“İbra Olmayan Hükümet Derhal Çekilmelidir”!..
Yok, bunu söyleyen Kılıçdaroğlu veya Bahçeli değil. Bizatihi Recep Tayyip Erdoğan.
Memleketimizin gündeminde bir Sayıştay meselesi var. Çok, ama çok önemli. AKP iktidarı, yaptığı harcamaların hiçbir organ tarafından denetlenmesini istemiyor. Sayıştay’ın yetkilerini kısmıştı, şimdi tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Resmen, “Bırakın yapalım, bırakın geçelim” diyorlar.
Nitekim 2013 bütçesi Sayıştay raporları gelmeden görüşüldü. Türkçesi, Türkiye’nin 2012 bütçesi ibra edilmedi. Oysa böyle birşey en ufak dernekte bile yapılamaz. Ama oldu.
AKP kararlı, Sayıştay halledilecek!..
Cumhurbaşkanı Gül bile isyan etti, Mayıs başında gittiği Lizbon’dan şu uyarılarda bulunmak zorunda kaldı:
“Sayıştay konusu çok önemli. Hükümetteyken de çok katkım oldu, yasanın çıkmasına çok önem verdim. Modern devlet, hesap verebilen, kamunun tek kuruşuyla bile yapılan harcamanın denetlenebildiği devlettir. Son yasa reform niteliğindeydi, güvenlik birimlerinin bütçeleri denetlenmezdi. Bu yasa ile bir kuruş kamu parası nereye harcanıyorsa, polis, istihbarat, silahlı kuvvetler dahil artık denetlenebiliyor. Kamu harcamalarının denetlenemeyen bir alanı kalmadı… Sayıtaş’ın temel fonksiyonu zedelenmemeli. Sayıştay’ın fonksiyonlarını daraltmak olmaz…”
Sayıştay’sız bir devlet, Sayıştay denetiminden kaçan bir hükümet ne demektir? En iyisi Erdoğan anlatsın. AKP’nin henüz kurulduğu günlerde Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan 12 Aralık 2001 tarihli Meclis grup toplantısında şunları söyler:
“Hepinizin çok iyi bildiği gibi, Meclis’in en önemli görevi ve sorumluluklarından birisi de bütçe ve kesin hesap raporlarını onaylamasıdır. Meclis’in bu yetkisi Anayasa’da çok açıkça belirtildiği şekliyle hükümetler için ‘ibra’ makamındadır. Yani Meclis’ten bütçe yetkisi alamayan veya kesin hesabı kabule mazhar bulunmayan hükümetler ibra edilmemiş sayılırlar.
Anayasamıza göre, Meclis adına bütçe denetimini Sayıştay yapar. Sayıştay denetleme sonucu ulaştığı bulguları ‘Uygunluk Bildirim’ şeklinde Meclis’e sunar. Sayıştay 8.10.2001 tarih ve 5000 sayılı Genel Kurul Kararı ile 5 adet hazine hesabını reddetmiş ve Anayasa gereği sonucu ‘Uygunluk Bildiri’miyle TBMM’ye göndermiştir.
Üstelik bu hesaplar, bugün yaşadığımız krizde hayati önem taşıyan hesaplardır. Şöyle ki; Dış Borçlar Hesabı, Kredi Antlaşmaları Hesabı, Kullanılacak Dış Krediler Hesabı, Genel Bütçe Dışındaki Daire ve Kurum Borçları Hesabı, Genel Bütçe Dışındaki Dairelere Yatırılan Sermayeler Hesabı.
Bu raporlardan anlaşılan Türkiye’nin kamu dış borçlarının tam, uygun ve doğru bir şekilde bilinmediğidir. Dış Borç Stoku eksiksiz bir şekilde tespit edilmemiştir. Tahakkukla, saymanlıklar arasında farklılıklar vardır. Dış Borç Stoku sıhhatli olarak bilinmeyince, dış borç kur farkları da tam olarak hesaplanamamaktadır. Daha da vahimi; kim tarafından, ne kadar, nereye sarfiyatlar yapıldığı da tam olarak takip edilmemektedir. Yani bütün bunların ışığında Sayıştay hükümetin geçmiş hesaplarını onaylamamıştır.
Böyle bir yaptırımla karşılaşan hükümetler, eğer hala işbaşındaysa bu vahim bir durumdur. Çünkü en küçük derneklerde bile geçmiş hesabı kabul edilmeyen, yani ‘ibra’ olmayan yönetimler derhal bir etik olarak görevden çekilir. Hiç değilse aynı hassasiyeti hükümetten beklemek herkesin hakkıdır. Hükümet siyasi ahlak gereği bir an önce çekilmelidir.”
Bakar mısınız, tam bugünkü tabloyu resmediyor.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin, “İbra olmayan hükümet derhal çekilmelidir” deme hakkı doğmamış mıdır?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html