Bir kaset komplosuyla mağdur edilen CHP’nin eski lideri Deniz Baykal, komplonun üzerine gidilmesi konusunda partisinin yeni yönetiminden beklediği destek görmediği gibi, başka mağduriyetlere de maruz kaldı.
Genel Başkanlıktan istifasından sonra Baykal’ın gördüğü muameleyi bir CHP’li, “Sanki bizden birileri değil de dışarıdan birileri gelmiş gibi davranıldı” diye özetliyor. Bu sitemin sebebi şunlardı:
Baykal, Genel Başkanın kullandığı 06 CHP 01 plakalı Mercedes marka aracı istifa eder etmez partiye gönderdi. Bunu hemen satılığa çıkaran Genel Merkez, yıllarca Genel Başkanlık yapan Baykal’a ikinci el bile olsa yeni bir araç tahsis etmediği gibi, Genel Başkanlığı döneminde evin işlerine bakan diğer araç da geri çekildi. Bu arada yeni yönetime, yeni makam araçları satın alındı.
Baykal’ın Özel Kalem Müdürü Nilgün Şahin dahi birkaç gün içinde Meclis’e gönderildi.
CHP, Baykal’a Meclis ana binasında bir oda tahsisi konusunda da hiçbir ciddi girişimde bulunmadı. Neticede Baykal, Halkla İlişkiler binasında, merdiven boşluklarında sonradan oluşturulduğu için “körüklü” diye tabir edilen bir odaya yerleşmek zorunda kaldı.
Referandum sürecinde ne Baykal’a, ne de ona yakın isimlere herhangi bir görev verilmedi vs.
Baykal’ın makam arabası meselesine dönersek; Genel Başkanlıktan ayrılmadan önce yaptığı gibi, özel işlerinde yine 1997 model Fiat marka şahsi aracını bizzat kendisi kullanmayı sürdürdü. Ancak resmi toplantı veya temsillere bu şekilde gitmesi tuhaf bir görüntü yaratacaktı. Zira hem park yeri arayacak, hem de yanında oturacak korumasına “şoförlük” yapmış olacaktı. Böyle bir manzaraya öncelikle kendisine yakın milletvekillerinin gönlü razı olmadı, bir süre o milletvekilleri Baykal’ı evinden alıp, gideceği yere götürdü, sonra yine evine bıraktı.
Bu yöntemin de daimi olması mümkün değildi. Sonuçta şu formül bulundu:
12 Eylül öncesinde Enerji Bakanlığı, 1995 koalisyon hükümetinde de Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yapan Baykal’a “araç tahsisi” için devlete müracaat edildi. Bu talep, hem eski Bakan olması, hem de koruma kararının bulunması sebebiyle hemen dikkate alındı ve Dışişleri Bakanlığı havuzundan Volkswagen Passat marka bir araç tahsis edildi.
Baykal’ın sadece resmi temsil ve toplantılarda bindiği aracın şoförsüz olduğunu, arabayı korumasının kullandığını da kaydedip, soralım:
“Baykal’ı en zor günlerinde bir de bu işlerle uğraştırmak ve ele güne muhtaç etmek CHP’ye yakıştı mı?”
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html