İçeriğe geç

Erdoğan, Fahrettin Paşa’nın Akıbetini ve Hintli Abbas Han’ı Biliyor Mu?

Başbakan Erdoğan Obama’yla buluşmak üzere Seul’e gitmeden hemen önce bir “ilk”e daha imza atıp Harp Akademileri’nde konferans verdi. Sızdırıldığı kadarıyla: “Afganistan’da ne işimiz var?” diyenlere cevap vermiş, bir de Medine Komutanı Fahrettin Paşa’yı anlatmış.

Konferans öyle etkili olmuş ki, “genç subaylar memnun”muş. İktidar yanlısı bir gazetede bu başlığı görünce Mustafa Balbay’a “genç subaylar rahatsız” manşeti yüzünden 4 yıldır neler çektirildiğini düşündüm. Demek bir “rövanş” daha tamam!..

Afganistan ile Medine Komutanı Fahrettin Paşa ne alaka bilmiyorum… Zira Medine Osmanlı’nın idi ve Fahrettin Paşa İngilizlere karşı bu kutsal toprakları kahramanca savundu… İngilizler teslim olsun diye her taraftan kuşattı, açlıktan ölmelerini bekledi. Önce atları, ne kadar hayvanları varsa onu yediler; sonra çekirgeleri… Böyle tam bir yıl direndi.

Acaba Başbakan o direniş sürecinde İstanbul Hükümeti’nin ne yaptığını ve sonrasında Fahrettin Paşa’nın başına gelenleri biliyor mu; genç subaylara bunları da anlattı mı?

İstanbul Hükümeti, Fahrettin Paşa’nın Medine’yi İngilizlere teslim etmesini istedi!..

Kendisi de döner dönmez tutuklanıp Malta’ya götürüldü. Malta sürgünlerinin gerekçesi, malum, “Ermeni katliamı” idi… “Medine’deki adamla Ermeni katliamı ne alaka?” diye sorulmadı bile; çünkü herkes gibi İstanbul Hükümeti de gerçek sebebin Ermeni meselesi değil İngiliz işgaline karşı çıkmak, ülkeyi teslim etmemek olduğunu biliyordu. Bekir Ağa Bölüğü ve Malta’ya tıkılanların en büyük “suçu” buydu.

* * *

21. yüzyılda, 20. yüzyılda bizim işgalcimiz olan ülkelerle birlikte Afganistan, Irak, Suriye, İran, Kuzey Afrika vs.yi “hizaya” getiriyoruz…

Madem Başbakan Erdoğan, “Afganistan’da ne işimiz var?” sorusunu Fahrettin Paşa örneği ile cevaplamış, ben de “Tüm bu mazlum milletler coğrafyasında, emperyalistlerle birlikte ne işimiz var?” sorusunu sorup Hintli Mücahid Abbas Han örneğini hatırlatmak istiyorum. Milli mücadelemize bizzat katılıp Salihli cephesinde çarpışan Abbas Han yayınladığı bir bildiri ile Anadolu halkına şöyle seslenmişti:

“Ey din kardeşleri! Bizler İngiliz boyunduruğu altında mahkûm ve esir Hindistanlı din kardeşlerinizin dertlerini size hikâye edecek olursak bitmez ve tükenmez bir destan-ı mezalim olur. O gaddarların birinci siyaseti, ahali arasına nifak sokmak ve tefrikadan bil istifade o memleketi zaptetmektir. Onların ikinci siyaseti, işgal ettikleri memleketin münevverlerini (aydınlarını) mahvetmektir. Onların üçüncü siyasetleri, o memleketi fakr-ü sefalette bırakmak; böylece hepsini âmâna düşürmektir. İngilizlerin dördüncü siyaseti, idareleri altındaki insanları hor görmek ve onlara hayvanca muamele etmektir. Bir Hintli binbaşı, bir İngiliz mülazimine selam vermeye mecburdur.

İşte biz böyle felaketzede bir milletiz. Biz kendi memleketimizde böyle inlerken, görüyor ve istiyoruz ki, İslam’ın Makam-ı Mualla-yı Hilafet’i olan İstanbul işgal edilmiş ve İslam’ın son hür kalesi olan Türkiye, hürriyet ve istiklalinden mahrum edilmiştir. Hâlbuki sizin şerefli bir maziniz ve muhteşem bir tarihiniz vardır.

Şayet sizler, din ve dünyasını satan birkaç kişinin gittiği yanlış yola sapar ve İngilizlerin işgaline düşerseniz, kıyamet günü Hz. Peygamber’in şefaatini nasıl talep edebilirsiniz?

Böyle anlıyoruz ki, siz İstanbul’un işgalini geçici kabul ediyorsunuz. Hâlbuki vaktiyle Mısır da geçici işgal edilmişti. Eğer Mısırlılar birbirleriyle uğraşmamış olsalardı bu hal vaki olmazdı. Size de haber vereyim ki, aheng-i milliyi bozmayarak, düşman propagandalarına kanmayarak, hep birleşerek, hukukunuzu müdafaa etmezseniz maazallah akıbetiniz felaket olur!..

Aranızdaki nifak ve şikakı (anlaşmazlıkları) bertaraf ederek güzel vatanınızın kurtarılmasına hep birden kıyam ediniz. Milli Mücadele’ye kıymet veriniz! Allah din ve devlet yolunda gayret gösterenleri me’yus etmez. Bunun aksi yolda hareket edenlerin sonu hüsrandır. Sonunda nedametin (pişmanlığın) faydası bulunmaz. (Hindli kardeşlerinizden Salihli cephesinde Mücahid Abbas Han)”

Bir şu bildiriye bakın bir de bugün bizim savunduğumuz politikaları düşünün; “Neredeyiz?.. Ne işimiz var?” anlarız!..

Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

Müyesser YILDIZ

25 Mart 2012

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/erdogan-fahrettin-pasanin-akibetini-ve-hintli-abbas-hani-biliyor-mu-1304121200.html

Kategori:Uncategorized