İki gün önce Ankara’da bir Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Savcı ile avukatlar arasında yaşanan bir tartışmayı aktardık.
Olay şuydu:
İddialara göre, geçen hafta görülen bir davada Savcı, duruşmaya bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)’le bağlanan müvekkillerine “selâm” gönderen avukatlara tepki göstermiş, onları “terörist sevici” olmakla suçlamış, yaşanan tartışmalar sırasında kürsüyü yumruklamış, nihayetinde bağırış çağırışlar üzerine salona giren, Mahkemenin diğer bir üye hakimi tarafından sürüklenerek, dışarı çıkartılmıştı.
Olanlar duruşma bittikten sonra meydana geldiği için SEGBİS kayıtlarına geçmemişti; ancak gerek Savcının tartıştığı avukatlar, gerekse de bir sonraki duruşma için bekleyen avukatlar tarafından tutulan tutanaklarla, konu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve HSK’ya bildirilip, Savcı hakkında “hakaret suçundan” işlem yapılması istenmişti.
Bir Vukuat Daha
Meğer o olaydan 14 gün önce, 4 Mart tarihinde benzer bir vukuat daha yaşanmış.
Bunu da yine avukatların düzenleyip, HSK’ya gönderdiği tutanaktan anlatalım.
Duruşma başlar.
Sanık savunmasını yapar.
Mahkeme Başkanı, sanığa iddianamede yer almayan konularda sorular yöneltmeye başlar.
Yaklaşık 10 dakika sonra sanığın avukatı söz alıp, Başkan’a iddianamede olmayan hususları sorduğunu hatırlatıp, bunlara ilişkin savunma hazırlamadıklarını söyler.
Mahkeme Başkanı, Avukata “savunmayı kesmemesi” uyarısında bulunur.
Başkan ile Avukatın konuyla ilgili diyaloğu sürerken, araya giren Savcı, bağırıp çağırır. En sonunda da Avukata, “Kes sesini. Sorguyu bölemezsin.” der.
Avukat, bu defa Savcıya, “Duruşmayı Mahkeme Başkanı yönetiyor. Söz hakkı almadan konuşmamanız gerekir.” hatırlatmasını yapar.
Savcı ise daha da sertleşir; Avukata “terbiyesiz” diye bağırırken, ayağa kalkıp kürsüyü yumruklamaya başlar.
Avukat, “Bu sözleri size aynen iade ediyorum.” karşılığını verip, Savcıdan bir yargı mensubu gibi davranmasını ister.
İşte o anda ipler kopar!.. Savcı, üzerinde cübbesi olduğu halde kürsüden koşarak iner ve avukatın bulunduğu bölüme yürür.
Bu esnada tüm heyet ayağa kalkıp, Savcıyı ikna etmeye çalışırken, araya giren bir sivil, Savcıyı belinden kavrayıp Avukatın üzerine yürümesini engellemeye çalışır.
Savcı birkaç kez yerine geçmeye yönelse de sonrasında yeniden “saldırı” pozisyonuna geçip, Avukata doğru hamle yapar.
Her defasında ise o sivil araya girip, Savcıyı belinden tutar.
Çözüm? Duruşmaya ara verilir.
Bu esnada zabıt katibinden küçük bir not kağıdı alan Savcı, salondan çıkmak üzere olan Avukata birkaç kez ismiyle seslenir.
Avukat, Savcının bu tavrını “Seninle ayrıca görüşeceğiz.” şeklinde bir tehdit olarak algıladığını, bunu HSK’ya bildireceğini kaydeder.
Savcı, “Git, istediğin yere şikâyet et.” karşılığını verir.
10 dakikalık aradan sonra duruşma yeniden başlar ve olaysız biter.
Savcı ve Onu Tutan Sivil
Ama dahası var.
Duruşma bitiminde, bir başka avukat, Savcının tartıştığı avukatın yanına gidip, yaşananlara baştan sona tanık olduğunu söyler. Bu avukatın verdiği bilgiye göre Savcı, kürsüden inmeden önce korumasını salona çağırmış, ondan sonra avukatın üzerine yürümüştür.
Yani, olaylar sırasında Savcı’yı belinden kavrayan sivil, korumasıdır!..
Konunun şu en can alıcı noktasını ise bu iki avukatın imzalayıp HSK’ya gönderdiği tutanaktan aynen paylaşalım:
“Mahkeme Başkanından bu durumu ve yaşananları zapta geçirmesini istemişsem de Başkan, konuyu uzatmamam gerektiğini, olanları zapta geçirmeyeceğini belirtmiştir. Tutanak konusu eylemlerin tamamı sanığın sorgusunun SEGBİS kaydı aşamasında bağladığından ve devam ettiğinden, gerek görüntü kayıtları gerekse sarf edilen sözlerin tamamı konu dosyanın SEGBİS kayıtlarında bulunmaktadır.”
Bunun anlamı mı?
Şayet, yarın öbür gün çözüm yapıldığında, “kayıt kesilmiş” veya “sesler anlaşılamadı” denmezse, tüm olanlar SEGBİS kayıtlarına da geçmiş demektir!..
İki gün önceki yazıda bahsi geçen Savcıyı herkes çok merak etti. Herhalde, bu ikinci olaydaki Savcı da merak uyandıracaktır.
Sizi fazla merakta bırakmayıp; “aynı savcı” demekle yetinelim!..
Müyesser YILDIZ
25 Mart 2021
Odatv link: https://odatv4.com/avukatin-uzerine-yuruyen-savciyi-tutan-sivil-kim-25032135.html