İçeriğe geç

Teğmenlere “Vebalı” Muamelesi!..

Dört bir yanımız kelimenin tam anlamıyla alev topu. İran-İsrail arasında tepemizde füzeler uçuyor… ABD-İsrail Kıbrıs Rum kesimine yerleşiyor… Yunanistan Girit’e Patriot hava savunma sistemleri konuşlandırıyor… Putin, “Tüm Ukrayna bizim” diyor.

Bu ahval ve şerait içinde durumumuz ne?

Bilmiyoruz ki!..

Ne Milli Güvenlik Kurulu’nun olağanüstü toplanmasına ne TBMM’de gizli bir oturum yapılmasına ne de alınan, alınacak olan tedbirler konusunda millete bilgi verilmesine gerek duyuluyor. S-400’ler nerede, hâlâ kutusunda mı; bundan bile haberimiz yok.

Bildiğimiz; Erdoğan, “Biz bakkal işletmiyoruz; dünyanın en büyük ülkelerinden birini, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetiyoruz… Milletimiz müsterih olsun.” dedi. Bakanlar da Erdoğan’ın bu sözlerine peş peşe tweet desteği verdi.

Bir de Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TSK komuta kadrosuyla İran sınırına gidip inceleme ve denetlemelerde bulunduktan sonra İsrail’in İran’a saldırısını kınadı, uluslararası camiayı İsrail’i durdurmaya çağırdı ve sınırlarımızda güvenlik tedbirlerinin arttırıldığını açıkladı.

Meclis toplanmadı” dedik; düzeltelim. İYİ Parti, İran-İsrail çatışmasının Türkiye üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi ve gerekli adımların atılması için bir önerge verdi; ama önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi!..

Neyse ki, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş imzasıyla yayımlanan bir tezkere oybirliğiyle kabul edildi. O tezkereyle de; “İsrail’in Gazze halkına karşı sürdürdüğü soykırım, bölgesel barışı tehdit eden tüm eylemleri ve İran’a saldırıları en güçlü şekilde” kınandı.

Demek ki, panikleyecek bir durumumuz yok, asayiş berkemâl!..

Zaten Meclis’in gündemi de bunu doğruluyor.

Muğla Milas ve Yatağan’daki zeytinlik alanları madenciliğe açma mücadelesi veriliyor

Erdoğan; YÖK’ten Ekonomik ve Sosyal Konsey’e yeni yetkilerle donatılıyor

Bu kapsamda verilen yetkilerden birisi de TSK’da rütbe bekleme sürelerini artık Erdoğan’ın belirleyecek olması. Yani istediğini yükseltecek, istemediğini evine yollayacak.

Kimbilir, belki bu da etrafımızdaki ateş çemberine karşı alınan tedbirlerden birisidir!..

Bu rütbe sürelerini belirlemenin yanında, teğmenlerden albaya kadar disiplinsizlikten ihraç yetkisi de Erdoğan’a verilecekti, ama nedense sonra vazgeçilip torbadan çıkarıldı.

Fotoğraf Çektirme Suçu

Teğmenler ve disiplinsizlik denince akla ilk gelen ne?

Tabii ki, geçen yılki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra yüzlerce teğmenin kendi aralarında kılıç çatıp, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demesi üzerine yaşananlar.

Devre birincisi Ebru Eroğlu ile Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş’ın “disiplinsizlik” yaptıkları ve dahi teğmenlere engel olmadıkları için üç komutanın TSK’dan atılması…

İhraca karar veren Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda teğmenlerin atılmaması yönünde oy kullanan dört komutanın da tasfiye edilmesi

Teğmenlerin ihraca karşı açtığı yürütmeyi durdurma davalarının reddedilmesi

Ebru Eroğlu dışındaki diğer teğmenlerin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmak durumunda kalması…

Bunlar olayın resmi kısmı.

Bir de perde gerisinde olanlar var. Böylesi bir “disiplinsizliğin” bir daha yaşanmaması için Kara Harp Okulu’nda adeta sıkıyönetim ilân edilip, bundan sonraki mezuniyet törenlerine katılacak aile mensuplarının sınırlandırılması, törenden sonra teğmenlerin aileleriyle buluşmak için sahaya girmesi ve görüntü almasının yasaklanması gibi…

Meğer daha da görüp duyacaklarımız varmış. Anlatalım.

İstanbul’da ailesiyle yaşayan Ebru Eroğlu geçtiğimiz günlerde çarşıya çıkar. Askeri malzemeler satan bir dükkana girdiğinde Harbiyelilerle karşılaşır. Serde Harbiyeli ruhu var ya; birbirlerine sarılırlar, sonra da fotoğraf çektirirler.

Ne mi olur?

Öğrenciler okula döndüğünde telefonları kontrol edilir. O fotoğraflar bulunur, sildirilir ve Bir daha böyle bir şey olmasın.” uyarısı yapılır!..

Diğer vaka Rus Kızılordu Korosu ve Dans Topluluğu’nun 28 Mayıs’ta Ankara’daki gösterisinde yaşanır.

Türkiye’den manzaralar ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sahnedeki ekrana yansıtıldığı, Mehter Marşı ve Çanakkale türküsünün seslendirildiği o gösteriyi teğmenler Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar ve Deniz Demirtaş da izler. Tesadüf, bir grup Kara Harp Okulu öğrencisi ve bazı hocaları da konserdedir.

Karşılaşırlar. Sarılırlar ve fotoğraf çektirirler.

Okula dönüşte aynısı olur. Bunu bir şekilde haber alan Okul yönetimi, öğrencilerin telefonunu kontrol edip fotoğrafları sildirir. Dahası, konsere giden hocalar da bir tür sorguya çekilir, iyi mi?!..

Sanırsınız ki, bu pırıl pırıl teğmenler katil, terörist, tecavüzcü, altın kaçakçısı ya da vebalı!..

İşte “iç cephe tahkimi”nden yeni manzaralar…

Müyesser YILDIZ
22 Haziran 2025

Kategori:Uncategorized