Salı’dan beri MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis Grup Toplantısı’nda televizyon dizileri, magazin programları, ama illa da abonelik sistemiyle çalışan Netfilix’deki dizilerden duyduğu rahatsızlığı dillendirmesi konuşuluyor.
Söyledikleri özetle şunlardı:
“Bazı diziler, gösterişe ve mübalağaya yaslanmış magazin programları, karamsarlık servis eden haberler hepimizi ve herkesi rahatsız etmektedir. Sabahın en erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar kavgadan, kargaşadan, kutuplaşmadan, değerlerimize yönelik linç girişimlerinden başka ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır… Netfilix’de küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddi aşmıştır… Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran ucube dizi sahnelerinin neresini beğenip takdir edeceğiz?”
Bahçeli’nin bu tespitleri hakkında yorum yapamayacağım; çünkü dizi ve magazin programlarını izlemiyorum, Netfilix’e de abone değilim.
Bu Diziyi de Konuşsaydık
Mademki televizyon dizileri gündemde; niyetim, Bahçeli’nin o konuşmasından kısa bir süre önce iktidarın kanalında yayınlanan “Yalnız Kurt” adlı diziyle ilgili tartışmalara dikkat çekmek. Bunu da hiç izlemedim, sadece medyaya yansıdığı kadar biliyorum.
3 Haziran’daki bölümünde; Barzani ailesi liderliğindeki bölgesel yönetim hedef alınıp şöyle diyaloglara yer verilmiş:
“Kerkük ve Musul Türk yurdudur… Kerkük Göktürk’tür, bu toprakların asıl sahipleri Türkmenlerdir. Kerkük ve Musul bizimdir… Böyle kendinize Bölgesel Yönetim filan diyorsunuz ya, aslında siz Büyük Ortadoğu Projesi’nin uydu oluşumlarından birisiniz… Türkmenler, Süryaniler, Şiiler, Sünniler tek tek hepsi sizden hesap soracak.”
Konudan, AKP’li Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner’in bir hafta sonraki tepkisi üzerine haberdar olduk. Metiner, şunları yazdı:
“Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve o yönetimin şahsında Irak Kürt’lerine yönelik düşmanlık sınırlarını bile aşan nefret diline yaslanan diyalogların gösterime sokulması, eminim ki en fazla PKK’yı ve PKK’nın iplerini elinde tutan o malum güçleri sevindirmiştir… Bildiğim o ki, misyonumuza ve duruşumuza zarar verdiler. Ayda bir neredeyse o yönetimin seçilmiş başkanı Neçirvan Barzani’yi ağırlayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Türk-Kürt kardeşliğine yaslanan ve herkese kazandıran köklü dış politikasına darbe vurdular. Tarihsel toprak iddiaları üzerinden Türkiye’nin algısını bozucu propagandalar da cabası. Bunun adına milliyetçilik ve Türkiye severlik diyenler varsa daha çok dizimizi döveriz diyorum. Herkes bilsin ki bizler Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi’ni meşru görüyoruz. Kardeşlerimizin yönetimi olarak görüyoruz. Kardeş halklar arasında nifak ve çatışma ateşini harlamak isteyenleri de zinhar kendimizden bilmeyiz.”
Metiner’i başka AKP’liler de destekledi. MKYK Üyelerinden Abdurrahim Fırat, “Duygularımıza tercümen olmuşsunuz.”, Abdurrahman Kurt da, “Oldukça provakatif, halkı kin ve düşmanlığa sevk edici müşrik bir zihniyetin yansıması. Dava açmak gerekli.” mesajı verdi. Ardahan Milletvekili Orhan Atalay ise, “Bütünüyle tahkir ve tahrik amaçlı bir kurgudan ibaret ‘Yalnız Kurt’ isimli, iğrenç ırkçı temalar içeren diziyi de onu yayınlayan atv’yi de kınıyorum. Coğrafya ve tarih kadar kadim bir gerçeklik olan onlarca milyonluk bir sosyolojiyi inkâr aptallığı ile kim nereye varmak istiyor?” açıklamasını yaptı.
Diziye tabii ki, Barzani cenahından da tepkiler geldi.
Ve Dizi Yayından Kaldırıldı
Metiner, o yazısından sonra “Yalnız Kurt”un yayından kaldırılmasını bekliyordu ki, kaldırılmayınca bir hafta sonra ikinci bir yazı kaleme alıp bu defa eleştiri oklarını dizinin yapımcısı Osman Sınav’a yöneltti. Sınav için, “Ömrümüzü adadığımız davamıza ırkçı-faşist zihniyetli zevatın rota çizmesinden fazlasıyla rahatsızım.” ifadesini kullanan Metiner, ATV’yi, “Meğer bir Osman Sınav kadar değerimiz yokmuş bizim! Anladık. Not ettik. Unutmayacağız. Yazıklar olsun!” sözleriyle uyardı.
Bu arada Barzanileri de, “Tarihsel Türk-Kürt ittifakının en anlamlı örneğini sunmak için ellerinden geleni ardına koymadılar. Türkiye’ye düşmanlık eden PKK terör örgütünü karşılarına aldılar. Türk ordusuyla ve hükümetiyle beraber PKK’ya karşı mücadele ettiler.Mesut Barzani kalkıp Diyarbakır’a kadar geldi. Erdoğan’ın PKK karşıtı Kürtlerle ilgili politikalarına destek için. Saflarını Erdoğan’dan yana belirlediler.” diye övdü.
Demek Doğu ve Güneydoğu illerimizi kendi haritası içinde gösteren, PKK’yı “terör örgütü” saymayıp, “siyasi çözüm” isteyen, “Ankara Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız.” diyen ve tarihi Türkmen kenti Kerkük’ü ele geçirme emellerinden asla vazgeçmeyen onlar değilmiş!..
Birazdan aktaracağız; ama Metiner söz ettiği için hatırlatalım: Barzani’nin Diyarbakır’a gelişini en ağır ifadelerle eleştiren isim, MHP Lideri Bahçeli olmuştu.
Dizinin akıbetine gelirsek; Metiner’in tepki ve girişimlerinden sonra yayından kaldırıldı. Haberi Barzani’lerin kanalı Rudaw’da duyuran Metiner, “AK Parti ve Türkiye hükümeti de dizideki o ırkçı-faşist anlayıştan rahatsız. Çünkü Kürdistan Bölgesi ile Kürtlere saygısızlık etmek, AK Parti ve Türkiye hükümetine de saygısızlık etmek manasına geliyor. Hükümetimiz ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında kardeşlik ilişkisi var.” dedi.
AKP-Barzani Kardeşliği ve Bahçeli
Tüm bunlardan sonra dikkat çekmek istediğimiz şu:
TV dizilerini, magazin programlarını, hatta Netflix’i eleştiren Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Bahçeli, “Yalnız Kurt”ta geçen diyaloglarla ilgili değerlendirmeler ve nihayetinde dizinin yayından kaldırılması konusunda sessiz kaldı.
Oysa gerek Barzaniler, gerekse Kerkük ve Musul konusundaki görüşleri biliniyor. Muhalefet dönemindekileri bir yana bırakıp, sadece Cumhur İttifakı ortaklığı sırasında yaptığı açıklamalardan bazı örnekler verelim.
“PKK’nın himaye ve destekçisi, Mehmetçik katillerinin umudu… Peşmerge başı… Zulmün işbirlikçisi… İhanetin Irak’taki ismi… İblisin teşrifatçısı ve tetikçisi… Emperyalizmin uşağı… Akan her şehit kanında bu peşmerge çıbanının parmak izi, silinmeyecek vebali vardır.”
Kerkük ve Musul için de şunları:
“Kerkük tarihte Türk’tü, bugün Türk’tür, istikbalin de şanlı Türk kentlerinden birisidir. Musul derseniz, onun da farkı yoktur… O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.”
3 Ekim 2017
“Kerkük’ün güvenliği Ankara’nın güvenliği demektir. Hiç kimse, hiçbir kişi veya kurum Türkmenlerin varlık ve birlik mücadelesine destek vermezse biz varız, en az beş bin Ülkücü hazır bekliyor diyoruz… Biz Kerkük’te olmazsak, işte o zaman Diyarbakır’ı veririz. Biz Musul’da olmazsak işte o an geldiğinde Şırnak’ı, Hakkâri’yi kaybeder, Ankara’yı Sevr şartlarına mahkûm etmiş oluruz.”
8 Ekim 2017
“Son yarım asırlık süreçte, tarihi Türkmen kentleri olan Kerkük, Tuzhurmatu, Hanekin, Mendeli, Altınköprü ve Kifri’nin demografik yapısıyla alçakça, ahlaksızca, haince oynanmıştır. Bunun adı bize göre Türk düşmanlığıdır. Failleri ve figüranları ise bellidir… Peşmergenin Kerkük başta olmak üzere, Türkmenlerin yurtlarına, yuvalarına, onurlarına ve bağımsızlıklarına kast etme hazırlıkları felakettir, buna cüret edenler karşılarında Türklüğün çelikten iradesini bulacaklardır…”
18 Ocak 2022
Barzani Değişti mi?
Acaba Barzani gerçekten değişti de, AKP’liler o yüzden mi “Yalnız Kurt”taki ifadelere tepki gösterdi?
Bunun cevabını, sıcak bir gelişmeyle verelim.
Malûm, ABD ve Fransa öncülüğünde Suriye’deki bölücüler ile Barzani’ye bağlı ENKS (Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi) birleştirilmeye çalışılıyor.
İşte 2 yıl aradan sonra geçtiğimiz günlerde, ENKS ile sözde Demokratik Suriye Meclisi Rojava’nın Kamışlı kentinde bir araya geldi. Görüşmede, iki tarafın birlik çalışmaları ve diyalogların yeniden başlaması konusunda mutabık kaldığı bildirildi.
Görüşmeye öncülük eden isimlerden birisinin şu sözlerine dikkat:
“Toplantı resmi değildi. Resmi görüşmeler Başkan Barzani, General Mazlum Abdi ve ABD gözetiminde gerçekleştiriliyor. Ancak biz bir grup aydın, yazar ve siyasetçi Kürt taraflar arası diyaloğun yeniden başlamasını ve başarılı olmasını istiyoruz.”
Demek ki, neymiş? “Kardeş” denilen Barzani ile Suriye’deki teröristbaşı, sözde general ve Öcalan’ın “manevi oğlu” Mazlum Abdi “resmi görüşmeler” yapıyormuş… Hem de ABD’nin gözetiminde!..
Suriye’deki temaslarının ardından ENKS heyeti ile görüşen Mesut Barzani’nin, “Suriye’deki Kürtlerin etkinliği artmalı, halk vatanını terk etmemeli ve direnmelidir.” dediğini de kaydedelim.
Bir dizi üzerinden buralara geldikten sonra şunları soralım:
– Bahçeli, “Yalnız Kurt” dizisini izlemiyor muydu veya tepkilerden haberi olmadı mı?
– İzliyordu ve haberi olduysa; kendileri de mi Barzani yönetimi ile Musul-Kerkük’le ilgili o ifadeleri “ırkçı ve faşist” buldu? Yani bu konulardaki görüşleri mi değişti?
– Değilse, o tepkilere ve dizinin yayınına son verilmesine neden sessiz kaldı?
Müyesser YILDIZ
25 Haziran 2022