İçeriğe geç

Zaman-ı Saltanatın Şifresi: Bölünmüş Yol

Meşhur olaydır;

Padişah Vahdettin romatizmadan muzdariptir; yürümekte zorlandığından hep baston kullanır.

Tahta geçtiği gün tören için Topkapı Sarayı’nın kapısına geldiğinde maiyetindekilerden bastonunu ister. Çengelköy’deki sarayında unutulduğunu öğrenince de: “Bu bir felâket!” der…

Başkâtibi Ali Fuat Türkgeldi’nin yeni padişahın ağzından çıkan ilk cümle için yorumu şudur:

“Bu suretle saray kapısından içeri adım atınca ilk söylediği söz (felâket) oldu. Bütün zaman-ı saltanatı da felaketle geçti…”

* * * *

10 yıldır bölünmediğimiz, gırtlak gırtlağa gelmediğimiz bir konu kaldı mı? Neredeyse aileler, karı-koca bile bölündü.

Herkes neden ve nasıl bu hâle düştüğümüzü sorguluyor, ciltlerce analiz yapılıyor. Karpuz gibi bölünmemizin son fotoğrafını Wall Street Journal çekti. Time’ın “yılın kişisi” anketinde Başbakan Erdoğan’ın zirveye çıkışını değerlendirip: “Bunda şaşılacak bir şey yok.” yorumunu yaptı. Ama ‘hikâyeyi’ burada bitirmeyip Erdoğan’ın “en sevilmeyenler” listesinde daha da başarılı olduğunu vurgulayarak şunları yazdı:

“Türkiye’de bir grup (hayır) oyu vermek için internette kampanya başlattı. Erdoğan 90 binden fazla ( evet ) oyu alırken, aleyhindeki oylar 145 bini geçiyor. Bu sonuçlar Erdoğan’ın Türkiye’nin en popüler; ama bir yandan da en kutuplaştırıcı lideri olduğu yönündeki yargıları destekliyor…”

Bölünmüşlüğün sorumlusu bizzat Erdoğan gösterildiğine göre işe nasıl başladığını düşünelim. İlk vaadi, ilk yatırımı ve bugün de hâlâ en çok övündüğü proje ne? “Bölünmüş yol”, değil mi?

Sadece yollarımız değil, her şeyimizle bölündük ise işin sırrı, zaman-ı saltanatın şifresi bu olmasın?!..

Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

Müyesser YILDIZ

13 Aralık 2011

Kategori:Uncategorized