İçeriğe geç

“Konstantinopol”, “Kuzey Kürdistan” ve Kerkük!..

İki gün önce Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın, hafta sonu Fener Rum Patrikhanesi’ndeki ayine katılmak üzere İstanbul’a gelişini, “Konstantinopolis’e seyahat edeceğim.” sözleriyle duyurması ve Patrikhane için “ekümenik” ifadesini kullanması karşısında “yerli ve milli” iktidarın sessizliğine dikkat çektik.

O ziyaretten bir gün sonra Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Dendias’la bir telefon görüşmesi yaptığı açıklandı.

Ankara görüşmenin detayına ilişkin bilgi vermezken Dendias, “Türk mevkidaşım ile Türkiye gezilerimden sonra bir telefon görüşmesi yaptım.” dedi.

Neyse ki, Bakan Çavuşoğlu, “İstanbul’a ‘Konstantinopol’ diyerek en iyi ettiniz… ‘Ekümenik’ diyerek, Lozan’ı nasıl da güzel çiğnediniz… İstanbul’dan sonra Ankara’ya uğrama zahmetinde bulunmadığınız için de ayrıca teşekkür ederim.” falan dememiş!..

Hürriyet’in Yunan medyasından aktardığına göre; Türk-Yunan diyaloğu, “kolay” konulardan yeniden başlıyormuş. Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyiannis “pozitif gündem” konularını görüşmek üzere önümüzdeki ay Türkiye’ye gelecekmiş. Bir de Yunanistan’da yaşanan tren kazasında hayatını kaybeden makinistin, Türkiye’de uyuşturucu kaçakçılığından mahkûm olan babası Yunanistan’a iade edilecekmiş. İşte bunları konuşmuşlar.

Amed”e Tepki Var “Konstantinopol”e Yok

Dün “yerli ve milli” iktidarın ortağı MHP’nin Meclis Grup Toplantısı vardı. Bahçeli, yaptığı konuşmada hafta sonu Bursaspor-Amedspor arasında oynanan maçta yaşananlara değinirken şöyle tepki gösterdi:

Bize göre Amed diye bir yer yoktur, Amedspor diye bir kulüpten de bahsedilemeyecektir. Diyarbakırspor’un Amedspor olarak isimlendirilmesi bizim nezdimizde yok hükmündedir.”

Sanırsınız ki Diyarbakırspor, “Amed” ismini korsan olarak kullanıyor. Oysa açılım-saçılım sürecinde İmralı’daki teröristbaşı, “Kendi spor takımlarımız olacak.” dedi ve 2014’te de Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor Klübü, adını Amedspor olarak değiştirdi.

Diyeceğimiz; “Amed”i dert eden Bahçeli, de aynen ortağı AKP gibi, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın “Konstontinopol” ve “Ekümenik Patrikhane” densizliklerine sessiz kaldı!..

Barzani de Deprem Fırsatçılığı Yaptı

Bu notlardan sonra Yunanistan’ın yaptığına benzer bir başka deprem fırsatçılığını anlatalım.

Bilindiği gibi, Barzani yönetimi de Maraş merkezli depremin ardından hem Türkiye’ye hem Suriye’ye yardım gönderdi. Yardımlar, Barzani Vakfı (BCF) aracılığıyla yapıldı.

O günlerde Vakıf Başkanı Musa Ahmed yapılan yardımlar hakkında bilgi verirken, “Avrupa, dünya ve Kürdistan’ın 4 parçasından ‘Biz ne yapabiliriz?’ diye soran binlerce telefon aldıklarını” belirterek şunları söyledi:

Hem BCF hem de Hükümet’in gönderdiği ekipler ilk günden Kuzey Kürdistan’da ve aynı şekilde yardımlarımız da sürekli devam ediyor. Gıda, su ve battaniye taşıyan tırlarımız her saat gidiyor. Kürdistan halkının gönderdiği yardımların hem Kuzey Kürdistan hem de Türkiye’de ses getirdiğini düşünüyorum çünkü herkesten önce oralara ulaştık ve yardımlarımızın sürekliliği var.”

Tabii Ankara’da yine kimse “Kuzey Kürdistan neresi?” diye sorma gereği duymadığı gibi Erdoğan, 2017 bağımsızlık referandumundan sonra küstüğü Mesud Barzani’yi arayıp deprem acımızı paylaştığı için teşekkür etti.

Ardından Neçirvan Barzani Gaziantep’te deprem bölgelerini ziyaret edip daha fazla yardım sağlamaya hazır olduklarını söyledi. Ziyarette Barzani’ye eşlik eden AKP Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker ise, “Çok müteşekkiriz böylesi zor günlerde kardeşlerimizi yanımızda gördüğümüz için. Kardeşlerimizi, dostlarımızı, komşularımızı burada görmekten bahtiyar olduk. Müteşekkiriz. İmdadımıza koştular, hizmette bulunuyorlar, destek veriyorlar. Onlara teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da müteşekkir.” dedi.

AKP’li Eker, referandumdan sonra ilişkilerdeki duraksamanın bu ziyaretle birlikte düzeleceğine ilişkin yorumlar için de, “Zaten o epey zamandır çözülmüş durumda, yeni değil. Kürdistan halkına çok selam ediyoruz, onlara müteşekkiriz.” değerlendirmesini yaptı.

Gaziantep’ten sonra Ankara’ya gelen Neçirvan Barzani, AFAD Başkanlığı’nda Erdoğan’la görüştü.

Yine o günlerde Dışişleri Bakanlığı’nın deprem için yayımladığı teşekkür videosunda “Kürdistan bölgesine” yer verilmemesi eleştirilirken Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Mevlüt Yakut, Türkiye’nin Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgesi için “Kuzey Kürdistan” ifadesini kullanmış olan Barzani Vakfı Başkanı Musa Ahmed’i bizzat ziyaret edip teşekkür etti.

Firari Osman Baydemir’in Teşekkürü

Hemen burada, halen firari olan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir’in Barzanilere teşekkür açıklamasına bakalım. Şunları söyledi:

Yeni bir inşa şart. Ülkeyi inşa etmemiz lâzım, ülkenin yeniden inşası için hastalıklı zihniyetten kurtulmamız lazım. Bu zihniyetten kurtuluş yolunda çatışmasızlık ortamı, Türkiye’ye çok önemli bir fırsatı sundu. Hem Türk’e hem de Kürt’e. Aynı zamanda çatışmasızlık ortamının uzun bir vadeye yayılması Rojava halkının kendi özgün özerk yapısının kurumsallaşması kapısını da beraberinde açacaktır. Depremde ilk açıklama Rojava Yönetimi’nden geldi ve yardım etmeye hazır olduklarını ilettiler. Hazırlık da yaptılar, ama sınır açılmadı… Kürdistan Hükümeti’ni açlıkla terbiye etmeye çalıştılar, şantaj uyguladılar. Yardıma ilk gelenlerden biri de Kürdistan Hükümeti’ydi, Barzani Vakfı’ydı. Ben hem Rojava Yönetimi’ne hem Güney Kürdistan Hükümeti’ne hem Barzani Vakfı’na… içtenlikle teşekkür ediyorum. Hakikaten de bu organizasyonlar da Kürt halkını birbirine yakınlaştırıyor. Bu kardeşlerin kardeşlere destek elini uzatması da siyasi rekabeti birbirine yakınlaştırıyor. Siyasi soğumaların, tabiri caizse hafiflemesini bir kez daha bir diyalog zemininin, kardeşlik hukukunun inşasına kapılar aralamış oluyor. Bu büyük musibet, aynı zamanda hayır kapılarının da açılmasını da beraberinde getirebilir. Böyle bir zemin sunabilir ve bu zemini değerlendirmek gerekiyor. Biz beklersek kendiliğinden gelmeyecektir.”

Barzanilerden gelen yardımlarla ilgili son iddiayı da aktaralım.

Eski milletvekili ve AKP MKYK üyesi Abdurrahman Kurt, Barzani Yardım Vakfı’nın deprem bölgelerine gönderdiği kolilerin Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde üzerinde vakfın logolarının bulunduğu kolilerden çıkarılarak başka kolilere aktarıldığını öne sürüp, Silopi Kaymakamlığı’na, “Depremzedelere gönderilen yardım kolileri kimin tarafından kutuları değiştirilerek el konuyor?” diye sordu!..

Ve Kerkük

Son olarak MHP Lideri Bahçeli’nin, “82 Kerkük” dediği, öte yandan Barzanistan’ın bağımsızlığının kilit taşı olan kadim Türkmen kenti Kerkük’te yaşanan gelişmeleri sıralayalım.

Irak Başbakanlık Genel Sekreterliği’nden Kerkük Valiliği’ne gönderilen bir yazıyla, kentteki resmi yazışmalarda sadece Arapça ve Kürtçe’nin kullanılacağı bildirildi. Türkmenlerin tepkilerinden sonra bu karar şimdilik iptal edildi.

Öte yandan Barzani’nin partisi KDP’nin Irak Hükümeti ile vardığı anlaşma sonucunda KDP’nin Kerkük’teki ofislerinin açılmasına başlandı.

Geçtiğimiz günlerde ise Irak Türkmen Cephesi’nin eski Güvenlik Şefi Ahmet Tahir, PKK’nın düzenlediği bombalı suikast sonucu şehit edildi.

Tüm bunlara, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley’in Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK/YPG’li teröristlerin kontrolünde olan bölgeyi ziyareti ile ABD Savunma Bakanı Austin’ın Bağdat’ın ardından Erbil’e geçip Neçirvan Barzani’yle buluşmasını ekleyelim.

Etrafımızdaki yeni planlar ve kuşatma ortada.

Ama, ne yazık ki, ne iktidarın ne de muhalefetin gündeminde bunlar var!..

Müyesser YILDIZ
8 Mart 2023

Kategori:Uncategorized