Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi’nin düzenlediği “Başkanlık Sistemi ve Milli Egemenliğimiz” konulu panelde, AKP ve MHP’nin anlaştığı yeni anayasa teklifiyle ilgili çarpıcı tespitlerde bulunuldu. Panelde, dikkat çekici uyarı ve iddialar da gündeme geldi.
İstanbul Barosu eski Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, bu teklifle “Meclis’i, hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırma suçunun işleneceğini, bunun da ağırlaştırılmış müebbetlik suç olduğunu” söyledi.
MHP’ye, “Milliyetçi olmak sadece bazı işaretler yapıp, bazı ritüellere uymak değildir. Milliyetçi olmak önce emperyalizme, sömürüye karşı çıkmaktır. Milliyim diyen, vatanını, ülkesini seven birinin bu teklife izin ve destek vermesini kabul edemiyorum. Destek verirse, ben onun vatan sevgisinden şüphe ederim” sözleriyle yüklenen Kocasakal, AKP’lilere de, “Koca koca insanlarsınız. Korkacağınız bir şey olamaz. Çanakkale’de 14 yaşındaki çocuklarımız ölümü göze almışsa, hapisten bilmem neden korkmayın” diye seslendi.
MHP’den ihraç edilen Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ da anayasa oylamasında MHP’den 10, AKP’den 20’ye yakın fire beklendiğini, ancak AKP yönetiminin açık oylama yapmayı planladığını öne sürdü.
CHP İzmir eski Milletvekili Birgül Ayman Güler ise bu anayasa teklifinin ayıplı bir teklif olduğunu, bir an önce geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
Bugün Türkiye Barolar Birliği’nde düzenlenen panel, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı.
Paneli yöneten emekli Vali ve Anayasa Mahkemesi Üyesi Mustafa Yıldırım açış konuşmasında, ülkenin anayasayı konuşacak ve referanduma gidecek durumda olmadığını belirterek, “Ülkenin milli birliğe en fazla ihtiyaç duyduğu bu zamanda yapılacak bir referandum daha fazla kamplaşma ve bölünmeye yol açacaktır. Bu teklif bir ön çalışmadır. İleride Türklük de Atatürk de çıkartılacaktır. Tek bir adama bu kadar yetki verilmesi hayal dahi edilemezdi. Türkiye bir diktatörlüğe gidiyor. Türkiye’nin ses çıkarması lâzım. Üniversiteler ve yüksek yargının sessizliği üzücüdür. Ayrıca bu Meclis’in anayasa yapma yetkisi yoktur. Gerçekten ihtiyaç varsa, tüm kesimleri temsil edecek bir Kurucu Meclis oluşturulur, anayasayı bu meclis hazırlar, halka sunar ve görevi sona erer” dedi.
İKİ ÜMİT BİR OLUNCA GÖNÜLLER SEYRAN OLUR
Panelin ilk konuşmacısı Doç. Dr. Ümit Kocasakal sözlerine, “İki Ümit bir olunca gönüller seyran olur” esprisiyle başladı.
Ülkemizde yaşanan herşeyin birbirine bağlı olduğunu, ancak tek tek parçalara bakıp, ayrıntıda boğulmaktan büyük fotoğrafı gözden kaçırdığımızı vurgulayan Kocasakal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Anayasa, başkanlık sistemi, yaşanan bombalamalar, bunların tümünün 150 yıllık saldırıya, kuşatmaya bağlı olduğunu görmemiz lâzım. Türkiye daha Osmanlı’nın son döneminde başlayan büyük bir saldırı ve kuşatmanın altında. Biz bu oyunu bozmuştuk. 1 kişi, Büyük Önder çıkmış ve Türk Milleti’ne biçilen kefeni yırtmıştı. Bize bağımsız, üreten, borçsuz bir Türkiye bırakmıştı, ama biz ABD’nin 51. eyaleti, küçük Amerika olmayı seçtik. Büyük Önder, ‘Geldikleri gibi giderler’ demiş, ama dikkatli olunmazsa ‘gittikleri gibi gelirler’ mesajı da vermişti. Evet daha tehlikeli geldiler, yerli, işbirlikçi, devşirmelerle geldiler. Ölüm kalım savaşındayız, bu adı konulmamış bir savaştır. Satrancı şahlar, atlar, vezirler piyonlar oynamaz, bazı eller bunları oynatır.”
MİLLETİN ADINI KOYAMAYANDAN BU ÜLKEYE NE HAYIR GELECEK
Kocasakal, yeni anayasa teklifi ve başkanlık sistemiyle ilgili olarak da özetle şunları söyledi:
“Başkanlık meselesini doğru anlamak için doğru okumak lâzım. Büyük bir yutturmaca yaşanıyor. Zati Sungur görse, bunlarla övünürdü. Var olanı yokmuş, yok olanı varmış gibi gösterme ustası bunlar. Bir milli irade miti yaratıldı. Hangi millet? Adını koyamıyor. Acaba Amerikan, İsrail milleti mi? Milletin adını koyamayandan bu ülkeye ne hayır gelecek? Milli irade kavramını böylesine çarpıtarak kullanan iki isim vardı; Hitler ve Mussolini. Şimdi üçüncüsü çıktı. Bu getirilen başkanlık sistemi falan değildir. Bir de ‘Türk tipi’ diyorlar. Bunu söylemeleri, Türk Milleti’ni aşağılamaktır, TCK’nın 301. maddesi kapsamına girebilir. Bu anayasa teklifi örtülü bir af kanunudur. Bugüne kadar işlenen, buzdolabında falan denilen suçlara af getirilmesidir. Anayasa’yı, Meclis’i ilga suçuna af kanunudur. Gazi Meclis’ten bu geçerse, şehit Meclis’e dönüşecek, çünkü Meclis’in hayatiyeti bitecek. Atatürk’e bile verilmemiş yetkilerden söz ediyoruz. Bir hukukçu olarak kanım dondu. Bir kişiye özel oyuncak tasarlanıyor. Yürütmenin başı, partinin başı, yasamanın başı aslında çıban başı. Bu getirilmek istenen kesinlikle başkanlık değil, dünyada eşi benzeri olmayan belirli kişi için tasarlanan akıl mantık dışı birşey. Bir ucube sistemin ve eyaletin, federasyonun altyapısı hazırlanıyor. Milli egemenliğe el konuluyor, gaspediliyor ve bir kişiye veriliyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti’ne karşı bir suikast girişimidir. Bununla, egemenlik kayıtsız şartsız Tayibbindir olacak.”
Kocasakal konuşmasının sonunda MHP ve AKP’lilere şöyle seslendi:
“Milliyetçi olmak sadece bazı işaretler yapıp, bazı ritüellere uymak değildir. Milliyetçi olmak önce emperyalizme, sömürüye karşı çıkmaktır. Bırakın milliyetçiliği, milliyim diyen, vatanını, ülkesini seven birinin buna izin ve destek vermesini kabul edemiyorum. Destek verirse ben onun atan sevgisinden şüphe ederim. AKP’lilere de sesleniyorum; Koca koca insanlarsınız. Korkacağınız bir şey olamaz. Çanakkale’de 14 yaşındaki çocuklarımız ölümü göze almışsa, hapisten bilmem neden korkmayın.”
BAHÇELİ BENİM GENEL BAŞKANIM DEĞİL
Panelin ikinci konuşmacısı Gaziantep Milletvekili Prof. Ümit Özdağ konuşmasına, kendisinin bu anayasa teklifine karşı çıktığı için MHP’den ihraç edildiğini hatırlatıp, “Bununla da gurur duyuyorum” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Bu teklife destek veren bir Türk vatandaşı, Türk milliyetçisi olamaz. Başkancı, Führer, Reis rejimi kurulmaya çalışılıyor. Bu sistem, federal devlete hazırlanmak için kurgulanmış. Kendisine Türk milliyetçisi diyen bir milletvekilinin bu tuzağa düşmemesi lâzım.”
Bu sözleri üzerine izleyicilerden Bahçeli’ye yönelik tepkiler yükselince de Özdağ, “O benim genel başkanım değil” dedi.
Özdağ özetle şunları söyledi:
“Sistem üzerinden rejimi değiştirmeye çalışıyorlar. Yalanın sonu yok. Bu güç kimin eline verilirse verilsin, ki en iyi bir insanın elinde bile tehlikeli bir güçtür. Milletimiz bu gücü verirse, siyasi intiharını imzalamış olur. Teklif, Meclis’in onurunu çiğniyor. Yetmiyor, milletvekilleri görmediği bir metni imzalıyor. Bu, milletvekilinin milletten aldığı yetkiyi istismardır. Bunu yapan milletvekillerine sesleniyorum; Bir hata yaptınız, diğerini yapmayın, Meclisin onurunu ortadan kaldıracak adımı atmayın.”
Meclis’teki oylamanın bıçak sırtı olduğunu, kendisiyle birlikte 4 milletvekilinin oy vermeyeceğini açıkladığını, ayrıca 10 milletvekilinin oy vermeme niyetinde olduğunu belirten Özdağ, “AKP’de 5 milletvekili var, sayının 20’ye çıkabileceği de söyleniyor” dedi.
FEDERAL SİSTEM YOLU MHP İLE AÇILDI
Panelin son konuşmacısı CHP İzmir eski Milletvekili Birgül Ayman Güler “2016 önerisi” adını verdiği anayasa teklifi ile 3 önemli kurumun ortadan kaldırıldığını, bunların Askeri Yargıtay ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve hükümet olduğunu anlattı.
Anayasa görüşmelerine MHP’yi temsilen katılan Mehmet Parsak’ın, “Biz üniter ve milli devlete asla dokundurtmadık” sözlerinin gerçeği yansıtmadığını savunan Güler, “Üniter yapı adım adım ortadan kaldırılıyor. AKP’nin 2012 anayasa teklifinde bunların tümü vardı. Tek fark Türk sözcüğü çıkarılmamış ve yemin metni değiştirilmemiştir. AKP federal sisteme giden bu yolu MHP ile açtı. Türksüz anayasa için de HDP ve diğerleriyle mi yürüyecek acaba? Bu ayıplı bir öneridir ve bir an önce geri çekilmelidir” dedi.
GEL GİTLERİ OLAN BİRİ BİR SABAH ÜLKEYİ SAVAŞA SOKABİLECEK
2 saatlik panelin ardından soru-cevap bölümüne geçildi. İzleyicilerden gelen soruları ilk cevaplandıran Ümit Kocasakal oldu. Kocasakal bu bölümde de şunları söyledi:
“Anayasa teklifinde daha birçok ayıplı madde var. Bunlardan birisi TSK’nın kullanılmasına karar verme. Biri sabaha karşı uyanıp, hele gelgitler içindeki bir kişi ülkeyi savaşa sokabilecek.”
Kocasakal bir başka soru üzerine 15 Temmuz’un senaryo olduğuna inanmadığını, ABD destekli ve ABD’nin kucağına oturttuğu Cemaatle gerçekleştirdiği, ama iktidarın da etinden, sütünden yararlandığı bir girişim olduğunu belirttikten sonra, “Bu anayasa teklifinin de 15 Temmuz’dan farkı yok. Anayasa Mahkemesi’ne çok büyük görev düşüyor. İptal etmesi gerekir. Hukuken yapılamayacak bir değişikliği yapmaya teşebbüs etmek, Hükümeti, Meclisi ve Anayasal düzeni ortadan kaldırma suçunu oluşturur ve cezası da ağırlaştırılmış müebbettir. Çok umudum yok, ama AYM üyeleri çocuklarını, şu ülkeyi zerre kadar düşünüyorsa gereğini yapmalıdır” dedi.
Kocasakal halkın muhalefetten umudu kestiğine dair bir soruya ise şu karşılığı verdi:
“Meclis’teki tüm partilerden umudumu kesmedim. Ancak şu anda üzerlerindeki görevi yapacak durumda değiller. CHP için söylersem; Özüne, gerçek kimliğine dönecek. Kendileri yapmazsa, halk yapacaktır.”
Prof. Özdağ da Meclis’teki Anayasa oylamasında “direniş hakkını” kullanıp, kullanmayacağına ilişkin bir soruya, “Evet” karşılığını verdikten sonra şunları anlattı:
“Bir AKP yöneticisiyle konuştum, fireleri nasıl engelleyeceklerini sordum. Açık oy kullanacaklarını söyledi. Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladım, ‘olsun’ dedi. Açık oylama yapılaması ve milletvekilleri üzerinde baskı kurulması sözkonusu olursa, AYM’ye gitme konusunda da bir duruşum olacaktır.”
Prof. Birgül Ayman Güler ise 15 Temmuz konusundaki soruyu, “15 Temmuz’un bir NATO girişimi ve Türkiye’yi işgâl provası olduğunu düşünüyorum. Bir senaryo veya tiyatro değildi. Hepimiz büyük bir saldırıyla karşı karşıyayız ve bu saldırının bitmediğini düşünüyorum” diye cevaplandırdı.
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html