Gündem çok yoğun, ama fikri takip adına daha önce yazdığımız iki konudaki son gelişmeleri paylaşalım.
İlki, büyük illerimizden birisinde garnizon ve önemli bir eğitim merkezinin komutanı olan General D.A. ile astları arasında yaşananlara ilişkindi. Kısaca hatırlatalım.
General D.A.’nın, evvela karakol komutanı olan üsteğmen M.E.’ye bazı WhatsApp paylaşımlarının şahsına yönelik olduğu gerekçesiyle ikisi yazılı ikaz olmak üzere üç ceza verdi. Cezanın gerekçesi; “yapılan paylaşımlar ailevi konuları kapsasa da başka anlamlar çıkabileceği” ve “TSK’nın kurum olarak zarar görebileceği” idi.
General D.A.’nın, M.E.’ye yönelttiği ikinci suçlama; aracıyla kışlaya girerken, M.E.’nin selam verdiği, ama “sağol” diye bağırmadığı oldu. Bu yüzden M.E.’ye ayrı bir kınama cezası daha verildi.
Üsteğmen M.E. ve avukatı İbrahim Yılmaz, bu cezaları Anayasa Mahkemesi’ne götürürken, “General D.A.’nın personele yönelik hukuka aykırı keyfi işlemlerinin araştırılması, hakkında disiplin soruşturması yapılması ve görevi kötüye kullanma suçundan adli soruşturma başlatılması” için Milli Savunma Bakanlığı, bunun takibi için de CİMER ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvurdu.
Sonuç olarak MSB, General D.A.’nın yaptığı eylem ve işlemlerde “mevzuata herhangi bir aykırılık” bulmadı.
Bunun yansımaları unutulmadan yine D.A.’nın merkezinde olduğu ikinci bir olay patlak verdi. Bu defa suçlanan Binbaşı E.Ş. idi. General D.A., E.Ş.’nin isim vermeden yaptığı kimi paylaşımlar nedeniyle E.Ş. hakkında hem disiplin soruşturması açtırdı hem de “amir ve üstü tehdit ve hakaret” iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. E.Ş. ve avukatının soruşturma iznine yaptığı itiraz daha karara bağlanmadan Başsavcılık iddianame düzenlerken, disiplin soruşturması sonucunda ise E.Ş.’nin TSK’dan ihracı talep edildi ve dosyası Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderildi. Bu arada Binbaşı E.Ş. de General D.A. hakkında bir üst komutanlığa şikâyette bulundu, ama herhangi bir işlem yapılmadı.
General D.A. suç duyurusuyla birlikte ilginç bir şey daha yapıp “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun” kapsamında Aile Mahkemesi’ne başvurarak, Binbaşı E.Ş.’nin 2 ay süreyle “konutuna, iş yerine, yakınlarına ve çocuklarına yaklaşmaması, iletişim araçları veya başka şekilde rahatsız etmemesi” yönünde karar aldı.
D.A. ayrıca, “general olması sebebiyle toplumda yaratacağı olumsuz etkilerden dolayı” E.Ş. hakkında açılan ceza davası için “basın/yayın yasağı ve gizlilik kararı alınmasını” istedi, ancak bu talebi kabul edilmedi.
Söz konusu davanın ilk celsesinin bugün görüleceğini belirtip, “hizmete engel davranışlarda bulunmak disiplinsizliğini işleme” gerekçesiyle TSK’dan ihraç talebiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Binbaşı E.Ş. hakkında hazırlanan disiplin soruşturması raporu ve bu rapor sonucunda verilen karara gelelim.
Tek Dayanak İddianame
Tümüyle Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesi dayanak alınarak hazırlandığı görülen disiplin soruşturması raporuna karşı evvela yazılı savunma yapan Binbaşı E.Ş., kendisine yöneltilen soyut iddiaları kabul etmediğini bildirirken, iddianamenin kabulünün, hakkındaki suçlamaların kesinleştiği şeklinde yorumlandığına, bu durumun ise en başından itibaren suçlu kabul edilmesi anlamına geldiğinden masumiyet karinesi ve adil yargılama hakkını ihlâli olduğunu vurguladı. E.Ş. soruşturma iznine yaptığı itiraz sonuçlanmadan hakkında iddianame düzenlenmesinin ve bunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtirken, “İtirazımın kabulü halinde soruşturulmam mümkün olmayacağından hazırlanan iddianamenin bir önemi kalmayacaktır.” dedi. Binbaşı E.Ş., General D.A. hakkında daha önce verdiği şikâyet dilekçesi dikkate alındığında yaşanan sürecin kendisini sindirmek ve yıldırmak amaçlı olduğunun anlaşılacağını da kaydetti.
Binbaşı E.Ş., 15 Mayıs’ta toplanan Yüksek Disiplin Kurulu’ndaki sözlü savunmasında ise General D.A. ile aralarında yaşandığını iddia ettiği olayları tek tek anlatırken, avukatı İbrahim Yılmaz, E.Ş.’nin dijitallerine usulsüz şekilde el konulduğunu ve iddianameyi hazırlayan savcı ile General D.A. arasında sıkı bir ilişki olduğunu öne sürdü. Hiçbir subayın sosyal medyadan laf sokacağını veya buna vakti olacağını düşünmediğini belirten Av. Serdar Öztürk de, “Subay ve general yüksek karakterlidir. Herkesi eleştirebilirsin. Bunu da gözünün içine bakarak yaparsın.” diyerek, Binbaşı E.Ş.’nin cezalandırılmamasını istedi.
Ancak Yüksek Disiplin Kurulu, oybirliğiyle E.Ş.’nin TSK’dan ihraç edilmesine karar verdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu 30 Mayıs’ta, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de 3 Haziran’da bu kararı onayladı.
Şehitlere Saygı Yürüyüşüne Beraat
14 Nisan’daki “Şehitlere saygı yürüyüşü bile halkı kin ve düşmanlığa tahrik sayıldı ya” başlıklı yazıda aktardığımız davadaki gelişmeye gelelim.
Dava konusu, Ağustos 2023’te aralarında herhangi bir bağ/bağlantı olmayan 5 kişinin sosyal medyada yaptığı Kerkük, Hatay’daki deprem, sığınmacılarla ilgili bazı paylaşımlardı.
En dikkat çekici olan ise şehitlerimiz için Ankara Güvenpark’tan Cebeci Şehitliği’ne düzenlenen saygı yürüyüşünün de soruşturma kapsamında olmasıydı.
Savcı, işte bu paylaşımlar nedeniyle sanıkların “zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrikten” cezalandırılması için iddianame düzenledi. Yapılan yargılama sonucunda sunduğu esas hakkındaki mütalaada yine sanıkların cezalandırılmalarını istedi.
Neyse ki, mahkeme geçen hafta sanıkların tümü hakkında beraat kararı verdi de “milliyetçi paylaşımlar yapmanın”, hele ki “şehitlere saygı yürüyüşü düzenlemenin” suç sayılması gibi bir garabetten dönülmüş oldu.
Müyesser YILDIZ
26 Haziran 2025
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/general-binbasi-kavgasi-tskdan-ihracla-sonuclandi-91379