Son iki gün medyamızda ilginç bir haber yer aldı.
İlk haberi Yeni Akit Gazetesi verdi; 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda şehit Ömer Halisdemir tarafından öldürülen Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi’nin “Mal kaçırmasına engel olan Noter katibinin işinden edildiğini” bildirdi.
Sözkonusu haberden hemen sonra yaşanan gelişmeyi ise hem Yeni Akit hem Anadolu Ajansı duyurdu. Buna göre, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül olaya el koymuş ve Noter katibi Kerem Sağlıklı’nın Noterler Birliği’nde işe başlaması sağlanmıştı.
Önce Anadolu Ajansı’nın konuyla ilgili şu haberini aktaralım:
“Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında şehit Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi, mal varlıklarını devretmek için gittiği noterde, katip Kerem Sağlıklı tarafından fark edildi. Bunun üzerine Sağlıklı tarafından noterden kovulan Nazire Terzi, işlemlerini yaptıramadı. Daha sonra Sağlıklı’nın şikayeti üzerine polis tarafından gözaltına alınan Terzi, tutuklandı. Yaşanan olayların ardından bir hafta sonra işten çıkartılan Sağlıklı, farklı işlerde çalıştı. Başladığı bir işten istifa eden Sağlıklı, bu sırada taksicilik yaptı, çeşitli işlerde çalıştı. Yaklaşık 6 aydır işsiz olan Sağlıklı, Noterler Birliğinde işe alındı ve bugün yeni işine başladı. Sağlıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni işine başlamasında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile bakanlık yetkililerinin destek olduğunu söyledi. Yeni görevine başlamasından dolayı mutlu olduğunu ifade eden Sağlıklı, ‘Adalet Bakanımızın ilgilenmesiyle onur duydum. Sayın Bakanımız bana umut oldu. Bugün yeni işime başladım. Hem bakanımıza hem de bakanlık yetkililerimize teşekkür ediyorum’ dedi.”
-Neden İşten Çıkarıldı?-
15 Temmuz’dan yaklaşık 1 ay sonra televizyonlarda yayınlanan görüntüler ve Noter Katibi Sağlıklı’nın demeçleri hatırlanacaktır.
Nazire Terzi’nin 11 Ağustos 2016’da Notere mal kaçırmak için gittiği, ancak Sağlıklı’nın bıçak çekerek, onu kovaladığı, Terzi’nin de, “Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz. Hepiniz göreceksiniz. Hata yapıyorsunuz, gerçekler ortaya çıkacak” tehdidi savurduğu anlatıldı.
Sağlıklı da bunları doğruladı ve hemen ertesinde Nazire Terzi gözaltına alınıp, tutuklandı.
Ancak tuhaf bir olay oldu; Sağlıklı 15 gün sonra Noterdeki işinden kovuldu.
O vakitler Fuat Uğur, bu olayla ilgili şunu yazdı:
“Semih Terzi’nin karısı Nazire Terzi, Kerem Sağlıklı’nın şikâyeti üzerine gözaltına alınıp tutuklandı. Ancak Kerem Sağlıklı da noter tarafından ‘şiddet eğilimi’ nedeniyle işten çıkarıldı.”
Sonrasında Kerem Sağlıklı’nın AKP’li bir belediyede işe alındığı duyuldu. Burada da devam edemediğini kendi açıklamalarından öğrendik. Sağlıklı, medyaya verdiği bir demecinde, şunları söyledi:
“Noterdeki işimden kovulduktan 4-5 ay kadar sonra bir kamu kurumunda işe alındım. Ancak orada müthiş bir baskıya maruz kaldım. Sürekli aşağılayıcı bakışlar ve laflar ile baş etmekte zorlandım. 11 ay sonra da kendi isteğim ile istifa etmek zorunda kaldım. Son dönemde sürekli iş aradım. Sanayideki iş yerleri ve noterler dahil ulaşabildiğim her yere baş vurdum. Birçok yerden iş konusunda yardımcı olmak istediler, fakat olmadı. Gizli bir el işlerimi sürekli bozuyor sanki.”
-Terzi 18 Yıl Hapis Cezasına Çarptırıldı-
Kerem Sağlıklı’nın, Nazire Terzi olayıyla ilgili polis ve mahkeme ifadelerine gelirsek;
Polisteki ifadesinde, Nazire Terzi’nin kendisini ve tüm Türk Milleti’ni alenen tehdit ettiğini vurgulayıp, davacı olduğunu bildirdi.
Mahkemede ise, “Nazire Terzi ve yanındaki kişiye, ‘Çıkın gidin, buradan’ dedim. Gitmemekte kararlı gözüküyordu. Kendileri gitmediler. Kendimi korumak için bulundurduğum çakı bıçağı yere düştü. Kimseye bıçak çekmişliğim yoktur. 10 santim bile olmayacak bir bıçak. Sonra gittiler. Ben de Ostim Karakoluna giderek, şikayetçi oldum. Şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Neticede Savcılık, Nazire Terzi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sağlıklı’nın ifadelerinden hareketle Terzi’ye yöneltilen suçlamalardan birisi de, “Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunduğu” idi.
Davaya bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Şubat 2018’de Nazire Terzi’yi “Darbe teşebbüsüne yardım etme” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırdıktan sonra da Sağlıklı, özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
“O kadın gelip, şehitlerimizin hakkını çalmaya çalıştı. Biz de çok şükür buna izin vermedik. Bedelini de kendimiz ödedik. Hiçbir şehidimizin hakkını da yerde bırakmadık. O kadın 18 yıl ceza aldığını gördüm. Adaletimiz bizden daha iyi bilir. Yeterli bir ceza almış. Allah hiçbir mazlumun hakkını bırakmaz. Çok şükür yanına kalmadı ve 18 yıl aldı. Devleti tehdit etmeye çalıştı bu kadın. Ben de bu konuda suç duyurusunda bulundum. Bu devleti tehdit edemeyeceğini bir kez daha gördü. Bizler bu memleketin evlatlarıyız. Bizler de üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Ben de yaptığıma inanıyorum. Bugün olsa yine yaparım.”
-Tanık İfadeleri ve Görüntülere Göre Noterde Neler Yaşandı?-
Kerem Sağlıklı cephesi böyle. Şimdi de görüntü izleme ve mahkeme tutanaklarına göre, Noterde neler yaşandığını aktaralım.
Görüntü izleme tutanağında; “Sağlıklı’nın, Nazire Terzi’ye bıçak çekmediği, üzerinde sakladığı bıçağı onlar noterlikten çıkarken yere düşürdüğü, daha sonra eline aldığı ve bir kişinin Sağlıklı’yı sakinleştirmeye çalıştığının görüldüğü, ses kaydı olmadığı için konuşmalarının ne olduğunun anlaşılamadığı” tespitlerine yer verildi.
Nazire Terzi’nin beyanlarına gelince;
Kendisinin tüm mal varlığına, hatta çocuğunun 250 liralık hesabına bile tedbir konduğunu bilerek notere gittiğini , dolayısıyla “Mal kaçırmasının” mümkün olmadığını, sadece kızkardeşi adına genel vekaletname çıkarmak istediğini, ancak Kerem Sağlıklı’nın kendisine saldırgan tavırlar sergilediğini ve işlemin yapılmadığını savunup, “Bu bir suç değil. Nitekim daha sonra babam adına genel vekaletname çıkardım. O kişi kahraman olarak lanse ediliyor. Bir ülkede kadına bıçakla saldırmak kahramanlık ise buna diyeceğim bir şey yok. Kerem Sağlıklı hakkında 31 Ağustos tarihinde öldürmeye teşebbüs, nefret suçu, iftira, tehdit, hakaretten dolayı suç duyurusunda bulundum” dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen diğer noter çalışanlarının ifadelerini de özetleyelim.
Başkatip Mehmet Mercan şunları anlattı:
“Nazire Terzi, olay olay tarihinden 15-20 gün önce mirasçılık belgesi için yine noterimize geldi. Noter Hanım’a sorduk, ‘Verelim’ dedi. Biz de verdik. 11 Ağustos’ta şahsi malları için kız kardeşine vekaletle devretmek için tekrar geldi. Kerem Sağlıklı, iç hattan beni aradı. ‘O, değil mi?’ diye sordu. ‘Ağabey, Allah’ını seversen bu işi yapmayalım. Gönder gitsin.’ dedi. ‘Tamam, ne yapacağımı düşüneyim.’ dedim. Daha sonra ‘Sen gönderemiyorsan, ben gönderirim’ dedi. Onu sakinleştirmeye çalıştım. Sakinleşmedi. Nazire Terzi’nin, ‘Bizden özür dileyeceksiniz’ deyip, çıkıp gitmesinden sonra Kerem Sağlıklı geldi. Onu tutmaya çalışırken, gömleğinin içinde sakladığı bıçağı yere düştü.”
Mercan’ın, Sağlıklı için “Agresif, saldırgan bir kişi” ifadelerini kullandığını da kaydedelim.
Diğer tanık noter katibi Emel Özlem ise Kerem Sağlıklı’ın Nazire Terzi’ye öfkelenip, “Çıkın gidin, defolun” diye bağırdığını, ancak Nazire Terzi’nin noter odasındaki sözlerini Sağlıklı’nın duymadığını, çünkü üst katta olduğunu söyledi.
-Tehdit İddiasıyla İlgili Karar-
Davanın sonucu mu?
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı 12 Şubat 2018’de esas hakkında verdiği mütalaada, Nazire Terzi hakkında Kerem Sağlıklı’ya karşı, “Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz, hepiniz göreceksiniz” demek suretiyle, “Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak tehdit suçunu işlediği” iddiasıyla açılan kamu davasıyla ilgili şunu söyledi:
“Sanığın aşamalarda alınan ifadelerinde müsnet tehdit suçunu işlemediğini beyan etmesi, olayın görgü tanıkları konumunda bulunan Emel Özlem, Mehmet Mercan ve Muhammet İbrahim Ünsal’ın aşamalarda alınan ifadelerinde, katılanın sanık tarafından , ‘Hepiniz göreceksiniz’ şeklindeki tehdit sözlerine maruz kaldığına yönelik iddialarını doğrulamamaları ve sanık tarafından söylendiği kabul edilen, ‘Bizden özür dileyeceksiniz’ şeklindeki sözlerde de tehdit öğesinin bulunmaması nedeniyle, sanığın müsnet tehdit suçunu işlediğine dair katılanın mücerret (soyut) iddiası dışında mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraatine…”
Aynı gün kararını açıklayan Mahkeme de bu suçlamayla ilgili olarak özetle, “Her ne kadar sanık hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak iddiasıyla kamu davası açılmış ise de sanığın soruşturma beyanı ile kovuşturma aşamasında alınan savunması, katılan beyanı, tanık beyanları, 3 Ağustos 2016 tarihli tutanak ile 11 Kasım 2016 tarihli görüntü izleme tutanağı ve kamera kayıtlarına ilişkin CD ve tüm dosya kapsamına göre; Genel vekaletname çıkartmak üzere notere gelen sanığın, yukarıda anlatılan olay çerçevesinde işleminin yapılmayacağının söylenmesi üzerine, ‘Siz noter değil misiniz? Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz. Hepiniz göreceksiniz, hata yapıyorsunuz. Gerçekler ortaya çıkacak’ şeklindeki sözleriyle gerçeklerin ortaya çıkacağını, kendilerinden özür dileneceğini ve herkesin bu kanaate varıp, bu durumun anlaşılacağını söylemek istediği” değerlendirmesini yaptıktan sonra, “Bu haliyle tehdit suçunun yasal unsurunun oluşmadığı anlaşılmakla beraatine karar verilmiştir” dedi.
Nazire Terzi hakkındaki kararın İstinaf Mahkemesi’nde onandığını, yani Kerem Sağlıklı’nın iddia ettiği suçtan burada da beraati yönünde karar verildiğini belirttikten sonra soralım:
Medyamızın durumu zaten malûm da “Semih Terzi’nin eşini kovduğu için işinden oldu” denilmesi üzerine ona sahip çıkan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün bu davadan ve sonucundan nasıl haberi olmadı?
Müyesser YILDIZ
6 Mart 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/birileri-bizi-yine-kandiriyor-06031905.html