İçeriğe geç

“Hablemitoğlu’nun Katili Dışarıda Bir Yerlerde Geziyor”!..

22 yıl önce evinin önünde katledilen Akademisyen-Yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı davasında, Hablemitoğlu’nu 14 Aralık’ta Eskişehir’deki konferansında ve öldürülmeden hemen önce Migros’ta alışveriş yaptığı sırada takip ettiği düşünülen kişilerin tespit edilmesi kararlaştırıldı. Bu karar gerçekte 19 ay önce verilmiş, ama savcı, “Kovuşturmaya yer yok” diyerek reddetmişti. Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın’ın itirazı üzerine Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği sözkonusu kovuşturmaya yer yok kararını (KYOK) kaldırınca, suikast davasına bakan 28. Ağır Ceza Mahkemesi, görüntülerdeki şüpheli şahısların “ivedilikle” tespit edilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılması kararı aldı. Gelinen bu noktaya ilişkin olarak sanık avukatları iddianame ve duruşma savcısını suçlayarak, “Necip Hablemitoğlu’nun katili dışarıda bir yerlerde geziyor.” yorumunu yaptı.

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü celsesine tutuklu tek sanık Nuri Gökhan Bozkır ile başka davadan hükümlü Enver Altaylı, Sincan Cezavi’nden SEGBİS’le bağlanırken tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek, Mehmet Narin ve Aydın Köstem duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmanın başlangıcında Mahkeme Başkanı, tanık olarak dinlenmesine karar verilen iki ismin bulunamaması sebebiyle dinlenmesinden vazgeçilmesi konusunda tarafların görüşünü sordu. Alınan beyanların ardından bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçildi.

Bu arada salondaki SEGBİS sisteminin arızalanması üzerine Mahkeme Başkanı, “Yeni yılın ilk günü, benim dışımda duruşma yapan var mı?” diyerek başka bir salon ayarlanmasını istedi. Bu yüzden duruşmaya bir süre ara verildi.

Redd-i Hakim Sebebi Olmuştu

Tarafların beyan ve taleplerinin alınmasına geçildiğinde Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın, Eskişehir’deki konferansında ve Migros’ta Hablemitoğlu’nu takip eden şüpheli şahısların araştırılması konusunda verilen “Kovuşturmaya Yer Yok Kararı”na yaptıkları itirazın sonuçlandığını ve Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği’nin KYOK’u kaldırdığını açıklayıp şunları söyledi:

Dosya, Mayıs 2023’teki tahliye celsesinde alınan ara kararla bambaşka bir içeriğe kavuştu. Dosyada 20 yılı aşkın süredir bulunduğu, ama değerlendirilmediğini gördüğümüz görüntü kayıtlarıyla karşılaştık. Bu görüntülerde bilirkişinin tespit ettiği 5 şüpheli dışında bizim saptadığımız başkaları da var. Bu kişilerin tespit edilmesini, ayrıca sanıklarla ilişkisinin araştırılmasını istiyoruz.”

İddianame ve duruşma Savcısı Zafer Ergün de KYOK kararının incelenip soruşturmanın ilerletilmesi için makul bir süre verilmesi talebinde bulunurken, Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluk halinin, diğer sanıkların da il dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrollerinin devamı yönünde mütalaa verdi.

Bu yeni gelişmenin tam olarak anlaşılabilmesi için özetle şu hatırlatmaları yapalım:

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Mayıs 2023’teki celsede, “dosyaya getirtilen resmi kayıtlar, tetikçi olduğu öne sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nun cinayet tarihinde Kazakistan’da olduğunun belge ve tanıklarla ispatlanması” sebebiyle, o tarihte tutuklu olan tüm sanıkların tahliyesiyle birlikte; “olayda tetiği çeken asli failin kim olduğunun tespiti, bu fail tespit edilir ise dosyamız sanıkları ile veya olayda başkaca şahıslar var ise bu şahıslar ile bağlantılarının tespitinin yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması” kararı aldı.

Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Kasım 2023’te bu konuda “Kovuşturmaya Yer Yok Kararı” verdi. Söz konusu kararın altındaki imza da iddianame ve duruşma Savcısı Zafer Ergün’e aitti.

Bu arada Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın da bu ara karar nedeniyle Mahkeme heyeti hakkında redd-i hakim talebinde bulundu. Av. Barkın daha sonra ise 9. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurup o KYOK’un kaldırılmasını istedi. 9. Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kabul edip KYOK’u kaldırdı.

Bozkır Colani ile Dostmuş

Duruşmaya dönersek; talepleri sorulan sanıklar, Hablemitoğlu suikastı ile hiçbir ilgilerinin olmadığını savunup adli kontrollerinin kaldırılması ve beraatlarına karar verilmesini istedi.

Davanın tek tutuklu sanığı Nuri Gökhan Bozkır da, Savcı için eli ayağı birbirine dolaşmış”, davanın tanıklarından gazeteci Abdurrahman Şimşek için “yalancı gazeteci” ifadelerini kullanıp, “Somut delillere göre benim 5 dakika dahi tutuklu olmamam lazım. El insaf, el insaf, el insaf.” dedi. Bozkır, Şanlıurfa’da görülen Soğan TIR’ları davasında aldığı cezaya değinirken de şu iddialarda bulundu:

Benim niye yargılandığımı Zihni Çakır söylüyor. MİT TIR’ları ihanetini ortaya çıkardığım için benden intikam alınıyor. Zihni Çakır yalan söylüyorsa hakkında dava açılsın. İrfan Fidan bana iftiradan dava açtı, beraat ettim. 2015’te HTŞ Lideri Ahmet eş-Şara yani Colani’yle dosttum. Colani’yle dostluğumdan dolayı Soğan TIR’ları davasında haplama yaptılar. O şimdi devlet başkanı oldu, ben onlara silah satan kişi olarak ceza alıyorum. Soğan TIR’ları davasının iddianamesini hazırlayan savcı da FETÖ’cü çıktı ve atıldı. Ülkemin çıkarları için yaptığım çalışmalar bana dava olarak döndü. Ülkemin çıkarlarının korunmasında bir nebze payım olduysa ne mutlu bana. Ama böyle bir cinayetten yargılanmak zoruma gidiyor.”

2017’den Beri Gizlenen Netleştirilmiş Görüntüler

Sanıklardan sonra avukatlarının beyanları alındı. Aydın Köstem’in avukatı Emre Tekin, 2017’de ABD’ye gönderilip netleştirilen, Savcı Zafer Ergün’ün ise yok” dediği Migros görüntülerinin nihayet kendilerine verildiğini, ancak CD’nin zarfla birlikte zımbalanması yüzünden 120 değil, 79 fotoğraf çıktığını anlatıp CD’nin incelenmesini veya yeniden getirtilmesini istedi.

Mahkeme Başkanı, “Onu düzeltiriz.” karşılığını verdi.

Mehmet Narin’in avukatı Hülya Elmadağlı da Migros görüntülerinin ortaya çıktığını, başka şüphelilerin olabileceğinin araştırılacağını ve faillerin bu sanıklar olmadığının anlaşıldığını söyledi.

Tarkan Mumcuoğlu’nun avukatı Mehmet Eren Turan ise KYOK’un kaldırılmasıyla birlikte yapılacak soruşturmanın sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep ederken şunları kaydetti:

Bu görüntüler zaten dosyada vardı. Eşkali tespit edilen bu kişilerin kimliklerinin tespiti mahkemenin görevidir. Necip Hablemitoğlu’nun katili dışarıda bir yerlerde geziyor. Bunu bulmak, mahkemenin tarihi görevidir. Savcılık, elinin altındaki görüntülerden Hablemitoğlu’nu takip edenleri bildiği halde iddianameye bu sanıkların takip ettiğini yazdı. Ama maalesef bu soruşturmayı da bu savcı yürütecek.”

Levent Göktaş’ın avukatlarından Ali Soykan, soruşturmayı “iddianamesi tel tel dökülen” savcının yürütecek olmasını kuzunun kurda emanet edilmesine” benzetip şöyle konuştu:

Eskişehir görüntüleri 20 yıldır dosyada varmış. Savcının bunları Adli Emanet’ten gizlice aldığını size bildirdik. Savcının bu yaptığıyla ilgili tutanak tuttunuz mu? Dijitallerde bir oynama olup olmadığını bilmiyoruz; bunlar araştırılsın. Yine savcı, ‘İyileştirilmiş görüntüler yok.’ dedi. Ama 2017’de olduğunu ortaya çıkardık. Ortada bu deliller varken Savcı Bey başka şüphelileri araştırdı; Levent Göktaş’ın, kendisine Ergenekon’da kumpas kuran FETÖ ile bu cinayeti planladığı gibi, akla zarar ithamlarda bulundu. Gerçek katillerin peşine biz düştük, bu görüntüleri bulup çıkardık. Bakalım, yapılacak yeni soruşturma dosyasında neler kaybolacak.”

Av. Hüseyin Ersöz de, “Bu dosyada maddi olgular ne yazık ki eğilip büküldü. Keşke bu failler bu siyasi suikast işlendiğinde tespit edilmiş olsaydı veya bugün hukuki bir çaba olsa. Algılarla bu davayı yürütemezsiniz.” dedi.

Senaryoyu Zihni Çakır Yazdı Bozkır Figüranlık Yaptı

Nuri Gökhan Bozkır’ın avukatı Emrah Yücel ise dosyada büyük gariplikler ve tuhaflıklar olduğuna dikkat çekip şunları söyledi:

Bu durum, Necip Hablemitoğlu’nun aziz hatırasına ve Türk Milleti’ne ihanettir. Nuri Gökhan Bozkır, İnterpol aracılığıyla getirilmedi – halen yurtdışında gözüküyor. Nuri, hatasını telafi edip bildiği her şeyi anlatınca savcıda telaş başladı. Müvekkilim bu dosyadan firar etmedi. Şanlıurfa davasında sadece ona tutuklama çıkınca imzaya gitmedi. Ama mahkeme, medyadaki algının sonucunda duruşmayı beklemeden hemen yakalama kararı çıkardı. Belki gelecekti. Zaten, teslim olmasını istedim, ‘Hangi adalete güvenip geleceğim?’ dedi. Firar etmedi, Ankara’dan da ayrılmadı. İstese giderdi, bu kabiliyete haizdi.”

Bozkır’ın diğer avukatı Hacer Ural da, “Biz bu dosyada delillerin gizlendiğini gördük. Evet, müvekkilimin hatası oldu, ortaya bir senaryo kondu; ama bunu yazan Zihni Çakır. Bozkır’ı figüran olarak oynattı. Zihni Çakır kim? Dosya üzerinde savcıyla çalışan kişi. Savcı da Zihni Çakır’ı ‘kolluk’ olarak nitelendirdi. Şimdi Suriye’de yapılan işkenceler konuşuluyor. Suriye’deki işkenceleri bırakın, Nuri Gökhan Bozkır’a bakın. Esad’ın yaptığı işkencenin daha fazlasını gördü. Tahliyesini talep etmiyorum. Sadece neden tahliye etmediğinizin gerekçesini madde madde yazmanızı istiyorum.” diye konuştu.

Beyanların tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı, Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluk halinin ve diğer sanıkların il dışına çıkma yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamıyla birlikte, KYOK’un kaldırılması kararıyla ilgili işlemlerin “ivedilikle” yapılıp sonucu hakkında mahkemeye bilgi verilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasının kararlaştırıldığını, diğer taleplerin ise reddedildiğini açıkladı. Duruşma da 21 Nisan’a ertelendi.

Müyesser YILDIZ
2 Ocak 2025

12punto link: https://12punto.com.tr/gundem/hablemitoglunun-katili-disarida-bir-yerlerde-geziyor-redd-i-hakim-sebebi-olmustu-67285

Kategori:Uncategorized