
“FETÖ”nün medya yapılanmasında yer alan firari Cevheri Güven’e Bora Kaplan’ın ifadelerini sızdırmakla suçlanan Ankara Narkotik Şube’de görevli polis memuru Serkan Dinçer ile Bora Kaplan operasyonunu yapan polis müdürlerinde Murat Çelik, Kerem Gökay Öner ve Şevket Demircan’ın yargılandığı davada; 2 yıldır tutuklu olan Dinçer’in tutukluluğuna devam kararı verilirken, diğer sanıkların dosyalarının tefrik edilmesi talebi reddedildi. Söz konusu ifadeyi Cevheri Güven’e S.K. isminde bir gazetecinin gönderdiğini tespit ettiklerini hatırlatan sanık avukatları, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığını sorunca Mahkeme Başkanı, “Siz de bulunabilirsiniz. Mahkeme bulunacak diye bir şey yok.” karşılığını verdi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 11 Temmuz’daki celsesinde esas hakkında mütalaasını veren Savcı, tutuklu sanık Serkan Dinçer’in örgüt üyeliğinden 10 yıl, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın ise “gizliliği ihlâl ve görevi kötüye kullanmaktan” 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
10 Eylül’deki celsede de sanıkların bu mütalaaya karşı savunmalarını yapması ve karar verilmesi bekleniyordu. Ancak Mahkeme Başkanının değişmesi ve yeni Başkanın, araştıracakları başka konular olduğunu söylemesi üzerine savunmalar alınmadı.
Davanın bugünkü celsesinde Mahkeme Başkanı, Serkan Dinçer’in kullandığı telefonlara ilişkin veri analiz raporunun geldiğini bildirdikten sonra rapordaki bazı tespitler hakkında sorular yöneltti. Başkan, kayıtlarda “zümre imamı” olarak yer alan iki isim için “Muhtemelen mahrem imamlar” deyince Serkan Dinçer, bu kişileri tanımadığını belirtti.
Daha önceki savunmalarını tekrarlayan Dinçer, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı, şimdinin Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’e FETÖ’cüler hakkında verdiği bilgi notundan sonra gözaltına alındığını anlatıp kendisini ihbar eden eski emniyet müdürü K.A.’nın sanıklardan Murat Çelik’le devre arkadaşı olduğunu ve Çelik’in, “K.A.’dan ne istiyorsun?” diyerek kendisini darp ettirdiğini öne sürdü. Dinçer, Bora Kaplan’ın ifadelerini Cevheri Güven’e gazeteci S.K.’nın gönderdiğinin ortaya çıktığını da belirterek tahliye talebinde bulundu.
Sanıklardan eski KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in avukatı Suna Öztaşdöndüren ise müvekkilinin ve diğer polislerin iddia konusu olay ve Serkan Dinçer’le hiçbir bağının olmadığının ortaya çıktığını, bu nedenle dosyalarının ayrılıp haklarında beraat kararı verilmesini istedi.
Şevket Demircan’ın Avukatı Recep Öksüz de, “Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yaptılar, başlarına gelmeyen kalmadı. Ayhan Bora Kaplan suç örgütü yargı, siyasi ve dış ayağı olan bir örgüt. İleride zaten bu suç örgütünün uzantıları da ortaya çıkarılacaktır.” diyerek dosyaların ayrılması talebinde bulundu.
Avukat-Dinçer Polemiği
Eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Polis Başmüfettişi Murat Çelik’in avukatı Deniz Dilşad Güldenoğlu, Serkan Dinçer’e bir soru sormak istediğini belirttikten sonra gözaltına alındığı tarihte Çelik’in ilgili şubeye bakmadığını, K.A.’nın da arkadaşı değil, sadece devresi olduğunu, Murat Çelik ile Murat Düzgün’ü karıştırmış olabileceğini anlatıp, “Neden böyle düşünüyor?” sorusunu yöneltti.
Dinçer şu karşılığı verdi:
“Beni sorgulayan polisler Murat Çelik’i aradılar, sonra beni darp ettiler. K.A. Murat Düzgün’le aynı devre değil ki. Ayrıca Murat Çelik’in K.A. ile arkadaş olmadığını söylüyor. Adam buraya geldiğinde, ‘Murat Çelik benim arkadaşım.’ dedi.”
Av. Güldenoğlu da Murat Çelik’in meslek yaşamı boyunca hukuka riayet ettiğini vurgulayıp müvekkili hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken Serkan Dinçer nedeniyle yargılamanın uzadığını söyledi.
Savcının esas hakkındaki mütalaasını eleştiren Murat Çelik’in diğer avukatı Ahmet Ulukanlıgil ise, “Ne faydası var ki, Bora Kaplan’ın ifadesini Cevheri Güven’e sızdırsın? Bu zorlama bir davadır ve Ayhan Bora Kaplan’ın yargıda uzantıları olduğu iddiasını güçlendirmektedir.” dedi.
Dinçer 2 Ay Önce İhraç Edilmiş
Beyanların tamamlanmasından sonra esas hakkındaki mütalaasını tekrar ettiğini bildiren Savcı, Serkan Dinçer’in tutukluluğunun devamına, Dinçer’in tanık dinletmesinin ve diğer sanıkların dosyalarının ayrılmasının reddine karar verilmesini istedi.
Savcının mütalaasına karşılık Serkan Dinçer, “Kişilik haklarım 2 yıldır ağır şekilde ihlâl ediliyor. Ben ve ailem mağduruz. Kendi pisliklerini başkalarının üzerine atarak kurtulmaya çalışıyorlar.” diyerek Murat Çelik ile K.A.’nın irtibatlarına bakılmasını talep etti.
Dinçer’in avukatı ise soruşturmanın FETÖ’cü komiserler ve onları koruyan şube müdürü K.A.’nın husumetiyle başladığını, Cevheri Güven’e herhangi bir bilgi-belge gönderilmediğinin ispatlandığını anlattı. Avukat, Dinçer’in FETÖ üyesi olduğu iddiasına karşılık da şöyle konuştu:
“Serkan Dinçer FETÖ’cü değil. Garson kod adlı gizli tanıktan ele geçirilen SD kart içinde de ‘alan dışı” olarak kodlanmış. Madem başka davalarda Garson kod esas alınıyor, beraat kararı verilmeli. Nur cemaatinin Meşveret grubuyla intisabı bulunduğunu, Isparta’dayken onların sohbetlerine gittiğini, evlerinde gönüllü kaldığını kendisi de söyledi. Birkaç ay önce meslekten ihraç edildi. O yüzden artık gideceği bir yer, etkileyebileceği birileri de yok. Silahlı saldırı yapanlar dışında 2 yıl kesintisiz tutukluluk görülmedi. Tahliyesine karar verilsin.”
Verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı, Serkan Dinçer’in tutukluluğunun devamıyla, telefon kayıtlarında “zümre başkanı” olarak geçen isimlerin kimliklerinin tespit edilip haklarında FETÖ/PYD soruşturması olup olmadığının sorulmasına, diğer sanıkların dosyalarının ayrılmasına ve Dinçer’in tanık dinletme taleplerinin reddine karar verildiğini açıkladı. Duruşma da 20 Ocak’a ertelendi.
Duruşma sonunda sanıklardan Şevket Demircan’ın avukatı Recep Öksüz, Bora Kaplan’ın ifadesini Cevheri Güven’e gönderen gazeteci S.K. hakkında suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığını sordu. Mahkeme Başkanı, “Siz de bulunabilirsiniz. Mahkeme bulunacak diye bir şey yok.” karşılığını verdi.
Müyesser YILDIZ
4 Kasım 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/gundem/cevheri-guvene-bilgi-sizdirma-davasinda-ilerleme-yok-102479