İçeriğe geç

Bora Kaplan: “15 Temmuz Başımıza Bela Oldu”

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında sanıklar ve avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı, geçen hafta başlayan savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ankara 32. Ağır Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesinde görülen davanın bugünkü celsesi, Bora Kaplan’ın şoförü ve koruması olduğu öne sürülen Uğur Pekşen’in avukatı Feyzanur Kışlak’ın savumasıyla başladı.

Uğur Pekşen’in Kaplan’ın koruması ve şoförü değil depo görevlisi olduğunu belirten Av. Kışlak, “Bora Kaplan’la aynı araçta yakalanması dışında delil yok. Orada olmasının sebebi de Bora Kaplan yurtdışına gideceğinden arabasını şehre geri getirmektir. Koruma olsa arçta üç kişinin olması gerekirdi. Bu anlaşılınca şoför olduğu söylendi. Bu da doğru değil; çünkü aracı kullanan Bora Kaplan’dı.” dedi.

Bora Kaplan’dan Uzun Savunma

Av. Kışlak’tan sonra 1 numaralı sanık Bora Kaplan savunmasına başladı. 80 klasör üzerinde çalışabilmesi için yeterli süre verilmediğini ve savunma hakkının kısıtlandığını kaydeden Kaplan, hakkındaki suçlamaların polisler ve Savcının iş tutmasıyla hazırlandiğını öne sürdü.

Sorguda polislerin, “bürokratlar, devlet büyükleri ve Süleyman Soylu’nun yakın çevresi hakkında iftira atmasını istediği” yönündeki iddiasını tekrarlayan Kaplan, “Kumpasların FETÖ’yle bittiğini sanıyordum. Bunlar ayrı örgüt, ayrı kumpaslar kuruyorlar.” dedi.

Bora Kaplan, Savcı’nın, savunmasını dinlememesine, “Savcı Bey yine telefonla oynuyor, bana bakmıyor. Keşke bizi dinleseydi de mütalaayı böyle yazmasaydı.” sözleriyle tepki gösterirken Mahkeme Başkanı’nı da şöyle eleştirdi:

“Başta polislerin sizi kandırdığını, sizin de inandığınızı düşünüyordum. Ama bu kadar şey ortaya çıktıktan sonra nasıl aynen davranmaya devam ettiğinizi anlayamıyorum.”

Savunmasında soruşturma savcısı ile polisler arasındaki Whatsapp yazışmalarına dikkat çeken Bora Kaplan şunları söyledi:

“Murat Çelik [Eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı] telefonunu sıfırlamasa kimbilir daha neler ortaya çıkacaktı. Hangi örgütle bağlantılı olduğu anlaşılacaktı. Bunlar FETÖ’cülerin öğrencileri. Bu kadar sahtecilikle bu dava nasıl yürür? Boşuna çabaladığımın, karada kulaç attığımın, deniz üstünde yürüdüğümün farkındayım. Yine de derdimizi anlatalım, kayıtlara geçsin.”

Sözcü Tv’yi Ayarladılar

Bora Kaplan KOM polislerin kendi aralarındaki Whatsapp yazışmalarından bazılarını okuduktan sonra şu suçlamalarda bulundu:

“İstedikleri kişiyi Sözcü Tv’ye çıkarıp aleyhime propaganda yaptırmışlardır. Beni alırken T24’e haber yaptırdılar. Erk Acarer, Cevheri Güven’e de haber yaptırdılar. Niye Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı, TRT değil de özellikle muhalif medya, niye FETÖ’cüler? Bunda bir art niyet yok mu?”

Mahkeme Başkanı ile polislerin WhatsApp yazışmalarını da gündeme getirip, “Usulleri yok saymış, usulün dışına çıkmışsınız.” diyen Kaplan şöyle devam etti:

“Polislerle içli dışlı olmuşsunuz. Dostluk, arkadaşlık oluşmuş. Bunlar bize düşman. Savcıyla birlikte sahte delil üretmişler. Siz de bunlarla içli dışlı olmuşsunuz. Sizi kendi saflarına çekmek için araba verdiler, çektiler de. Bunlar size güvenimizi yitirmemize yol açtı. İki kere iki dört, adaletli olmadığınızı düşünüyorum. Mahkeme yapılmış, yargılama yapılmış gibi davrandınız.”

Tek Sebep 15 Temmuz da Örgüt Hangisi?

“Bu davanın açılmasının tek nedeni, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde TRT’ye gitmemdir. Başka sebebi yok, olamaz. İyi de bunlar hangi örgüt? Acelemiz yok, biz zaten yatıyoruz. Bu polislerin davasının bitmesini, bunların hangi örgütten olduğunun ortaya çıkmasını bekleseydiniz. Soruşturma savcısının da ne yaptığı, ne olduğu bir gün mutlaka ortaya çıkacaktır. Bu kadar kanunsuzluğu FETÖ’cüler yapmadı. FETÖ’cülerin on katını yaptılar.”

Savcıyla Tartışma

Bora Kaplan, ortaya çıkan deliller ve tanık ifadelerine rağmen Savcı’nın iddianameyi tekrarlamasını, “Ya hukuku bilmiyor ya da bile bile hukuksuzluk yapıyor.” deyince Savcı tepki gösterdi ve şu diyalog yaşandı:

Savcı: Savunmanızı haddinizi aşmadan yapın. Ben mütalaamı verdim, derdinizi Mahkeme’ye anlatın. Sizi uyarıyorum, benden söylemesi.
Bora Kaplan: Hukuku çiğniyor, benim de göz yummamı bekliyorsunuz. Hukuku biliyorsanız böyle yazmazsınız. Bilmiyorsunuz ki yazıyorsunuz. Suç duyurusunda bulunun hakkımda.
Başkan: Taman Bora, devam et.
Bora Kaplan: Hukuksuzluk yapıyorsa, söylediklerim zoruna gitmeyecek o zaman.

Gizli Tanık Ü5’in Dilekçesi

Savummasının devamında, gizli tanıklıktan çekilen Ü5’in avukatının, müvekkilini bunu kabul etmeye polislerin nasıl zorladığına dair savcılığa verdiği dilekçeyi satır satır okuyan Bora Kaplan, bu dılekçeye göre, Mahkeme Başkanı’nın da gizli tanıklıktan çekilme dilekçesini almak istemeyip Ü5’e, “Ortalığı karıştırma, işine gücüne bak.” dediğini vurgularken müşteki Erkan Doğan ve diğer gizli tanık M7 hakkında şöyle konuştu:

“Erkan Doğan aç, sefil birisi. Buraya geldiğinde takım elbisesini gördünüz. Para vermişler. Buna, ‘Babanı sat.’ deseler satar. ‘Anama falanca tecavüz etti de.’ deseler der. Serdar Sertçelik bu davanın iki numaralı sanığı. Siz nasıl ona ev hapsi verir, yurt dışına kaçırırsınız?”

Adını Açıklayacaktı Vazgeçti

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde gizli tanık Ü5’i anlatmayı sürdüren Bora Kaplan şunları anlattı:

“Adını açıklayacaktım, ama avukatım, ‘Söyleyecekse Başkan söylesin.’ deyince vazgeçtim. Bu kişi 1996-1997 doğumlu. Anlattığı olaylar döneminde 16-17 yaşında, adını verdiği mekanlar o zaman yok. Bu yaşta benimle arkadaş olmuş. Buraya 10 kişiyi koyun, ‘Onu bul, seni bırakacağız.’ deyin, bulamam; çünkü böyle bir kişiyi tanımıyorum. Bu gizli tanıklık ülkenin başına bela.”

Bora Kaplan, mahkemenin özel celsede Ü5’in ifadesi alınırken naip hakimin Ü5’in yanında durmadığını, kimliğini verip çıktığını, Ü5’in de önüne konan metni okuduğunu öne sürerken Mahkeme Başkanı’na, “Bence sizi kandırdılar, ikna ettiler veya siz de onlarla berabersiniz.” dedi.

Başkan Hangi İsimleri Anmıyor?

Polislerin kendisine önceki dönemde görev yapan polislere rüşvet iftirası attırdığını öne sürüp, “Bana zulüm eden o polisleri kucağıma attılar. Benden rüşvet aldıklarını söylesem hayatları bitecek.” diyen Bora Kaplan, ifadelerde Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu ve oğlu Fatih Soylu’nun adı geçtiği halde Mahkeme Başkanı’nın bu isimleri dillendirmediğine dikkat çekti.

Kaplan, Savcı’nın mütalaasında soruşturmayı yapan polislerle ilgili iddiaları “spekülasyon” olarak nitelendirmesine de, “Spekülasyonsa niye yargılanıyorlar? Dijital kayıtlarını 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nden getirin, spekülasyon mu değil mi görelim. Spekülasyonsa bize iftiradan ceza verin.” dedi.

Mahkeme Başkanı’nın kandırılarak kendisinin saçma sapan insanlarla örgüt yapıldığını belirten Bora Kaplan şöyle devam etti:

“Madem 2016’da örgütmüşüz; o zaman KOM Müdür Yardımcısı olan Murat Çelik bizi niye almamış, soruşturma yapmamış? Erkan Doğan o zaman da ifade vermiş. Madem inandırıcıydı, niye işlem yapmamışlar? Nedeni ne biliyor musunuz? 2016’da beni kimse tanımaz, bilmezdi ki. 15 Temmuz olunca, muhalif medya benimle ilgili yaygara koparınca, ‘Aaa bu Bora Kaplan’mış’ dediler. Başımıza bela olan 15 Temmuz’un sonucu.”

Sizinle İlgili Konuşmalar Suç Olmuyor da

Bora Kaplan bazı sanıkların telefon tapeleri üzerinden kendisinin suçlanmasına KOM Şube Müdür Yardimcısı Şevket Demircan’ın firari gizli tanık Serdar Sertçelik’le yaptığı görüşme örneğiyle şu karşılığı verdi:

“Şevket Demircan, siz Mahkeme Başkanı’yla görüştüğünü, beni bitireceğinizi, bir ağırlaştırılmış müebbetin kesin olduğunu, ikincisini verip vermemeyi düşündügünüzü söylediğinizi anlatıyor. Bekir’den (Bozdağ), Mücahit Aslan’dan, Halkbank’tan söz ediyor. Samimiyetinizi biliyoruz, belki doğrudur ama Şevket Demircan bunları sizin gıyabınızda söylemiş olabilir. Şunu demek gerekmez mi; sizin aleyhinize konuşulduğunda suç olmuyor, siz bundan sorumlu tutulmuyorsunuz, siz de kendinizi sorumlu görmüyorsunuz. Peki başkalarının gıyabında yaptığı konuşmalar üzerinden hangi mantık ve vicdanla bana ceza vereceksiniz?”

Bora Savcıya Sataşma

Bora Kaplan bugünkü savunmasının son bölümünde, davada uyuşturucu ve tefecilikle ilgili bir suçlama olmadığı ve bunlarla ilgili hakkında açılmış dava bulunmadığı halde mütalaada uyuşturucu ve tefecilik suçlamasının yöneltilmesine tepki gösterip, “Savcı Bey bunu niye yazdınız?” diye sordu.

Başkan, “Bora, sataşma.” uyarısında bulundu. Kaplan, “Uyuşturucu bu davanın konusu mu?” karşılığını verirken Başkan, “Tamam.” diye müdahale etti. Kaplan da şunu söyledi:

“Yazmak kolay, çünkü giden hayatlar sizin hayatınız değil.”

Bora Kaplan, “Bir tokatın davası 2 yıl sürerken 61 sanıklı bu dava 7 ayda bitiriliyor. Jet imamı gördük de jet heyeti ilk kez görüyoruz. Bu hızın sebebi, haklarımıza zarar gelmemesi değil, bir an önce mahkum edilmek istenmemizdir. İnşallah yanılırım.” dedikten sonra çok yorulduğunu ve perişan olduğunu bildirince yarın devam etmek üzere bugünkü celse sonlandırıldı.

Müyesser YILDIZ
25 Kasım 2024

12punto link: https://12punto.com.tr/gundem/bora-kaplan-davasi-mahkeme-baskanini-kim-kandirdi-61654

Kategori:Uncategorized