İçeriğe geç

IŞİD’e Karşı Taliban’la Yan Yana Gelinecekse!..

Biliyoruz ki PKK/PYD, IŞİD, Taliban başta olmak üzere dünyadaki birçok terör örgütünü ABD ve yandaşları imal etti.

Bu gerçekten hareketle, Afganistan’daki IŞİD-Horasan (IŞİD-K) grubunun saldırısını yorumlamaya çalışalım.

Afganistan’daki tahliye operasyonlarını kim yönetiyor? ABD’li Komutan McKenzie. Onu nereden tanıyoruz? Suriye’de PKK/YPG’yi eğitip-donatmasından.

McKenzie, daha Taliban Kabil’i ele geçirmemişken 25 Temmuz’da buraya gitti. ABD, İngiltere, Afganistan ve Türkiye bayrakları önünde yaptığı basın toplantısından hatırlarsınız. Devlet Başkanı Eşref Gani’yle görüşmek, savunma planlarını istişare etmek ve Taliban saldırılarını köreltmede ABD’nin desteği konusunda güvence vermek için geldiğini anlattı.

İşte o toplantıda bir gazeteci, “IŞİD ve El Kaide için endişeleniyor musunuz?” sorusunu yöneltince McKenzie, “Aşırılık yanlısı El Kaide, IŞİD, IŞİD-K’nın farkında olduklarını, gerektiğinde bunlara karşılık verme kabiliyetini sürdüreceklerini” söyledi.

Kabil Havaalanı’ndan tahliyelerin yoğun bir şekilde sürdüğü 21 Ağustos’ta Pentagon’da düzenlenen günlük basın brifingine gidelim. Bölgesel Operasyonlardan Sorumlu General Hank Taylor ve Pentagon Sözcüsü John Kirby’nin düzenlediği toplantıda bir gazeteci, ABD Büyükelçiliği’nin insanlara h avaalanına gitmemeleri konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlatıp, “temel tehdidin IŞİD mi Taliban mı” olduğunu sordu.

General Taylor, konuyu doğrudan bilmediğini, ancak tahliyelerin sürdüğünü belirtip, “Şu anda Havaalanı ve çevresinde mevcut düşman durumunda herhangi bir değişiklik bildirilmemiştir.” karşılığını verdi.

Bunun üzerine gazeteci, ABD Büyükelçiliğinin uyarısından bir bölüm okuyup, “Peki bu tehdidin ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Taliban mı, IŞİD veya El Kaide boyutu var mı?” diye sordu.

Pentagon Sözcüsü Kirby, “tehdit ortamı veya verilen istihbarat hakkında özel ayrıntılara girmeyeceğini” bildirmekle yetindi.

Gazeteciler, Havaalanı etrafındaki tehdidin ne olduğuna ilişkin sorularında ısrar etse de General Taylor ve Kirby’den net bir cevap alamadı.

Ve bildiğiniz gibi, önceki gün Kabil Havaalanı etrafında büyük bir saldırı gerçekleşti, çok sayıda can kaybı yaşandı. Sözkonusu saldırıyı da IŞİD-Horasan (IŞİD-K) grubu üstlendi. Ocak 2015’te kurulan grubun, güç kaynağı Rakka ve Musul’u alan Irak’taki IŞİD’di. IŞİD’in Pakistan-Afganistan kolu, ayrıca Afganistan’da bugüne kadar ortaya çıkan en kanlı ve radikal cihatçı grup olarak biliniyor.

Taliban’ı da “kafir” saydığı belirtiliyor.

PYD-IŞİD İlişkisi

Suriye’deki IŞİD’e geçelim. ABD, IŞİD’le mücadele gerekçesiyle PKK/YPG’yi “kara gücü” haline getirdi. Ankara’nın tüm itirazlarına, “IŞİD’le biz mücadele ederiz” sözü vermesine ve bunun gereğini yerine getirmesine rağmen PYD/YPG’den vazgeçmediği gibi, Türkiye’nin de bu ortaklığa katılmasını istedi.

Sonuç malûm; Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK’lı teröristlere “otonom” bölge kurduruldu ve bu yapının tanınması sürecine geçildi.

Son iki yılda yaşanan başka şeyleri de hatırlayalım.

Dönemin ABD Başkanı Trump, PYD/YPG’li teröristlerin bölgedeki hapishanelerde tuttuğu IŞİD’lilerin sorumluluğunu Ankara’ya verdi

Bu arada PYD/YPG’liler, Türkiye’nin operasyonlarına karşı sık sık IŞİD kartını kullandı

Bazı bölgelerde Türkiye’ye karşı çok sayıda IŞİD’linin PYD/YPG saflarında yer aldığı ortaya çıktı…

Geçen yıl sonunda bizzat Devletin Anadolu Ajansı, terör örgütünün Türkiye’ye 70 kilometre mesafedeki Hol Kampı’nda bulunan 600 IŞİD’liyi daha serbest bıraktığını, böylece kamptan kontrolsüz şekilde çıkışına izin verilenlerin sayısının 3 bine yaklaştığını duyurdu.

Uzmanlar, YPG/PKK’nın, böylece hem bölgesel ve uluslararası arenada konumunu güçlendirdiği hem de uluslararası kurumları kendisiyle işbirliğine zorladığı şeklinde analizler yaptı.

İnsan haliyle şimdi merak ediyor; acaba ABD-NATO’nun çekilmesi kesinleştikten sonra Suriye’den Afganistan’a IŞİD’lilerin geçişi oldu mu, olmadı mı?

ABD Suriye’de Yine Gaza Bastı

Bu merakın sebebi mi?

Yukarıda belirttik; IŞİD maymuncuğu, Suriye’deki misyonunu da büyük ölçüde yerine getirdi, “terör devletçiği” kuruldu.

Sırada ne var? Bu yapı ile Barzanistan’ın birleştirilmesi.

Dünya ve tabii bizler Kabil’deki tahliyeleri izlerken bakın neler oldu?

TSK’nın bölgeye yönelik operasyonları üzerine YPG/PYD’nin kamuflaj örgütü SDG, “IŞİD gibi, Türkiye’yle de mücadele edeceği” açıklamasını yapıp, “Rusya ve ABD gibi garantör devletlerin sessiz kalmamasını” istedi. [https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/210820211]

ABD de “artan askeri eylemlerden derin endişe duyduğunu” ve “mevcut ateşkes anlaşmasını desteklediklerini” bildirip, “tüm taraflara itidal” çağrısında bulundu.

Hemen ardından ABD’nin Suriye daha doğrusu YPG/PYD Özel Temsilci Yardımcısı David Brownstein, Kürtler arası görüşmelerin yeniden başlaması için Barzanistan’daki Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) yetkilileri ile çevrimiçi bir toplantı düzenledi.

Son olarak dün ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Joey Hood başkanlığında bir heyet Kürt taraflar arasındaki diyalog süreci kapsamında Kamışlı’ya gitti.

Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmek Mi?

Afganistan’a dönelim; ABD, yıllardır sözümona mücadele ettiği Taliban’la masaya oturdu bile… IŞİD-Horasan grubunun saldırısından sonra artık askeri ve lojistik destek de verir. Zaten oradaki tüm silahlarını Taliban’a bırakmamış mıydı?

Bizi ilgilendiren, Ankara’nın ne yapacağı.

“Tek belirleyici” Erdoğan, 1 ay önce “Taliban’la inancımız aynı” demiş olsa da önceki gün, “Önümüzdeki sürecin nasıl şekilleneceğini Taliban’ın sözleri değil icraatları, eylemleri ve atacağı adımlar belirleyecektir.” şeklinde temkinli bir mesaj verdi.

Ancak dün Bosna Hersek’e giderken yaptığı açıklamadan öğrendik ki, Taliban’la masaya oturulmuş ve Kabil Havaalanı’nı işletme pazarlığına başlanmış bile.

Dikkat çekmek istediğimiz asıl nokta ise Kabil saldırısını düzenleyen IŞİD’le ilgili değerlendirmeleri. Özetle şu ifadeleri kullandı:

DEAŞ’ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor… DEAŞ farklı bir örgüt, Taliban farklı bir örgüt. DEAŞ’ın Taliban’dan farkı ne, nasıl bir mücadeleye girecekler şimdi kestiremem, ama terör örgütlerinin çatışmasından ne Türkiye’nin ne de başka ülkelerin kârlı çıkması düşünülemez.”

IŞİD’in Taliban’dan farkı ne, biz de bilmiyoruz. Bildiğimiz her ikisinin de terör örgütü olduğu.

Bunlardan birisiyle, yani Taliban’la masaya oturulup havaalanı işletme pazarlığı yapıldığına göre, ya yarın öbür gün Taliban’ın IŞİD’le mücadelesine destek vermemiz de istenirse?!..

Daha önemlisi; Taliban modeli Suriye’de de hayata geçirilir, yani IŞİD yeniden hortlatılıp, yıllardır planlandığı üzere PYD-YPG ile de yan yana gelmek zorunda bırakılırsak?!

Ez cümle; Afganistan, Taliban, IŞİD işleri havaalanı işletmekten ibaret değildir!..

Müyesser YILDIZ
28 Ağustos 2021

Kategori:Uncategorized