
Emekli Albay Orkun Özeller İmralı açılımının mimarı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirince, 17 Eylül’de gözaltına alınıp aynı gün “kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklandı.
Ordu Cezaevi’ndeyken 2 Ekim’de yakınlarına ve avukatlarına haber verilmeden Silivri’ye götürüldü.
10 Ekim’de hakkında iddianame hazırlandı ve 2 yıl 3 aydan 6 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
16 Ekim’de de bu iddianame kabul edilirken, Özeller’in tutukluluğunun devamı kararıyla birlikte ilk duruşma için 12 Kasım’a gün verildi.
Yani her şey 23 günde oldu bitti.
Özeller ve MHP’liler arasında yaşanan tartışmaların bir diğer boyutu var.
İki MHP yöneticisi, “Bu kuduz itin başına her şey gelebilir… Havlayan it… Her neredeyse bulup bu piçi seve seve susturmanın yolu bize çocuk oyuncağıdır… Ülkü Ocaklı gençlere karşı kullandığın şerefsizce sözlerin elbette karşılıksız kalmayacaktır… Bozkurtların nefesi daima ensendedir… Tarih, Ülkücü Harekete operasyon yapmaya kalkışan ve sonunda ‘operasyon nasıl yapılır’ dersini bizden öğrenen senin gibi etki ajanlarıyla dolu” şeklinde ifadelerle Özeller’e hakaret ve tehditlerde bulundu.
Özeller de Perşembe Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak o isimlerden şikâyetçi oldu.
“Çok İvedi”… Ama İfadeleri Bile Alınmadı
Bu suç duyurusunun akıbeti mi?
Perşembe Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Eylül’de söz konusu kişilerin bulundukları illerin Cumhuriyet Başsavcılıklarına, ifadelerinin alınması için yazı gönderdi.
Bu Başsavcılıklar, 29 Eylül’de kolluk birimlerinin talimatı “çok ivedi” yerine getirerek, açık kimlik ve adresi belirtilen kişilerin ifadelerini almasını istedi.
Ancak Perşembe Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısının üzerinden 35 gün, ilgili Başsavcılıkların yazısının üzerinden de 24 gün geçtiği halde o ifadeler alınmadı.
Özeller’in “Suçu” Nasıl Zincirleme Oldu?
Orkun Özeller dosyasında üzerinde pek durulmayan bir başka gelişme daha yaşandı.
İddianameye göre; “Özeller hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da soruşturma başlatılmış, ancak bunun da benzer paylaşımlarla ilgili olduğu görülünce, İstanbul’daki dosyayla birleştirilmesinde hukuki yarar bulunduğuna” karar verilmişti.
Oysa bahse konu soruşturma, Özeller’in 25 Ekim 2024’teki “terörist sevici” ifadesinden dolayı yine MHP Lideri Bahçeli’nin şikâyeti üzerine açılmış, 10 Aralık’ta da “kovuşturmaya yer yok” kararı ile sonuçlanıp kesinleşmişti. Yargıtay ve AİHM içtihatlarına bolca atıf yapılan kararda; “kamuoyunca tanınan siyasetçilerin kaba ve incitici de olsa eleştirilere tahammül sınırının diğer kişilere göre daha yüksek olması gerektiği” vurgulanmıştı.
Ancak tam 10 ay sonra bu kararı veren Savcı, Orkun Özeller’in gözaltına alınıp tutuklandığı 17 Eylül’de nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne şöyle bir yazı gönderdi:
“Her ne kadar şüphelinin kendisine ait olduğunu kabul ettiği X isimli sosyal medya platformundaki 25/10/2024 tarihli paylaşımında müştekiye ilişkin ‘terör sevici’ ifadesini kullanması üzerine ifade özgürlüğü ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin aynı sosyal medya platformunda 13/09/2025 tarihli paylaşımında siyasi parti lideri olması nedeniyle kamu görevlisi olan müştekiye yönelik ifadeleri ile siyasi eleştiri sınırlarını aştığı, tahkir ve hakaret kastını ortaya koyduğu, söz konusu paylaşımların yeni delil niteliğinde olduğu ve şüphelinin 25/10/2024 tarihindeki eyleminde de hakaret kastı ile hareket ettiği son eylemi ile birlikte değerlendirildiğinde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret suçunun zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği göz önüne alınarak; Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın kaldırılması rica olunur.”
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği de aynı gün Özeller’in veya avukatının beyanını almadan dosya üzerinde yaptığı incelemeyle, “Talep yerinde görülmüştür” diyerek, “kovuşturmaya yer yok” kararını kaldırdı.
Ardından yine aynı Savcı, 22 Eylül’de “yetkisizlik” kararı verip, bu soruşturmayı da Özeller’in tutuklandığı soruşturmayla birlikte yürütülmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. İstanbul da birleştirmeyi kabul etti ve böylece Özeller’in “suçu” zincirleme olmuş oldu!..
Hukuki güvenlik ilkesi mi; hak getire!..
Yeni Yargı Paketi İçin Bir Öneri
Orkun Özeller’in durumu bu.
Ya Ergün Poyraz? AKP’ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun evine ilişkin bir paylaşımı paylaştığı için “kişisel verileri ele geçirme” suçlamasıyla 22 gündür tutuklu, 17 Ekim’den beri de hastanede. Çok şükür bilinci açıldı, ama şeker hastalığından dolayı ayağındaki rahatsızlık hızla ilerliyor. Cuma günü yapılacak ilk duruşmaya çıkıp çıkamayacağı, ifadesinin nasıl alınacağı meçhul.
Sağlık, yaşam hakkı kimin umurunda!..
Poyraz bu durumdayken dün Aydın’dan bir başka haber geldi.
Belediye Başkanı Çerçioğlu’nun 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle düzenlediği konserin boş kaldığı haberini yaptıktan sonra “belediye personeline ait kişisel verileri izinsiz kullanma” suçlamasıyla yargılanıp 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Emin Aydın, bu cezanın onaylanmasının ardından tutuklanıp cezaevine gönderildi.
Yine dün; bir haberde İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’in adı geçtiği için “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek ve kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” iddiasıyla yargılanan BirGün Gazetesi yöneticilerinin “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçundan beraatına karar verilirken, “hakaret” suçlamasından hapis ve para cezalarına hükmedildi.
Özellikle “hakaret” suçlamasında ipin ucu enikonu kaçtığına göre; 11’incisi beklenen yargı paketine, hiçbir şekilde eleştirilmeyecek ve haberlerde adı geçirilmeyecek “dokunulamazlar” listesi konsa nasıl olur?!
Müyesser YILDIZ
23 Ekim 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/hukuk-devletine-bir-ornek-orkun-albay-101400