Geçen yılın Haziran’ıydı. ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield’ın, 2-4 Haziran tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceği duyuruldu.
Ziyaretin zamanlaması iki açıdan manidardı.
Birincisi; Erdoğan 14 Haziran’da Brüksel’deki NATO Zirvesi’nde Biden’la ilk kez bir araya gelecekti…
İkincisi; BM Güvenlik Konseyi’nde, Washington ve Moskova arasında yeni bir gerginliğe neden olması beklenen “sınır ötesi insani yardım faaliyetlerinin genişletilmesi” toplantısı yapılacaktı…
Peki ABD Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield’ın Türkiye programı nasıldı?
Türk yetkililerle bir araya gelecek, ayrıca Suriye sınırına gidecekti.
Ziyaret öncesinde ABD’li yetkililer, Greenfield’ın, Suriyeli mültecilere daha fazla uluslararası insani yardım yapılması ve sınır ötesi yardımların devam edebilmesi için daha fazla sınır kapısı açılması gerektiğine dikkati çekeceğini, ayrıca “ABD’nin Suriye halkına olan bağlılığını aktaracağını” kaydetti.
ABD’li Greenfield, doğrudan Ankara’ya geldi ve öncelikle Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la Saray’da görüştü. Görüşmede, Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield de hazır bulundu. Sonrasında Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada; “görüşmede, Suriye, Libya, Afganistan, Filistin, İran ve Irak gibi bölgesel meseleler; göç, insani yardımlar, terörle mücadele ve BM çerçevesinde Türkiye-ABD işbirliği konularının ele alındığı” bildirildi. Suriye’yle ilgili verilen bilgiler şunlar oldu:
“Suriye’de siyasi çözüm sürecinin canlandırılması için Anayasa Komitesi çalışmalarının desteklenmesi, özgür ve adil seçim ortamının temin edilmesi gerektiği ifade edildi. Terör örgütlerinin neden olduğu güvenlik tehditlerine karşı işbirliği ve ortak mücadelenin öneminin altı çizildi. Göç meselesine ilişkin ortak sorumluluk ile hareket edilmesi gerektiğinin vurgulandığı görüşmede, başta İdlib olmak üzere bölgede yeni bir mülteci dalgasının daha büyük insani krizler ve istikrarsızlıklara neden olabileceği hatırlatıldı. Türkiye üzerinden Suriye’ye BM aracılığıyla sınır ötesi insani yardımların ulaştırılması için engellerin kaldırılması ve bu konuda ortak çaba sarf edilmesi gerektiği belirtildi.”
ABD Açıklamasındaki Fark
Kalın-Greenfield görüşmesiyle ilgili, ABD’nin BM Daimi Temsilciliği de bir açıklama yaptı. İlk bölümde şöyle denildi:
“Görüşmede Büyükelçi Thomas-Greenfield, ABD’nin NATO müttefikimiz Türkiye ile olan stratejik ortaklığa verdiği değere vurgu yaptı. Büyükelçi Thomas-Greenfield ve Sözcü Kalın, Suriye’deki süregelen çatışmayı ve bu çatışmaya bağlı olarak bölgede meydana gelen insani yardım ve güvenlik meselelerini ele aldı. Görüşmede, Suriye halkına hayat kurtarıcı nitelikteki yardımların ulaştırılması amacıyla, BM’nin sınır ötesi insani yardım erişimine BM Güvenlik Konseyi tarafından yeniden onay verilmesinin ve bu mekanizmanın kapsamının genişletilmesinin önemi de ele alındı.”
Son kısmında ise şu vurgulandı:
“Büyükelçi Thomas-Greenfield ayrıca Türkiye’de sivil topluma ve karşıt görüşlere getirilen kısıtlamalar da dahil olmak üzere ABD için endişe konusu olan hususları da dile getirdi.”
Suriye Sınırında Neler Yaptı?
ABD Büyükelçisi’nin Ankara’dan sonraki programına geçelim.
Sınır ziyaretinde, “Türkiye’de güvenli bir şekilde barınma şansına erişmiş Suriyeli mültecilerle” görüştü… Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü’ün karşısındaki Bab el Hava sınır kapısını ziyaret etti… Yine buradaki Dünya Gıda Programı (WFP) dağıtım merkezinde, BM Suriye Krizi için Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts ve insanı yardım kuruluşlarının çalışanlarıyla bir araya gelip bilgi aldı.
BM Suriye Krizi için Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts, bölgede milyonlarca insanın felaketle karşı karşıya olduğunu, “felaketin önlenmesi için BM sınır ötesi insani yardım operasyonlarının önümüzdeki ay uzatılması gerektiğini” anlatırken Büyükelçi Greenfield, Suriyeliler için 240 milyon dolarlık ek bir fon sağlanacağını, tek geçiş noktası olan Cilvegöz Sınır Kapısının “can simidi” olduğunu belirtip şu mesajları verdi:
“Geçen bir buçuk yıl içinde Güvenlik Konseyi’nin bazı üyeleri, Suriye’ye giden diğer iki geçiş kapısını utanç verici bir şekilde kapatmayı başardı. Babel Hava, kelimenin tam anlamıyla geriye kalan tek şey… Kapatılırsa bir zulme neden olur.”
Türkiye’de Suriyeli Sayısı İçin 6 Milyon Dedi
ABD Büyükelçisi Reyhanlı temaslarından sonra yeniden Ankara’ya geldi. Bu defa da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü.
Aynı gün ABD Büyükelçiliği Başmüsteşarı’nın resmi konutunda bir basın toplantısı düzenledi; yine sınır kapılarının öneminden söz edip ülkesinin, Suriyeli mülteciler için bu zamana kadar 13 milyar dolardan fazla destek sağladığını vurguladı. ABD-Türkiye ilişkileri hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:
“NATO müttefikimiz Türkiye ile incelikli bir stratejik ilişkimiz var. Bazı alanlarda hemfikiriz, bazı alanlarda ise aynı fikirde değiliz. Ancak Suriye’ye sınır ötesi insani erişimin sürdürülmesi, değerlerimizin tamamen uyuştuğu bir alan. Türkiye’nin mültecileri nasıl cömert karşıladığını ve bu kesimi ekonomiye ve ülkeye etkili bir şekilde entegre etmek için nasıl çalıştığını birinci elden gördüm… [Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Dışişleri Bakanı ile] Her iki görüşmede de Suriye’ye sınır geçişi meselesini, bakış açımızı ve ortak değerlerimizi ele aldık. Önümüzdeki günlerde ve aylarda işbirliğimizin sürmesini dört gözle bekliyoruz.”
ABD’nin, sınır sorunu ve mültecilere yönelik sorunların çözümü konusunda Türkiye’den beklentilerine ilişkin bir soru üzerine ise, “sınır geçişlerinin Türkiye için de endişe verici boyutlarda olduğunu”, “bu konuda Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği ile birlikte çalıştıklarını” söyledikten sonra şöyle konuştu:
“Türkiye mültecilere karşı olağanüstü cömert ve misafirperver davrandı; bu ülkede 6 milyon mülteci var, ziyaret ettiğim bölgede bir milyon. Türk hükümeti mültecilerin entegre olmaları için bir yol sağlıyor. Sınırın diğer tarafında bile mültecilere barınma imkanı sağladıkları için çok gururlular ve sınırın kapanma olasılığından bizim kadar endişeliler.”
Hani iktidar, ülkemizdeki Suriyelilerin sayısının abartıldığını öne sürüyor, daha bugün bir iktidar medyası tüm yabancıların toplam sayısının 5 milyon 500 bin 690 olduğunu yazıyor ya; bir de ABD Büyükelçisi’nin geçen Haziran’da verdiği rakama bakın… “6 milyon” demiş!..
Çavuşoğlu’yla Ne Görüştü?
Peki Büyükelçi Linda Thomas-Greenfield, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile neler görüştü? Bunu da yine ABD’nin BM Daimi Temsilciliği’nin yaptığı resmi açıklamadan öğrendik.
ABD Büyükelçisi, “Türkiye’nin, Suriye’nin yanı sıra birçok yerden gelen milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparak gösterdiği cömertlik için şükranlarını” ifade etmiş…
Ayrıca aynen İbrahim Kalın görüşmesinde olduğu gibi, “insan hakları gibi endişe duyulan alanların yanı sıra bölgesel çatışmalara sürdürülebilir çözümler getirme konusunda ilerleme kat edilmesi hususunda Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin güçlendirilebileceği alanları” ele almış…
Bugün Yine Gelecekti
ABD Büyükelçisi’nin geçen yılki Türkiye ziyaretini bu kadar detaylı aktarmamızın sebebi şu:
ABD BM Temsilciliği’nin 6 Mayıs Cuma günü verdiği bilgiye göre, Linda Thomas-Greenfield bugün yine gelecek ve Bab el Hava sınır kapısını ziyaret edip Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerle, insani yardım kuruluşlarıyla ve BM temsilcileriyle görüşecekti.
Resmi açıklamada, “Büyükelçi’nin Türk yetkililerle de görüştükten” sonra Salı günü Brüksel’deki “Suriye’nin ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi, 6. Brüksel Konferansı”na katılacağı bildirilmişti.
İşte bu duyurunun ardından Anadolu Ajansı Büyükelçi Greenfield’le aynı gün uzun bir röportaj yaptı. Birçok medya kuruluşunun yer verdiği röportajda Greenfield, yine geçen yılki konuşmalarının benzerini yapıp, “Sınırı ziyaret ederek son durumu göreceğim ve bu şekilde sınır kapısının açık kalmasını daha iyi savunabileceğim. Başka kapıların açılması için de uğraşacağım. Bu (sınır kapısının açık kalması) sadece bizim çıkarımıza değil, Rusya’nın da çıkarına… Umarım geçen yıl olduğu gibi Ruslarla anlaşmaya varırız ve Güvenlik Konseyi’nde sınırı açık tutacak kararın süresini uzatırız. Böylece Suriye halkının ihtiyaç duyduğu insani yardımları sağlamaya devam edebiliriz.” dedi.
Asıl önemlisi diğer sözleriydi. Türkiye ziyareti sırasında Ankara’ya gidemeyeceğini, Suriye sınırını ziyaretinin ardından Brüksel’deki Suriye konulu toplantıya katılacağını ve Türk yetkililerle burada bir araya geleceğini açıkladı.
İşte bu tavır, Türkiye’ye resmen “çadır devleti” muamelesiydi!..
Kim Neden Erteledi?
Sonrasında çok ilginç, ama dikkat çekmeyen bir gelişme yaşandı. ABD’nin BM Daimi Temsilciliği, ilk açıklamasından sadece bir gün sonra yaptığı yeni bir açıklamayla, Linda Thomas-Greenfield’in Türkiye’ye yapmayı planladığı ziyaretin ertelendiğini, Brüksel programında ise bir değişiklik olmadığını duyurdu.
Sahi, ne oldu da bu ziyaret ertelendi?
İki ihtimal var:
Ya ABD, Türkiye’de Suriyeliler tartışması alevlenmişken sınıra gidip dikkatlerin bu konuya iyice çekilmesinden, yani pişmiş aşa su katılmasından endişe duydu. Aynı endişeye Ankara’nın da düştüğü kuvvetle muhtemel. “Nasılsa Brüksel’de gözlerden ırak görüşeceğiz.” diye düşünmüş olabilirler…
Ya da, zayıf ihtimal ama; Büyükelçi’nin, geçen yılın aksine bu defa Ankara’yı muhatap almayacağını açıklamasına tepki olarak kendisine “Gelme” denildi…
“Dileriz ikincisidir” diyeceğiz; ancak öyle olsa mutlaka bir “Eyyy” kükremesi duyardık, değil mi?!
Müyesser YILDIZ
9 Mayıs 2022