2007 Haziranı’nda, 22 Temmuz seçimlerine ramak kala, polisin yetkileri artırıldı. O Meclis’in son icraatı bu oldu. Herkes seçim telaşındayken geçip gitti…
Büyük bir siyasetçimize (yanımızda kalabalık bir grup da vardı) şunu sordum:
“Demokratikleşiyoruz falan denirken bu ne iş? AB’nin de sesi soluğu çıkmıyor. Acaba yarın öbür gün, ekonomik sıkıntılar veya başka sebeplerle halk sokağa dökülür; gösteri, protesto olur ihtimaline karşı mı bu düzenlemeler yapılıyor? Polis, PKK değil de bizlere karşı mı kullanılacak yoksa?!..”
Siyasetçimiz: “Olur mu öyle şey canım!” deyip gülüp geçmişti.
Şimdilerde polisin en masum gösteriyi bile en acımasız şekilde bastırması tartışılıyor… Öyle bir hâl ki, adeta iktidarın bile gücü yetmiyor, vur deyince öldürüyorlar!..
Başbakan Erdoğan polisi “ rejimin teminatı “ ilân etti, Başdanışmanı Yalçın Akdoğan “Türkiye’nin polisin çalışmaları sayesinde demokratikleştiğini” açıkladı, tamam… Ama yine de ne bu şiddet, bu celâl? İşin sırrı cemaat lideri ve sözcüsünün şu anlayışında olabilir mi?
“Bağırıp, çağırmakla, ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez.’ sloganlarıyla problem çözülmez… Öneri, eleştiri ve tekliflerinizi yetkililere rapor edin, bildirilerle masumca ifade edin…”
“Hangi iyi niyetle olursa olsun bu tür mitingler, gösteriler çözümü halka havale etme yanlışlığının tezahürüdür. Sokak; darbelerle sabittir, bizim ülkemizde vesayetçilerin aletidir…”
* * * *
Arap Baharı’nı, kardeşin kardeşini boğazlamasını alkışlıyor; alkışlamakla kalmıyor destek veriyoruz. Malûm, Arap Baharı “sosyal medyanın” başarısı… Öyle diyorlar… Diyorlar da, duyduk ki T.C. İçişleri Bakanlığı, terör örgütü eylemlerinin sosyal medya üzerinden organize edildiğini hatırlatıp polise “dikkat” çekmiş!.. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu; Araplara var da, bize mi lo lo?!..
Çok gördük; bu işler “PKK” diye başlıyor, sonra umuma teşmil ediliyor!..
* * * *
Sigara, içki yasağı… Toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının “terör” suçu sayılması… Sportif faaliyetlere çeki düzen…
Şimdilik bu kadarını söyleyeyim; Bunlar rastgele olan işler değil, bir “paket program” uygulanıyor; amacı da “Toplumu hüviyet-i asliyesine” kavuşturmak!.. Yarın, öbür gün müzik gibi çılgınlıkların, hezeyanların gayrimeşru çizgiden meşru çizgiye çekilmesine sıra gelecek!.. “Değişik sapıklıklar içinde çırpınan ve tatmin peşinde koşan gençlerimizin imdadına yetişme” adına!..
Bir bildiğim var ki yazıyorum. Belgesi bile var!..
Silivri’den kucak dolusu sevgiler,
Müyesser YILDIZ
29 Aralık 2011