Geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana Kastamonu, Sinop ve Bartın’da yaşanan sel felaketinde şu ana kadar 58 vatandaşımızı kaybettik. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kayıp ihbar sayısının da 77 olduğunu açıkladı.
En fazla can kaybı Kastamonu’nun Bozkurt İlçesi’nde yaşandı. Çünkü koca bir ilçe adeta sularda yok oldu.
Bu büyük acıdan önce aralarında belki de hayatını kaybedenlerin bulunduğu Bozkurtluların neler yaptığını, belediyenin ne tür faaliyetler gerçekleştirdiğini merak ettim ve belediyenin internet sitesine baktım.
Örneğin Temmuz’daki Kurban Bayramı haftasında, “Bayramda Bozkurt bir başka güzel” sloganıyla sirk gösterileri düzenlenmiş. Sihirbazların da sahne aldığı gösteride çocuklar, “akrobasi, cambaz show, ateş show, jonglör, tek teker bisiklet, piton yılanı, illüzyon gösterisi ve tıpatıp show’la” doyasıya eğlenmişler.
Afetten sadece 14 gün önce de yine belediyenin “Sanat Bozkurt’ta” sloganıyla düzenlediği yaz etkinliklerinde canlı müzik programları yapılmış.
Peki acaba bu felaket yaşanmasaydı Belediye’nin, dolayısıyla Bozkurtluların gündemi ne olacaktı?
Şu olacaktı:
Belediye, Bozkurt’un en güzel pencere, balkon, teras ve bahçesini belirlemek için bir yarışma düzenlemişti. İşte bugün o yarışmaya katılımın son günüydü… Ve sonuçlar belli olduktan sonra yarışmada dereceye girenlere, “ilçenin daha güzel, daha estetik, daha yaşanabilir olmasına destek oldukları için sürpriz ödüller verilecekti”!..
Ama maalesef ne pencere ne balkon ne de teras ve bahçe kaldı… Bozkurtlular giden canlarına ağlıyor, kayıplarını arıyor!..
Avrupa Konseyi’nin Onur Bayrağı Verdiği İlçeydi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün gece Bozkurt’ta yaptığı açıklamada, afet bölgesindeki dram üzerinden siyaset yapılmasını, “Ayıptır, insanlık dışıdır, şeytanla iş birliğidir.” sözleriyle eleştirdi.
“Ya, afetleri önüne adeta kırmızı halılar sererek davet etmek kimlerle işbirliğidir?” diye sormakla yetinip, uzmanların imar, rant, dere yatağının daraltılıp bina yapılması hakkındaki tespitlerinden hareketle, bunlardan birinci derecede sorumlu olan belediye yönetimine bakalım.
Bozkurt Belediyesi’ni 1984-2014 arasında tam 30 yıl Engin Canbaz yönetti. Önce ANAP’tan daha sonra AKP’den Belediye Başkanı seçildi. 2014 seçimini kaybedince Maliye Bakanlığı, Canbaz ve eski encümen üyeleri hakkında, Bozkurt Belediyesi’ni 380 bin TL zarara uğrattıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. İnebolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Canbaz, “Elhamdülillah çiğ yemedik, karnımız ağrımaz… 30 yıldır boğazımızdan bir lokma haram geçmedi.” derken, iddialarin “paralelcilerin kumpası” olduğunu öne sürdü.
O dava nasıl sonuçlandı, bilmiyorum; ama Canbaz’ın ardından, MHP’den Abdullah Bozkurt Ekeş Bozkurt Belediye Başkanı seçildi. 2014-2019 yılları arasında Başkanlık yapan Ekeş ilginç bir icraata imza attı.
Konu şuydu:
Avrupa Konseyi, çevre projeleriyle ilgili olarak Bozkurt İlçesi’ne 2001’de “Avrupa diploması”, 2004’te ise “Onur bayrağı” ödülleri vermişti. Bu kapsamda da Belediye’nin önü başta olmak üzere ilçenin çeşitli yerlerine 8 AB bayrağı asılmıştı. İşte Başkan Ekeş, “Bize faydası olmayan birliğin bayrağını neden asalım?” diyerek bu bayrakları kaldırttı!..
2019’da Ezine Çayı İçin DSİ’den Ne İstendi?
Bozkurt’un mevcut Belediye Başkanı Muammer Yanık’ın da AKP’den seçildiğini hatırlattıktan sonra, Belediye’nin 2019 yılındaki faaliyet raporuna bakalım.
Başkan Yanık, 2019 raporunun başına önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur.” sözünü, ardından Erdoğan’ın, “Artık karşınızda Cumhurbaşkanı’ndan muhtarına kadar 2023 hedeflerine kilitlenmiş, 2053 ve 2071 vizyonuna inanmış bir millet var. Zira artık karşınızda büyük ve güçlü bir Türiye var.” açıklamasını koyduktan sonra sunuş yazısında şunları vurgulamış:
“Bozkurt Belediyesi olarak, insan odaklı, çevreye ve toplumsal isteklere duyarlı, sosyal, adil, katılımcı ve bütünleştirici bir anlayış ile daha yaşanılabilir bir Bozkurt için çalıştığımız süreçte, hedeflerimize ulaşmak hususunda adım adım gerçekleştirdiğimiz projelerimizi ve faaliyetlerimizi içeren 2019 Yılı Faaliyet Raporunu, siz değerli meclis üyeleri ve tüm Bozkurtlu Hemşehrilerim ile paylaşmaktan gurur duyuyoruz… Sevdamız Bozkurt’umuz, ortak akılla attığımız adımlarla şehircilik, eğitim, sağlık, ulaşım, alt yapı, kültür-sanat, sosyal hizmetler ve spor alanında büyük kazanımlar elde etti. Anlık kararlar ile geçici çözümler üretmek yerine; planlı, kalıcı ve sürdürülebilir hizmet ve projeler üreterek Bozkurt’un değerine değer katıyor, alanında ilk ve örnek projelere imza atarak ilçemizin yaşam kalitesini yükseltiyoruz.”
Toplam 84 sayfalık raporda, son felaketin kaynağı Ezine Çayı’na ilişkin bir proje var mı diye soracak olursanız, evet; ancak sadece şunları bulabildim:
– “Ezine Çayı üzerindeki mevcut köprülerin rehabilitasyonu, yeni taşıt, yaya köprüleri ve Ezine Çayı Sınarcık mevkii kısmı ile Maraz Çayı kenarlarına taşkın koruma duvarları yapılması için DSİ 23. Bölge Müdürlüğü’ne talep yapılmıştır.”
– “İlçemizin ortasından geçen Ezine Çayı’nın içerisinde büyüyen ağaçlar ve akarsuya engel olabilecek her şey Devlet Su İşleri’nden gelen dozer ile temizlendi.”
Geçen yılın faaliyet raporu mu?
Atatürk’ün, “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanının yollarını alışkanlık haline getiren uluslar önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra da geleceklerini yitirmeye tutsaktırlar. Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar.” sözü ve Erdoğan’ın, “Toparlayarak, birleştirerek, bütünleştirerek, kucaklayarak büyük ve güçlü Türkiye inşasını tamamlayana kadar durmayacağız, duraksamayacağız.” açıklamasıyla başlamış.
Başkan Yanık, şöyle demiş:
“Hizmet ettiğimiz yaklaşık iki yıla yakın dönemde, vaat ettiklerimizin üzerine koyarak, gelecek nesilleri düşünen bir belediyecilik anlayışı ile verdiğimiz sözlerin fazlasını yerine getirmeye gayret ederek sizlere lâyık olmaya çalıştık… 2020 yılında olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de sizlerle birlikte hayallerimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.”
Ezine Çayı konusuna gelince; 2020 raporunda yine sadece şu yazılmış:
“Ezine Çayı üzerindeki mevcut köprülerin rehabilitasyonu, yeni taşıt, yaya köprüleri ile Ezine Çayı Sınarcık mevkii kısmı ile Maraz Çayı kenarlarına taşkın koruma duvarları yapılması için DSİ 23. Bölge Müdürlüğüne talep yapılmıştır. Programa aldırma çalışmaları sürmektedir.”
Cumhurbaşkanı’nın Talimatıyla Bir İlke İmza Atarlar Mı?
Durum ortada. Ezine Çayı, belediye başkanlarının neredeyse gündemlerinde bile olmamış. Üstüne, dere yatağında yapılaşmanın önü açılmış.
Yeniden İçişleri Bakanı Soylu’nun Bozkurt’ta dün yaptığı açıklamaya dönelim.
“Sel felaketi sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi…
“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse ‘Nerede bu devlet?’ demedi.” diye konuştu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop da, “Sel sebebiyle ciddi hasarlar meydana geldi. Can kayıpları var… Türkiye ölçeğinde bizim bu seller nedeniyle oturup yapılaşmayı tekrar düşünmemiz lazım. Bozkurt’ta yaşanan olayı görüyoruz. Ezine Çayı çevresindeki alanlar hasar gördü. Oradaki yapılaşmaya izin verilmemeliydi.” tespitini yaptı.
Şimdi soralım:
Şentop veya bir başka AKP’li, acaba oradaki yapılaşmaya izin verenler hakkında suç duyurusunda bulunup bir ilke imza atarlar mı?
Bunu yaparken “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla” deseler de olur!..
Müyesser YILDIZ
15 Ağustos 2021