Hafıza kaybı, en acil şekilde çözülmesi gereken sorunumuz haline gelmiştir!.. Çünkü çok değil, 1 yıl öncesini bile unuttuk… Unutturdular.
Geçenlerde, MİT Müsteşarı Dr. Hakan Fidan’ın Erbil’e gidip, buradaki MİT binasında Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’la görüştüğü öne sürüldü. Ziyaretin hikmet-i sebebi, Öcalan’ın, PKK karşıtı bir oluşumun başına geçmek üzere Türkiye’ye davet edilmesiymiş.
Odatv, “MİT bu iddiaları yalanlayacak mı?” diye sordu. İktidardan ve MİT’ten hiç ses çıkmadı, onlar yerine Osman Öcalan konuştu. Kardeş Öcalan, Fidan veya herhangi bir MİT yetkilisinin kendisiyle direkt görüşmediğini, “Ama zaman zaman basın mensupları ya da buradaki bazı isimleri devreye sokarak, görüşmeye çalıştığını, onları da kendisinin kabul etmediğini” açıkladı. Peşinden, “Kürt sorununun siyasi çözümü için uygun ortamın yaratılması halinde Türkiye’ye dönüp, sivil siyaset üzerinde üzerime düşen ne varsa yapmaya hazırım. Tabii yasal açıdan herhangi bir sorunla karşılaşmam da önemli” dedi.
Kardeş Öcalan’ın, “buradaki bazı isimleri devreye sokma” sözünün altını çizip, Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyaretine geçelim.
ABD’nin, Mesut Barzani’nin veliahtı olarak hazırladığı eski Başbakan, KDP Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani, Davutoğlu’yla yemek yedi, Başbakan Erdoğan tarafından kabul edildi. Yeğen Barzani’yle, Irak’ta 8 aydır hükümet kurulamaması görüşülmüş. Tam, “Türkiye, ‘Kürdistan’ı resmen tanımadan ve ABD ile Barzani arasındaki Kerkük’ü paylaşım pazarlığı bitmeden o hükümet kurulmaz” kaydını düşecektik ki, T.C. Başbakanlığı’nın gerekli “açılımı” yaptığı haberi geldi. Dışişleri Bakanlığı’nın, “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi eski Başbakanı” dediği Barzani’yi Başbakanlık, “Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi Eski Başbakanı” olarak ağırlamış!..
ABD’nin hazırlattığı raporlarda, “Abdullah Gül’le birlikte Kürt sorununu çözecek” isim olarak işaret edilen Neçirvan Barzani, Habur öncesi ve sonrasının kahramanlarındandı. Ancak bazı şeyleri biraz daha gizli yapıyordu. 1 yılda nereden nereye gelindiğini anlatmak için şu örneğe bakalım:
Neçirvan Barzani, Habur’dan sonra, Kurban Bayramı’nda gizlice İstanbul’a geldi. 6 yıl aradan sonra yapılan bu ilk ziyaret duyulunca, ailecek tatil yaptığı, Türk yetkililerden kimseyle görüşmediği belirtildi. Ancak Barzani Erbil’e dönüşünde, o ziyaretinde Başbakan Erdoğan’la buluştuğunu açıkladı. O zamanlar bizimkilerin, “Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin eski Başbakanı” diye andığı Barzani, ziyaretinin resmi olmadığının altını çizip, “Türkiye’de kendileriyle ilgili ‘gelecekler mi, gelmeyecekler mi’ şeklinde oluşan psikolojik duvarı kırmak için bu ziyareti yaptığını” vurguladı.
Davutoğlu’nun Erbil’i, Mesut Barzani’nin Ankara’yı ziyaretiyle “psikolojik duvar” yıkılmıştı… İşte dün de Barzani’nin şahsında, “Kürdistan”ın unvanına bir tuğla daha eklemiş olduk!..
“OSMANIM”LA, NEÇİRVAN’IN BAĞLANTISI
Neçirvan Barzani Kasım 2009’da, Erdoğan’la yaptığı görüşmeden sonra PKK’nın taraf kabul edilmesini isterken, şöyle bir şey daha söyledi; “PKK’dan ayrılıp, Kuzey Irak’a yerleşenlerden kendi isteğiyle Türkiye’ye dönmek isteyenlere her zaman kolaylık sağladık ve sağlamaya devam edeceğiz”!..
Bugüne dönüp, MİT’in, Osman Öcalan üzerinden PKK karşıtı bir oluşum yaratma iddiasından başlayalım… Aslında referandum sürecinde Başbakan Erdoğan’ın da buna yönelik dolaylı imaları oldu. Mesela TV8’deki bir konuşmasında, “Kendi tespitlerimi söylüyorum. Şu anda terör örgütünün, dağda, şehirde ve yurt dışında bir yapılanması var ve bu yapılanmalar kendi içinde de belli sıkıntıları yaşıyorlar. Şu anda bu sıkıntılar artık kendini göstermeye başladı…” dedi.
Yandaş medya durur mu, onlar da hemen “Öcalan ve Kandil arasında bilek güreşi” yaşandığını yazıp, çizdi.
MİT’in yakın zamanda “Osmanım”la görüşüp, görüşmediğini, görüşüldüyse “devredeki isimleri” bulmak için yine 1 yıl öncesine “Habur”a gidelim.
Bir yandan “Habur rezaleti” tartışılıyor, öte yandan Kurban Bayramı ertesi de Osman Öcalan ve arkadaşlarının teslim olacağı haberleri pompalanıyordu. İlk kez Ekim sonunda konuşan Öcalan, “Bir devlet kurumu adına 8 ay önce kendisi ile görüşme yapıldığını” açıkladı ve “Dönüş için görüşümü aldılar. Kesinlikle kararlıyım, düzenleme yapılırsa dağdaki kadar insan Kuzey Irak’ta var, hepsi döner” iddiasında bulundu.
Yine o günlerde Erbil’e giden Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na, Mesut Barzani de, “Geçen zaman zarfında KDP ve KYB’ye sığınan, aralarında Osman Öcalan, Nizamettin Taş, Hıdır Sarıkaya, Hıdır Yalçınkaya gibi isimlerin bulunduğu 1300 kişiye de kapıları açın” dedi.
Kasım başında Neçirvan Barzani, “Eve dönüşü MİT’le planladıklarını” açıkladı… Arkasından Osman Öcalan ve arkadaşlarına MİT’in “dön” mesajının, Neçirvan Barzani aracılığıyla iletildiği öne sürüldü… Bir kez daha konuşan Osman Öcalan, “Demokratik açılım Kürtler açısından tarihi bir fırsat. Eve dönüşe katkı için bavulumuzu toplamaya hazırız. Cumhurbaşkanı Gül ve Sayın Erdoğan’ın adımlarına, Kürt halkının katkıda bulunması lazım. Deneyimli bir Kürt siyasetçisi olarak sürece biran önce katkıda bulunmak istiyorum” derken, karşılığında, “Pişmanlık Yasası’nın kapsamının genişletilmesi ve kendisine siyaset hakkı verilmesini” istedi.
Yeniden bugüne dönelim; Neçirvan Barzani de, Osman Öcalan aynı noktadalar. Ancak gerek görüşmeler, gerekse talepler hakkında daha diplomatik bir dil kullanıyorlar. Anlaşılan Habur’dan onların payına da “ders” çıkartılmış!.. Tek fark şu; Neçirvan Barzani’nin “arabuluculuğu” tescillendi…
Aman muhalefet yanlış anlayıp da Başbakan Erdoğan’ı kızdırmasın yine; Irak’ın kuzeyindeki PKK’lılarla hükümet değil, devlet görüşüyor. Hangi devlet mi; “Kürdistan devleti” tabii ki!..
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html