakan ya da Bakan Yardımcısı, ayrıca ABD’nin Atina Büyükelçisi başta olmak üzere çok sayıda yabancı diplomat katılıyor.
Dualar ediliyor… Tüm din adamları, Gümülcine Başmüftüsü’ne bağlılıklarını bildiriyor…
Başmüftü, yeni İskeçe Müftüsü’nün “Müslüman dünyası için önemini” anlatıyor…
İskeçe Müftüsü de Türkçe, Yunanca ve İngilizce yaptığı konuşmada, “Beni vatandaşlığa kabul eden Yunanistan Devleti’ne şükranlarımı sunarım. Yeni ve uğurlu bir yolculuğa başlıyorum. Artık ben de bir Yunanistanlıyım, İskeçeliyim. Barış, sevgi ve anlayışın hakim olduğu bir dünya için el ele vereceğiz.” diyor.
Yunan medyası, bu olayı “görkemli tören” başlıklarıyla aktarıyor.
Dahası şu oluyor:
Türk Bakan veya Bakan Yardımcısı, törenden sonra Başmüftü ile resmi bir görüşme yapıyor… Kapatılan Türk okullarını ve Türklere ait bazı kurumları ziyaret ediyor… Ve oradaki Türklerle çeşitli toplantılar düzenliyor.
Şunu da ekleyelim; törenden bir gün önce ABD’nin Atina Büyükelçisi de Başmüftü’yü ziyaret edip, ABD’nin din özgürlüğüne ve Müslüman cemaatine olan desteğini vurguluyor.
Hepimiz biliyoruz ki, Yunanistan’da böyle bir şeyin olması, böyle bir tabloya izin verilmesi hayal ötesi!..
Dün İstanbul’da Neler Oldu?
Ama dün İstanbul’da oldu.
Sözde “dost ve müttefiklerimizin” Lozan’a aykırı bir şekilde “Ekümenik” saydığı Fener Rum Patrikhanesi, “itaatsizlik” gerkçesiyle görevden aldığı Kadıköy Metropoliti Athanasios Papas’ın yerine Fransa Metropoliti Emanuil Adamakis’i atadı.
Atamayla birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçirilen Adamakis’in göreve başlaması münasebetiyle, Kadıköy’deki Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi’nde yemin töreni ve dini ayin düzenledi.
Törene, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un yanı sıra Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Konstantinos Vlasis ve Eğitim Bakan Yardımcısı Zeta Makri, Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyanni, ABD ve Ukrayna Büyükelçileri, Yunanistan, Ukrayna, Suudi Arabistan, Karadağ ve Fransa Başkonsolosları ile İstanbul’daki Hristiyan toplumunun temsilcileri katıldı.
Sadece onlar değil; Lozan’a göre bir Türk kurumu olan ve sadece İstanbul’daki Rumların dini meselelerinde yetkili olan Fener Rum Patrikhane’sine bağlı olduğu öne sürülen çok sayıda ülkedeki Ortodoks Kilisesinin temsilcisi de törende hazır bulundu.
“Ekümenik Patrik Hazretleri” diye hitap edilen Bartholomeos, yeni Kadıköy Metropoliti’nin “Ortodoks dünyası için öneminden” söz etti.
Eski Yunanca, İngilizce, Türkçe ve Fransızca olmak üzere 4 dilde konuşma yapan Metropolit Adamakis ise şunları söyledi:
“Girit Adası’nda doğdum. Yunanistan, Fransa ve Amerika’da okudum. Belçika ve Fransa’da görev yaptıktan sonra manevi Pederimiz Patrik Bartholomeos Hazretleri Ve Sen Sinod Meclisi oy birliği ile beni Kadıköy Metropolitliğine layık gördüler… 40 yıllık ruhani hayatımı artık İstanbul’da, Ekümenik Patrikhanemizin bulunduğu bu asil şehirde devam edeceğim. Vatandaşlığa beni kabul eden Türkiye Cumhuriyeti Devletine şükranlarımı sunarım. Artık ben de bir Türkiyeli, bir İstanbullu ve bir Kadıköylüyüm… Yeni ve umutlu bir yolculuğa başlıyorum. Barış, sevgi, anlayış ve diyaloğun hakim olduğu bir dünya için el ele vereceğiz.”
Ve medyamız, Lozan’ın gözümüzün içine baka baka çiğnendiği bu olayı “tarihi tören” olarak sundu.
Şunları da kaydedelim:
Törende İstanbul için “Konstantinopolis” denildi…
Bir gün öncesinden İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile Patrikhaneye giden ABD’nin Ankara Büyükelçisi Davit Satterfield, Bartholomeos ile görüşüp ABD’nin din özgürlüğüne ve Ortodoks cemaatine olan desteğini vurguladı.
Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Vlasis’in de bugün Bartholomeos’a resmi bir ziyarette bulunduktan sonra kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu ile Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’ne gideceği, ayrıca İstanbul’daki Rum azınlık cemaati ve eğitim kurumlarıyla toplantı yapacağı açıklandı.
Andımızın yasaklandığı bir dönemde ne ilginç bir manzara, değil mi?
Ne diyelim; Lozan’ın çiğnenmesine gösterilen bu engin “hoşgörü”, keşke bu ülkenin AKP’li olmayan Türk ve Müslüman vatandaşlarından da esirgenmese!..
Müyesser YILDIZ
21 Mart 2021
Odatv link: https://odatv4.com/lozani-cigneyen-bir-tarihi-toren-22032120.html