Cezaevlerindeki açlık eylemleri PKK’nın talimatıyla başlıyor, bitiyor.
PKK’nın cezaevlerini eğitim kampına çevirdiği ortaya çıkıyor.
TBMM ise onlara çalışıyor, Adalet Komisyonu’ndan “anadilde savunma” tasarısı gelip-geçiyor.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın şu sözleri olan biteni gayet net bir şekilde özetliyor:
“Anadilde savunma talebi, özerklik talebinin yanında egemenlik talebidir.”
Ama Adalet Bakanı Sadullah Ergin hala Habur rezaletini savunabiliyor, sahiplenebiliyor.
AKP İstanbul İl Kongresi’nde bir pankart vardı: Fatih Sultan Mehmet, Sultan Abdülhamid ve Recep Tayyip Erdoğan’lı. “Onların devamıyız.” mesajı.
Yıllardır Erdoğan’ın Sultan Abdülhamid’e özendiği, ona benzediği söyleniyordu zaten.
Başka konularda bilemem; ama Türkçe konusunda Abdülhamid’le uzaktan-yakından ilgisi olmadığı kesin.
Sultan Abdülhamid’in Arapça’yı devletin resmi dili yapmak istediği öne sürülse de gerçekte sadece Osmanlı topraklarında değil, yabancı ülkelerde de Türkçe’nin öğretilmesi ve yaygınlaştırılması için çalıştığı bilinir.
Hele Tunuslu Hayrettin Paşa’ya: “Paşa! Paşa! Ben Türk’üm ve Türk kalacağım!” diye haykırması vardır ki, bugün Türk Milleti ifadesini kullanmaktan kaçınanların ondan feyz alıp almadığının önemli bir göstergesidir.
Türkçe 2. Meşrutiyet’ten sonra ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu ders oldu.
Bugün ilk ve orta dereceli okullarda Kürtçe, Arapça vs. seçmeli ders yapılıyor. Bir sonraki aşamanın nereye varacağı bugünden belli.
Tarihin bir başka rövanşı gibi.
Türkçe’nin adım adım katledilip ülkenin yeniden “çok dilliliğe” geçirildiği bu günlerde Başbakan Erdoğan’ın Abdülhamid’i bırakıp birden Kanuni Sultan Süleyman’a sarılması belki de bundandır.
Başbakan Erdoğan’ın Kanuni Sultan Süleyman’ın seferlerine vurgu yapması önemli. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde “Kürdistan” kuruluyor. Anadilde savunma adı altındaki son örnekte görüldüğü üzere, TBMM’den çıkartılan “KANUNLAR” ile Türkiye adım adım federasyona götürülüyor.
Kanuni Recep Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği bu seferlerin millete nasıl hazmettirileceği de yıllar öncesinden kararlaştırıldı.
“Barzani ve Suriye’nin kuzeyi Türkiye’ye bağlanacak. Musullu, Kerküklü gerçek Misak-ı Milli gerçekleşecek. Türkiye büyüyecek.” denecek.
Yersek!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
29 Kasım 2012