Güne, Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan sıcak bir açıklama; ABD’li 2 generalin Ankara’ya “Sürpiz” ziyaret haberiyle başladık.
MSB’nin açıklamasının ilk maddesinde, “Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda tesis edilmesi planlanan Güvenli Bölge’ye yönelik faaliyetlere devam edildiği” belirtildi. İkinci maddede de ABD Avrupa Kuvvetler Komutan (EUCOM) Yardımcısı Korgeneral Stephen M.Twitty ve ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutan Yardımcısı Korgeneral Thomas W. Bergeson başkanlığındaki ABD askeri heyetinin, temaslarda bulunmak üzere bugün Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nı ziyaret edeceği duyuruldu.
Bundan anladığımız, ABD’li komutanlar “Güvenli Bölge oluşturulmasına yönelik faaliyetleri” görüşmek için geldiler.
Medyamız da gelişmeyi, “Kritik isimlerden güvenli bölge ziyareti” olarak aktardı. “Erdoğan’ın güvenli bölge restinin ardından ABD’nin sürpriz hamlesi” değerlendirmeleri yapıldı.
Oysa ne “Sürpriz”, ne de “Hamle”!..
Çünkü 21 Ağustos’ta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile ABD’li mevkidaşı Mark Esper arasında yapılan telefon görüşmesinde, “Güvenli bölge planının ileriki aşamalarını ele almak amacıyla askeri heyetlerin en kısa zamanda Ankara’da tekrar bir araraya gelmeleri hususunda mutabık kalınmıştı”.
Bu husus, görüşmeye ilişkin her iki bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda yer almıştı. Bizim Bakanlığımız açıklamasında olmayan şuydu:
ABD tarafı, “Görüşmede, iki bakanın kuzeydoğu Suriye’de oluşturulan yeni güvenlik mekanizmasının, sınırı sürdürülebilir bir biçimde korumanın, Küresel Koalisyon’un IŞİD’i alt etmek gayretindeki mücadele devamlılığını sağlamanın ve paylaşılan bu çıkarları baltalayacak, koordineli olmayan askeri faaliyetlerin sınırlandırılmasının uygulanabilir bir yol olduğunu teyit ettiğini” de öne sürmüştü.
Başından beri ABD tarafının “Güvenli bölge” konusuna, “IŞİD’le mücadeleye odaklanma” ve “Türkiye’nin PKK/YPG’ye olası operasyonlarını engelleme” olarak baktığını aktardık.
-CENTOM’un İşlevi-
İki ABD’li generalin ziyaretine dönersek;
EUCOM Yardımcısı Korgeneral Stephen M.Twitty’i tanıyoruz. 7 Ağustos’taki mutabakattan sonra Şanlıurfa Akçakale’de kurulması kararlaştırılan bize göre adı “Müşterek Harekât Merkezi”, ABD’ye göre, “Ortak Koordinasyon Merkezi” olan mekanizma için 15-16 Ağustos’ta Ankara ve Şanlıurfa’yı ziyaret etmişti.
Hem Twitty’i, hem de EUCOM’un işlevini o günlerde “Urfa’ya gelen Amerikalı komutanın bilinmeyenleri” başlıklı yazımızda aktarmıştık.
Burada önemli olan Twitty’e, bir de CENTCOM’u temsilen Korgeneral Thomas W. Bergeson’un eşlik etmesi.
CENTCOM’un özelliği ne; Suriye’deki teröristlerle el ele, kol kola olan, ABD’nin bu kuvveti. CENTCOM’un, yani General Bergeson’un önceki Komutanı olan Joseph Votel’in Mayıs 2016’da Kobani’de toplantı düzenleyip PKK’lılara, “Akdeniz’e açılan bir devlet” sözü verdiğini, şimdiki Komutan McKenzie’ninde 22 Temmuz’da Trump’un Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey Ankara’da görüşmeler yaparken, Suriye’ye gidip, sözde Demokratik Suriye Güçleri (SDG)’nin sözde komutanı Mazlum Kobani kod adlı Şahin Cilo’yla buluştuğunu hatırlatmamız herhalde yeter.
Özetle, ABD’nin Türkiye’yle “işbirliği” yapan kuvveti ile terör örgütünü destekleyen kuvveti birlikte Ankara’ya geldi!..
-Gelmeden Tebliğ Ettiler-
Ziyaretle ilgili olarak MSB’nin yaptığı açıklamayı aktardık ve medyamız sadece bunu duyurdu.
Oysa EUCOM da bir açıklama yaptı. Ne mi söyledi?
İki generalin Ortak Koordinasyon Merkezi ile gelecekteki diğer kilit faaliyetleri ve güvenlik mekanizmasının işleyiş yöntemini Türk muhataplarıyla görüşmek üzere geldiği belirtildikten sonra şöyle denildi:
“ABD ve Türkiye arasındaki koordinasyon ve işbirliği, Türkiye’nin bölgedeki haklı güvenlik kaygılarını ele almak için önem teşkil ediyor. ABD ve Türkiye, güvenlik mekanizmasının süratli şekilde uygulanması için birlikte çalışıyor ve birçok alanda planlanan takvim hızlı ilerliyor. Ortak Koordinasyon Merkezi’nin kurulmasından sonra ilk ortak kara devriyesi Pazar günü kuzeydoğu Suriye’de gerçekleştirildi. Güvenlik mekanizmasının başarısının sürekliliği, IŞİD’in kuzeydoğu Suriye’de yeniden ortaya çıkmasını engelleyecek, Koalisyon’un ve bizim partnerimiz SDG’nin IŞİD’i mağlup etmesine odaklanmasını sağlayacaktır.”
Adamlar, Türkiye’ye gelirken bile açık açık, “Güvenlik mekanizmasının amacı IŞİD’le mücadele” diyor, üstüne basa basa ana gövdesini YPG’li teröristlerin oluşturduğu SDG’nin “Ortağı” olduğunu vurguluyor, ama birileri bize hâlâ “Güvenli bölgeyi” görüştüklerini anlatıyor!..
Açıklamanın anlamı şudur:
EUCOM ve CENTCOM generalleri omuz omuza, SDG’nin “Himayelerinde” olduğunu bildirmek ve Türkiye’yi de bu beraberliğe ortak etmek için geldiler… Beraberinde aba altından, “Bizimle koordinasyon ve işbirliği içinde bulunmazsanız bölgedeki güvenliğiniz tehlikeye girer” sopasını gösterdiler!..
Bir kez daha vurguladıkları “IŞİD’le mücadeleye odaklanmamız” için neler yapabileceklerini ise düşünmek dahi istemiyorum!..
Müyesser YILDIZ
10 Eylül 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/bunun-icin-neler-yapabileceklerini-dusunmek-dahi-istemiyorum-10091932.html